Ayna nedir? İlk aynaları kimler yapmıştır? Aynalarda ışığın yansımasına dair kuralları keşfeden Müslüman âlim kimdir? Daha çok insanın güzellik çabasıyla özdeşleşmiş bulunan aynanın yaygın kullanıldığı diğer önemli hatta hayati alanlar hangileridir?
Işığı yansıtmakta kullanılan; düzgün, cilalı yüzeye ayna denir. İlk aynalar, metal yüzeylerin parlatılmasıyla elde edilmişlerdir. Venediklilerin geliştirdiği cam aynaların kullanımından önce Etrüskler ve İskit Türklerinin tunçtan, Romalıların gümüşten mamul aynaları oldukça ünlüydü. Daha sonraları ise cam levhaların bir yüzeylerinin cıva ve kalay karışımı ile kaplanması suretiyle elde edilmeye başlanmışlardır ki; yukarıda anlatılan hikâye de bu formülün elde edilmesi ile ilgili gerçek bir olayı ele almaktadır. Günümüzde ayna üretimi için en yaygın olarak kullanılan yöntem ise şöyledir: Cam levhaların bir yüzüne; kimyasal olarak çökertilmiş ince bir gümüş tabakası sürülmekte ve bu tabakanın üzerine de ikinci bir vernik tabakası çekilerek, alttaki gümüş tabakanın korunması sağlanmaktadır. Bazen gümüş yerine; alüminyum, altın hatta platin dahi kullanılmaktadır. Alüminyum sırlı aynalar; dalga boyu 0,4 mikrondan küçük olan morötesi ışınları da yansıtırlar.
Aynalarda ışığın yansıması kanunlarını bulan kişi Muhammed bin Hasan ibni Heysem’dir. Avrupalılar, kendisini Alhazem adıyla tanırlar daha çok. Heysem, 965’te Bağdat’ta doğmuş, 1039’da Mısır’da vefat etmiştir. Matematik, fizik, tıp üzerine yüze yakın eseri vardır. Eserlerinin çoğu Avrupa dillerine tercüme edilmiştir.
Çoğumuzun aklında sadece bir güzellik nesnesi olarak yer edinen aynaların, kullanım alanları aslında çok daha geniştir. Mesela dikiz aynası olarak kullanılan tümsek aynalar ve otomobil farlarında kullanılan parabolik aynalar; trafikte can güvenliğinin sağlanması açısından hayati bir öneme sahiptir. Tepe noktası delinmiş tümsek aynalar; kulak, burun, boğaz boşluklarını incelemede kullanılır. Ayrıca aynalar; teleskop, mikroskop, çeşitli lazer aletleri başta olmak üzere pek çok bilimsel araç ve gerecin olmazsa olmazları arasındadır. Neredeyse diyebiliriz ki; eğer aynalar olmasaydı tıp, fizik, astroloji ve çeşitli uzay blimleri başta olmak üzere, bilim asla bugün geldiği seviyeye erişecek kadar gelişmiş olamazdı.