06.05.2015 15:03

Röportaj

4910

Çoğumuzun ismine bir yerlerden aşina olduğumuz dertli ve heyecanlı ağabeyimiz Asım Gültekin ile, kendisi, yeni kitabı ve yeni çıkardıkları mizah dergisi Hacamat üzerine konuştuk. Mizahın neden kıymetli bir şey olduğuna anladık ve tavsiyeler aldık.

Asım Gültekin nasıl biridir? Etimoloji, öğretmenlik, Dünyabizim, Yedi Hilal, Cafcaf, Hacamat, GENÇ Dergi, okuma grupları gibi birçok büyük işin altından aynı anda nasıl kalkar? Nasıl bir günlük rutini vardır? Çocuklarına vakit ayırabiliyor mu mesela?

Çocuklarıma masalı evde ben anlatırım 11 yıldır. Mütevazı biriyim. Rutinim var mı, rutin dediğiniz şeyle tanışmadım hiç. İş oradan başlıyor sanırım. Rutini olan biri olaydım o saydıklarınızın çoğunu yapamazdım.

Etimoloji çalışmalarınız kitaplaşacak mı?

Elbette ve inşallah. Sayılarla ilgili yazılar ilkin kitaplaşır inşallah. Sonra kelimeler, kavramlarla ilgili yazılar. Ardından etimolojik bir sözlük.

“Alışmak Ölümüne Karşı” isimli yeni kitabınız çıktı. Okuyucuyu ne bekliyor bu kitapta?

Yoğun bir irtica, eser miktarda sanat kaygısı, taze bir gençlik ateşi. Bir kısım güzel kitapların isimleri.

CAFCAF’TA EDEBİYAT AĞIRLIKTA

Yeni bir mizah dergisi olan haftalık Hacamat Dergisi ile karşımızdasınız. Cafcaf kendini kapatıp Hacamat’a mı dönüştü? Neden Cafcaf haftalık olarak devam etmedi de Hacamat’a ihtiyaç duyuldu?

Çünkü Cafcaf ile Hacamat farklı dergiler. Hacamat haftalık dergi formatına uygun kurguladığımız bir dergi oldu. Cafcaf aylık dergi formatında. Cafcaf’ta edebiyat daha ağırlıkta olacak artık. Dünyadaki insana benzer tek mizah dergisi olmak Cafcaf’ı sıkıyordu. Ona kardeş getirmiş olduk. Şimdi iki dergi daha güçlüyüz.

Hacamat’ı kaç kişilik bir ekip nasıl bir çalışmayla çıkartıyor abi? Ekipte yeni arkadaşlar var mı?

30 kişilik bir ekip. Yeni arkadaşlar elbette var. Gündem ekibi var özellikle yeni. Oktay Berber, Yunus Emre Özsaray, Mustafa Alcan, Muhammet Çelik, Suavi Kemal Yazgıç gündeme katkıda bulunuyor. Çizer olarak Nisa Özaydın, Volkan Akmeşe, İlyas Şimşek, Mücahit Bulut, Turan Dertli yeni arkadaşlarımız. Şair olarak Cahit Koytak’ı özel olarak davet ettik. Haftada bir gece sabahlıyoruz 10 kadar çizerimizle. Matbaaya gitme günü yaklaştığında ben dergide eli sopalı bir şekilde dolaşıyorum. Faruk Günindi hem çizerimiz hem patronumuz. Yusuf Kot editörümüz.

MİZAH MEDRESESİ

Yeni bir mizah dergisine “bismillah” derken temel düsturunuz ve iddianız nedir?

9 yıldır bir türlü yapamadığımız işler içimizde bir hayli birikmişti. Mizah dergisi dediğiniz şey aslında haftalık olmalıdır. O yüzden Cafcaf’ta yaptığımız şey okul demeyelim bir medrese açmaktı bir nevi. Bir mizah medresesi. O medrese talebelerinin Müslüman olduğunu saklamadığı ve bundan utanma ihtiyacı duymadığı bir dergi Hacamat.

Mizahın çok zor bir alan olduğundan kuşku yok, 2007’den bu yana ısrarla bunu nasıl başardınız? Zira bence başardınız, hiçbir şey yapmamış olsanız da sadece “bana elif de”, “emre bilgiç”, “faruk günindi”, “yusuf kot” gibi yetenekli çizerleri bizlerle buluşturmanız bir başarıdır. Helal olsun!

Nasıl mı başardım? Ne sen sor ne ben söyleyeyim. Bir önceki sorundaki çemkiricilere rağmen başardık kardeş. Her sayı düzenli zarar ederek başardık. Evimden, eşimden, işimden, aşımdan fedakarlıklarla başardık. En zoru da anlaşılmamak idi. Onu da sağolsun birileri cömertçe sunuyor bize. Ama şikayetçi miyiz? Yoo! Dua ediyoruz onlara. Onlar da bize dua etsinler. Etmiyorlarsa da etmesinler. Ben dua ederek 5-0 öne geçerim. O kadar da efendiyim yani. Hacamat şu an için Cafcaf’ı ikiye katlıyor. Yakında 7-8’e katlayacağından şüphem yok. Dua edelim, fazla zaman geçmeden öyle olsun.

İSTİKBAL KARİKATÜRDEDİR!

Karikatüre ve mizaha ilgi duyan yeni arkadaşlara ne önerirsiniz?

Yeni arkadaşlar bizle irtibatı sağlam tutsunlar. İstikbal karikatürdedir! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır yeni çizer arkadaşlar. Yurtta karikatür, cihanda karikatür! Beni Hacamat’ın “taze kan” çizerlerine emanet edin!