“Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa da havarilerine, «Allah’a giden yolda bana yardımcı olacaklar kimlerdir?» diye sorduğunda havariler, «Allah’ın yardımcıları biziz» demişlerdi. Sonra İsrailoğulları’ndan bir kısmı iman etmiş, diğer bir kısmı da inkara sapmıştı. Biz inananları düşmanlarına karşı destekledik, böylece üstün geldiler.”
Arapça bir kelime olan havari, lügatte “beyaz olmak, iyice beyazlatmak” manalarına gelen haver kökünden türemiştir. “Seçilmiş, kusursuz; taraftar, fedakar arkadaş, dost, bir kimseye çokça yardım eden, bir davaya adanan” gibi anlamlara da gelir.1
Daha çok Allah’ın peygamberlerine iman edip onlara yardımcı olan kimselere havari denir. Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Benden önce Allah hangi ümmete peygamber göndermişse hepsinin de mutlaka ümmetlerinden havarileri ve sünnetini takip eden, emrine uyan yakın dostları olmuştur.”2 “Her peygamberin bir havarisi vardır, benim havarim de Zübeyr b. Avvam’dır.”3
Rasulullah (sav)’in İkinci Akabe Bey’atı’ndan sonra Medineliler’e nakib tayin ettiği on iki kişiye de havari denilmiştir. Kaynaklarımızda Kureyş’ten olan on iki sahabi de “havari” diye anılmıştır. Bunlar Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Hamza, Ca‘fer, Ebu Ubeyde b. Cerrah, Osman b. Maz‘un, Abdurrahman b. Avf, Sa‘d b. Ebu Vakkās, Talha b. Ubeydullah ve Zübeyr b. Avvam’dır. (ra)
“Havari” kelimesi İsa (as) tarafından seçilmiş, tebliğ ve irşad vazifesinde ona yardımcı olan on iki kişi hakkında meşhur olmuştur. Hz. İsa yolda giderken balık tutmakta olan birtakım insanlara rastlamıştı. Onlara “Ne yapıyorsunuz?” diye sordu. “Balık avlıyoruz.” dediler. İsa (as) “Benimle gelin de birlikte insan avlayalım.” dedi. “Sen kimsin?” diye sordular. “Ben İsa b. Meryem’im.” deyince hemen ona iman ettiler ve kendisiyle birlikte gittiler.4 O günden sonra Hz. İsa’dan hiç ayrılmadılar, daima onun hizmetinde bulundular.
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: “İsa onlardaki (Beni İsrail’deki) inkarcılığı sezince, «Allah’a giden yolda bana yardımcı olacaklar kimlerdir?» diye sordu. Havariler cevap verdiler: «Biz Allah için yardımcılarız; Allah’a inandık, şahit ol ki bizler müslümanlarız».”5
Yahudiler düşmanlıklarını şiddetlendirdikleri, Hz. İsa’yı öldürme planları yaptıkları esnada havariler onun etrafında toplandılar, ona ensar oldular ve onun peşinden gittiler. Allah onlara “Bana ve peygamberime iman edin.” diye ilham etmişti, onlar da “İman ettik, şahit ol ki bizler yürekten teslimiyet içindeyiz.” dediler.6 Elbiseleri gibi kalpleri de saf ve pak idi. Alınlarında ibadetin nuru ve güzelliği vardı.
Bir gün havariler “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” diye sormuşlardı. İsa (as): “Eğer iman etmiş kimseler iseniz Allah’tan korkun.” buyurdu.7 Bundan sonra gökten sofranın indiği veya havarilerin taleplerinden vazgeçtikleriyle ilgili farklı rivayetler vardır.
Kaynaklarımızda Hz. İsa’nın havarileriyle ilgili çeşitli rivayetler yer alır: Buna göre onların sayısı on ikidir ve balıkçılık, çamaşırcılık, kaptanlık, boyacılık gibi meslekler icra etmektedirler. Bir gün onlar Hz. İsa’ya “Dilediğimizde sen bizi doyuruyor ve içiriyorsun, acaba bizden daha üstünü var mıdır?” diye sormuşlardı. O da “Sizden daha üstünü kendi el emeğiyle geçinendir.” cevabını verdi. Bir defasında İsa (as), Hz. Nuh’tan, tufandan ve gemiden bahsetmişti. Havariler, “Tufan hadisesine şahit olmuş birini diriltmeni isteriz.” dediler. İsa (as) da Hz. Nuh’un oğlu Sam’ın kabrine giderek onu diriltti ve tufanı ondan dinlediler.8
Bir başka rivayete göre İsa (as) balık avlayan dört kişiyle konuşarak onları dine davet etti. Onlar da kabul ederek kendisine tabi olurlar. İsa (as) daha sonra nehirde çamaşır yıkayan diğer bir grubun yanına gitti. Onlara, “Ey insanlar! Siz bu çamaşırları yıkıyor ve kirlerinden temizliyorsunuz, fakat niçin aynı şeyi kalplerinize yapmıyorsunuz? Ben Allah’ın size gönderdiği elçisiyim.” dedi. Onlara Hz. Muhammed’i müjdeledi. Onlar da Hz. İsa’ya iman edip tabi oldular.9
Kur’an-ı Kerim’de Ashabü’l-karye’ye gönderildiği bildirilen10 elçilerin Hz. İsa’nın havarileri olduğu söylenir. Havariler Hz. İsa’nın talimatı istikametinde, onun semaya yükseltilmesinden sonra çeşitli ülkelere giderek dini tebliğ ettiler. Petrus ve Pavlus Anadolu’ya, Andreas ve Matta zencilere, Tomas Babil diyarına, Filipus Kuzey Afrika’ya, Yuhanna Efes’e, Ya‘kūb Kudüs’e, Gayyur Simun Berberiler’in yaşadığı bölgeye gitti.11 Petrus ve Pavlus Roma’da öldürüldü, Tomas Hindistan’a gitti ve orada öldü.12 Diğer bir rivayete göre ise İsa (as) semaya kaldırılışından önce havarilerden ikisini Anadolu’ya, ikisini Habeşistan’a, birini Babil’e, birini Kuzey Afrika’ya, birini Ashab-ı Kehf’in, birini Berberiler’in yaşadığı bölgeye, ikisini Antakya’ya, birini Sind ve Hint’e göndermiştir. Havarilerin reisi olan Simun Petrus ise Kudüs’te kalmıştır.13
Şu ayet-i kerime bize havarilerin anlatılmasındaki hikmeti göstermektedir:
“Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa da havarilerine, «Allah’a giden yolda bana yardımcı olacaklar kimlerdir?» diye sorduğunda havariler, «Allah’ın yardımcıları biziz» demişlerdi. Sonra İsrailoğulları’ndan bir kısmı iman etmiş, diğer bir kısmı da inkara sapmıştı. Biz inananları düşmanlarına karşı destekledik, böylece üstün geldiler.”14
Allah Teala havarileri bize örnek göstererek adeta şöyle demek istiyor: “Onların Hz. İsa’ya yardım ettiği gibi siz de Rasulullah’a (sav) yardım edin. Onlar az oldukları halde peygamberlerine yardım ettiler, siz ise daha çoksunuz…”15
1- İbn Manzur, Lisanü’l-’Arab, “hvr” md.
2- Müslim, İman, 80.
3- Buhari, Cihad, 40, 41, 135; Müslim, Fedailü’s-Sahabe, 48.
4- Taberi, Camiu’l-beyan, VI, 445.
5- Al-i İmran 3/52. Havariler için ayrca bkz. el-Maide 5/111-115.
6- el-Maide 5/111.
7- el-Maide 5/112-115.
8- İbnü’l-Esir, el-Kamil fi’t-tarih, Beyrut 1399/1979, I, 314-315.
9- Nüveyri, Nihayetü’l-ereb fi fünuni’l-edeb, Kahire, 1395-1412, XIV, 226-227.
10- Yasin 36/13-29.
11- Taberi, Tarih, I, 603.
12- Mes‘udi, Mürucü’z-zeheb (Abdülhamid), I-IV, Kahire 1367/1948, I, 311-312.
13- Nüveyri, XIV, 250-259; Osman Cilacı, “Havari” mad., TDV İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ havari (03.10.2021).
14- es-Saff 61/14.
15- Mukātil b. Süleyman, Tefsir, IV, 318.