07.10.2019 15:30

Röportaj

2709

Uluslararası Genç Aktivistler Derneği Genel Koordinatörü Tevfik Yazıcılar ile Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı konuştuk. Üniversiteleri, liseleri gezip; fotoğraf sergileri, konferanslar ve panellerle Kudüs bilincini gençlere aşılamaya çalışıyorlar. “Sevgi tam, bilgi az. Mescid-i Aksa’nın nerede olduğunun bilinmemesinden, Burak Duvarı’na Ağlama Duvarı denmesine kadar onlarca konu gençler tarafından bilinmiyor.” diyor.

1976 yılında İstanbul Fatih’te doğdu. Liseyi Fatih Şehremini Lisesi’nde üniversiteyi Trakya Üniversitesinde tamamladı. Esenler’de birçok yerel gazetenin kurulmasında görev aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Başkan Ali Müfit Gürtuna’nın özel ekibinde yer aldı. Beyaz Masanın İstanbul Gönül Elçileri programından askerlik nedeniyle ayrıldı. TV5 Televizyonunda İstihbarat Şefi olarak görsel medyada birçok habere imza attı. Life Media bünyesinde Avrupa’nın en büyük fuarının dergisinin editörlüğünü yapmasının ardından sektör değiştirerek Uluslararası bir yatırım firmasının Genel Müdürlüğü’nü yapmaya başladı. Babiali Yatırım’ın Genel Müdürlüğü’nü yapmasının ardından yine Uluslararası bir dernek olan Genç Aktivistler Derneğinin Genel Koordinatörlüğü’ne geçti. Şu an Uluslararası Genç Aktivistler Derneğinin Genel Koordinatörü olarak özgür bir Kudüs özgür bir Mescid-i Aksa için çalışmalarına devam etmektedir. Evli ve iki çocuk sahibi olan Tevfik Yazıcılar Esenler’de ikamet etmeye devam etmektedir.

Uluslararası Genç Aktivistler Derneği’ni tanıyarak başlayalım. Genç ve aktivist kelimeleri sizin için ne ifade ediyor?

Uluslararası Genç Aktivistler Derneği, 2016 yılında bir araya gelen arkadaşlar tarafından kuruldu. Tek bir amacımız var; Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuşması yolunda çalışmalar yapmak. Ekip olarak bir araya geldiğimizde yalnızca bir hedef belirleyelim ve o alanda uzmanlaşalım istedik. Kudüs ve Mescid-i Aksa için çalışan birçok dernek var. Biz de bunlar arasında özel bir yer edinelim ve sadece gençlerle ilgilenelim istedik, bu yüzden genç kelimesini kullandık.

Aktivistlik Türkçede hep yakan, yıkan olarak algılansa da kelime manasıyla; doğru olmayana, yanlışa, hatalıya karşı gelmek diye anlaşılabilir. Aktivistlik Avrupa’da çok yaygındır. Biz Avrupa’da da çalışmalar yapmak istediğimiz için aktivist kelimesini ekledik. Böylece Genç Aktivistler ortaya çıktı.

Tüm dernek vakıflar, ilgi alanları farklı dahi olsa bir ucuyla Kudüs’e dokunuyor, oraya dair irili ufaklı projeler yapıyor. Sizi diğerlerinden ayıran şey tam olarak nedir? Neyi farklı yapıyorsunuz?

Kudüs muhafızı Şeyh Raid Salah’ın bir sözünden bahsetmek istiyorum. Kendisine soruyorlar: “Kudüs için dünyanın farklı yerlerinde çalışan birçok vakıf dernek var, hizmet ediyorlar. Bu konuda ne diyorsunuz?” Diyor ki: “Benim bir şey söylememe gerek yok. Kudüs’ün Yahudileştirilmesi ve Mescid-i Aksa’nın yıkılması için şu an 3 binden fazla Yahudi derneği hizmet ediyor.” Şimdi bunun yanında bizimkiler ne kadar az düşünelim. Evet, Türkiye’de birçok dernek bu konuda çalışıyor ama sadece çalışma alanı Kudüs ve Mescid-i Aksa olan çok az.

Biz yola çıkarken sadece Kudüs ve Mescid-i Aksa ile meşgul olacağız dedik. Mazlum coğrafyalar çok fazla. Bugün Suriye, Arakan, Libya kan ağlıyor. Dünyanın birçok yerinde aynı durum var. Kudüs diye yola çıkıp yarın onun yanına Suriye, ertesi gün Arakan’ı koyduğun zaman geriye dönüp bakınca Kudüs için hiçbir şey yapmadığını görüyorsun. Maalesef birçok dernek ve vakıf Kudüs diye yola çıkıp, birçok yere yetişmeye çalışıp Kudüs’ü arka planda bırakıyor. Biz bunu aştık.

Bizim ilk yapacağımız hizmet; gençlere Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı anlatmak. Üniversite, lise öğrencilerine seminerler, paneller, resim sergileri, kitap okumaları gibi etkinliklerle Kudüs sevgisi aşılamaya çalışıyoruz. Şunu net ifade edeyim; Türkiye, Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı çok seviyor. Ancak sevgi tam, bilgi az. Mescid-i Aksa’nın nerede olduğunun bilinmemesinden, Burak Duvarı’na Ağlama Duvarı denmesine kadar onlarca konu gençler tarafından bilinmiyor.

Peki faaliyet olarak ne yapıyorsunuz? Şimdiye kadar somut olarak ortaya koyduğunuz neler var?

Türkiye’de bizi kim nereye davet ederse, oraya gidiyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın ne olduğunu, bugün orada ne yaşandığını, insanların neye ihtiyaçları olup olmadığını anlatıyoruz. Tabii sadece anlatmakla yetinmiyoruz, anlattıktan sonra insanlar “Biz ne yapalım?” diye soruyorlar. Kudüs ve Mescid-i Aksa’da hali hazırda yürüttüğümüz 20’den fazla projemize onların destek vermelerini sağlıyoruz.

Yürüttüğümüz projeler genellikle insan odaklı. Gençlerin yetişmesi, Kudüslü üniversite öğrencilerinin desteklenmesi bunun yanında mahkumların desteklenmesi gibi projeler yürütüyoruz. Ama ana eksenimizi gençler oluşturuyor. Bir genç İsrail askerleri tarafından tutuklandığında ne yapması gerektiğini anlatıyoruz. Avukat sağlanması noktasında çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca hapishaneden çıktığında tekrar halk arasına nasıl karışabileceğini, iyileşebileceğini anlatıyoruz.

Bugün dünyada uyuşturucunun ücretsiz olduğu ve dağıtıldığı tek yer Kudüs’tür. İsrail’in 13-17 yaşındaki gençleri hapishaneye atarken tek bir amacı var; uyuşturucuya alıştırıp hapishaneden çıktığında bu uyuşturucunun peşinden koşmasını sağlamak. Biz gençleri bundan kurtarmak için uğraşıyoruz.

Abdülhamid Han Zeytin Fidanlığı kampanyamız var. Üç üniversiteden öğrenci kulübüyle beraber bu projeye başladık. 10 bin fidan için yola çıktık ilk dikimlerimizi hamdolsun Kudüs’te gerçekleştirdik. Biz tamam derken gelen talepler durmak yok dedi. Ardından Gazze ve Batı Şeria’da dikimler yaptık. Zeytin ağacı dikmek hem çiftçi kardeşlerimize destek oluyor hem de o toprakların bizim olduğunu gösteriyor. Bir aidiyet simgesidir.

Peki, Kudüs’e ne sıklıkla gidiyorsunuz ya da bu bahsettiğiniz gençleri ne sıklıkla gönderiyorsunuz, ön ayak oluyor musunuz? Bu konuda bir çalışmanız var mı?

Dernek olarak turumuz yok. Ancak biz herkesi Kudüs’e gitmeye teşvik ediyoruz. Buradan bir uçağa binip, orada inip Mescidi Aksa’nın bahçesine gidip, 2 rekât namaz kılıp geri gelmek bizlerin üzerine düşen bir vazifedir diye düşünüyorum. Herkese bunu tavsiye ediyoruz, giderken de özellikle iyi rehberle gitmesini öneriyoruz çünkü Kudüs’e gitmek çok güzel lakin imani bir vazife olarak gitmek gerekir. Turistik seyahat amacıyla değil. O yüzden bireysel gitmemek daha iyi, tabi turlarla ve rehberlere dikkat etmemiz lazım.

Peki, bunu nasıl birbirinden ayırt edeceğiz? İyi olanın hangisi olduğu konusunda rehberlik yapıyor musunuz?

Evet. Bununla ilgili rehberlik yetiştirme programlarımız oldu, rehberlik yetiştirme programları yapan derneklerimiz var, o derneklerimize arkadaşlarımızı yönlendiriyoruz. Türkiye’nin Kudüs rehber ihtiyacı çok fazla. Özellikle gençlere öneririm. Eğer işsizim diyorsan, bir iş yapmak istiyorum diyorsan Kudüs rehberi ol. Hem maddi olarak çok iyi para kazanırsın hem de imani olarak kendini çok iyi doyurursun. Bu konu üzerine çalışan vakıflarımız, derneklerimiz. Bunlar özel olarak bu işi yapıyorlar. Düşünen arkadaşlarımız bize ulaşsınlar, kendilerini yönlendirelim.

Kudüs üzerine çalışan birçok vakıf, dernek var, aranızda tatlı rekabetler oluyor mu? Nasıl bir ilişki içerisindesiniz onlarla?

Kudüs’te çalışmak çok bereketlidir. Kudüs’te çalışan derneklerin aralarında bir rekabetten ziyade dayanışma var. Biz gençlik teşkilatıyız ve sadece gençlere dair çalışmalar yapıyoruz. Bir bayan geldiğinde, bir imam hatip geldiğinde ya da diğer alanlarda çalışma yapan derneklere uygun kişiler geldiğinde oralara yönlendiriyoruz. Aynı şekilde onlar da gelen gençleri bize yönlendiriyorlar. Kudüs için ben yaptımdan ziyade hamdolsun bu iş yapıldı anlayışı var.

Bir gün uyandınız ve Uluslararası Genç Aktivistler Derneği yok, dünyadan ne eksilir?

Bir gün uyandım Genç Aktivistler Derneği yok, öğlen olmadan yenisini kurarız. Genç Aktivistler Derneği’nin olmaması Kudüs için eksiklik değildir, bizim için eksikliktir.

Peki, 10 yıl sonra Genç Aktivistler Derneği’ni nerede görüyorsunuz?

10 yıl sonra inşallah Kudüs’te Mescid-i Aksa’nın yanı başına dernek merkezimizi taşımış, vazifemize orada devam ediyor olacağız. Çünkü 10 yıl içerisinde Kudüs’ün özgür kalmasını umut ediyoruz.

Elinizde bir mikrofon var ve bütün insanlık karışınızda sizi dinliyor, bir tane cümle söyleme hakkınız olsaydı, o cümle ne olurdu?

Mescid-i Aksa özgür olana kadar durmadan çalışmaya devam.

Kudüs’e gitmeden önce ne okumalı?

Ahmet Varol - Kudüs Davamız

Sefer Turan - Allahaısmarladık Kudüs

Kenize Mourad - Toprağımızın Kokusu

Taha Kılınç - Kudüs Yazıları

Seyyid Kutup - Filistin Davamız

Naci El Ali - Hanzala

Hasan Aycın - Kudüs Ey Ey