Türkiye nasıl da bir beyin daralmalarının ülkesi oldu böyle! Nasıl da bir ufuksuzluk yaşıyoruz!
Çocuklarımızı yalan yanlış müfredatların öğretilmeye çalışıldığı ama öğretilemediği okullara gönderiyoruz. Bundan rahatsız oluyor muyuz acaba yeterince?!
Çocuklarımızın, gençlerimizin çok hasar görmemesi için dindarlarca açılan okullara bakıyorsunuz, minik, bireysel istisnaları hariç içlerinde resmi ideolojiden farklı şeyler sunabileni yok gibi!
Gençlerimizi, çocuklarımızı rejime ve rejimin müfredatına, ön yargılarına, yalanlarına teslim etmiş durumdayız! Okullarda çocuklarımızın en temel haklarını bile talep etmekten hem biz aciziz, hem de (işin daha kötüsü) çocuklarımız aciz. Hatta çocuklarımız onlara engellenen haklarını söylediğinizde, “olur mu canım öyle” diye farkında olmadan itiraz bile edebiliyor size.
Evet, sistem çocuklarımızı elimizden alıyor. Bunu çok önemli, temel bir meseleden size anlatmak isterim: Namaz meselesi! Namaz bir meseledir! Meselesi olanlar namaz kılar! Bizi secde etmek adam eder! Secde olmazsa biz neyiz ki?!
Peki okullarda iken namazımız geçmiyor mu? Özellikle kış saati uygulamasına geçildiğinde birçok ilköğretim ve lise öğrencisi özellikle öğle ve ikindi namazlarını kılamıyor. Cuma namazları da her mevsim için kaçan namazlarımızdan!
Aslında kaçan değil, kaçırılan, kıldırılmayan namazlarımız bunlar!
Okulda ders süresi boyunca öğrenciler güvenlik gerekçesi ile okul dışına çıkartılmıyor. Gerekçe haklı, çok karşı çıkabilecek bir şey bulamıyoruz. Çocukların başına dışarıda her şey gelebilir. Cumhuriyet rejimi çok kirli insanlar saldığı için sokaklara, çarşılara, meydanlara… Kimin ne yapacağı belli olmaz. Hele 28 Şubat süreci sonrası toplumda oluşturulan ‘ortalık gaspçı kaynıyor’ velvelesini hatırlayın. Kimse kimseye güvenmez bir hale getirilmişti! Tamam, gençleri okul dışına salmayın, ne yapacağı belli olmaz! Ama peki bu genç namaz kılacağı zaman nerede kılacak?
Okulda bana namaz kılacak yer gösterin dese, idareciler bunu ne kadar dinleyecek? Okulda yer göstermiyorsunuz madem, dışarıda en yakın camiye gitmemize izin verin o zaman dese ona da izin vermiyor! Ne yapsın ilköğretim çağındaki, lise çağındaki genç?! Kız için intihar eden, hoca bıçaklayanlar gibi dengesizlik mi yapsın!!!
Üstelik bu bozuk düzen 1978 yılında bir yazı ile okullarda ibadet hürriyetinin engellenemeyeceğine dair genelge de yayınlamış. Ama namaz kılmak isteyen gençler idareye başvurduklarında en çok da dindar idarecilerin çekingenlikleri ile, korkaklıkları ile, engellemeleri ile karşılaşıyor.
Bu konu benim beş altı yıldır temel derdim idi. Öyle bir şey ki anasınıfındaki kızıma sordum, “Okulda namaz kılmak istediğini hiç söyledin mi öğretmenine?” Dedi “Baba okulda namaz kılınmaz ki!” Düşünebiliyor musunuz, küçücük çocuğun zihnine bile okulda namaz kılınmayacağı saçma algısını ne hakla yerleştiriyorlar! Biz buna ne yüzle karşı çıkmıyoruz, nasıl?!!
Konuyu açtığım bir kısım ehl-i namaz arkadaş “Ya, ülkeyi germemek lazım, okulda namaz olur mu? Olsa iyi ama şimdi zaman kötü, iktidar sıkışır” gibi laflar ettiler, düşünebiliyor musunuz?!
Daha sistemden almamız gereken, talep etmemiz gereken demiyorum, almamız gereken haklarımız aklımıza bile gelmiyor. Gereksiz bir kuru heyecan gibi görülüyor namaz kaygılı bir gençlik için dertlenmek!
Biz günümüz Türkiye Müslümanları bir şeyler hazır ağzımıza konsun istiyoruz! Sahabe ile aramızdaki fark bu olsa gerek. Onlar mücadele ediyorlardı, analarını, babalarını, canlarını feda ediyorlardı, biz ise daha garantici, daha tedbirciyiz! Bu bir üstünlük mü acaba(!)
Liseli gençler Okulda namaz kılınamaz mı adında bir sayfa açtılar Facebook’ta. 28 Şubatla yok edildiğini sandığımız liseli ve ilköğretimlerin 5. 6. 7. 8. sınıflarından gençler, çocuklarımız bu sayfa üzerinden birbirlerinden güç kuvvet alıyorlar. İdarelerle nasıl baş edeceklerini öğreniyorlar! Özellikle dindar ve korkak olanları ile…
Bu gençlerin secdeye giden alınlarından öpmek istiyorum!