
Ekim 2015 Yazı Atölyesine Gelen En İyi Yazı
Yazı Hakkında Metin Karabaşoğlu`nun Yorumu: Ümit veren iki yazı göndermişsin. Biri deneme, diğeri denemenin de imkânlarını kullanan bir şiir. Geceyi bir ‘öğretmen’ imgesiyle ele aldığın denemen sağlam bir kurguya sahip; ama fazla tasvir var, bu da yazıyı bir derece boğuyor, mesajını muğlaklaştırıyor, okumayı da zorlaştırıyor. Unutulmasın: Yazıda eksiklik de bir problem, fazlalık da... Meşhur ‘Hanzala’ imgesi üzerinden yazdığın şiiri ise, dili, kurgusu, mesajı itibarıyla gayet sağlam ve dengeli bir keyfiyette buldum. Çağrışımları da gayet güçlü. ‘Ayın Yazısı’ olarak seçilecek değerde... Gayretle, sabırla devam.
Kübra Ataş
Ah Hanzala,
Cesur çocuğu özgür Filistin’in,
Saf ve güzel çocuğu ümmetimin.
Özgürlük?..
Ah Hanzala, sana mı verdiler bu ağır yükü,
Senin omuzlarına bindi bu kavganın dertleri?
Gözüm tanıdık görmüyor; Ortaya atıverdiler de seni gittiler mi?
Yalnız başına mı kaldın bu harap şehirlerde?
Üzülme Filistin gözlüm!
Ah Hanzala yüreğimin orta yeri senin
Yıllardan beri buraları sen mi korursun
Elinde taşın sapanın; yüreğinde imanınla?
Yüreğinde kocaman kocaman adamları
Yüksek makamları, sarayları
Cani soytarıları yerinden eden imanınla...
Attığın her taş Ebabil Kuşlarının attıklarına benzesin!
Benzesin ki delsin geçsin donuk bakışları
Eritsin! Eritsin yüreğimizdeki buzları
Ah Hanzala,
Hürriyet kokulu çocuğum,
Attığın her taş Ebabil kuşlarının attıklarına benzesin!
Benzesin ki yıkıp geçsin görünmez zincirlerimiz
Uyandırsın uyuyan ölülerimizi,sevindirsin ölmeyecek yiğitlerimizi.
Gece oluyor Hanzala; Korkmaz mısın bu harabe şehirlerde?
Karanlık şehirleri bombalar mı aydınlatıyor buralarda?
Sessiz,çok sessiz,şiir kadar sessiz burası
Ölüm kadar sessiz...
Korkmak? Korkmuyorum küçüğüm yanımda sen varsın ya.
Ah Hanzala,
Zafer gülüşlü çocuğum; Tut elimden, Aksa’ya gidelim.
Evet gece gece Aksa’ya götür beni
Kimsesiz kalmış sen gibi, ben gibi, teselli edelim onu ağlamasın.
Söyle ona Hanzala başımı kaldıramam.
Yüzüm yok.
Hayır ciddiyim çocuk yüzsüzüm ben!
Söyle ona Müslüman’a götür dediği selamı aldık,
Onlarda de, onlar da dayanamıyorlarmış bu ayrılığa.
Tüh keşke onları kurtaracak birileri olsaymış pahalı bilekliklerinden...
Bir de ağlamasın artık,
Hanzalası var O’nun, Hanzalamız var bizim.
Gece ölüyor Hanzala gitmeliyim.
Ah yüreğinden öptüğüm, Aksa sana emanet.
Zaten senin dövüşecek çok cephen var, biliyorum Aksa’nın dökecek çok yaşı.
Benim?.. Benim izleyecek çok dizim.
Dizime vuracak çok zamanım.
Ah Hanzala,
Geri geleceğim ümmetimin onuru.
Şimdilik gidiyorum, ama döneceğim inşaalllah
Hatta kapatacağım televizyonu.
Canı cehenneme dizilerin, dizlerimin
Ciddiyim çocuğum, sana taş toplamaya gidiyorum.
Belki de bir Ebabil ordusuyla döneceğim!