
Yağmur Ünalan
Hz Ebu Bekir'in (r.a) Hayatı: 2. Bölüm
13 yıllık zorlu Mekke hayatından sonra sıra Yesrib`e hicrete gelmiştir.
Neredeyse tüm Müslümanlar hicret etmiş, geriye bir avuç Müslüman kalmıştır. Kalanların içinde Hz. Ebu Bekir (r.a) ve ailesi de vardır.
Ne zaman hicret için izin istese Efendimiz (s.a.v): "Bekle ey Ebu Bekir! Belki Allah`ın senin için murat ettiği başka bir şey vardır." buyurur.
Bir gün Efendimiz (s.a.v) öğle vaktinde Hz. Ebu Bekir`in evine gider. Onu gören Hz. Ebu Bekir (r.a) gözyaşları içerisinde: "Yol arkadaşlığımı ya Resulallah?" diye sorar.
Efendimiz`de (s.a.v): "Evet, yol arkadaşlığı" buyurur.
Hz. Aişe (r.a) validemiz o anı şöyle anlatır:
"O güne kadar, bir insanın sevincinden böylesine ağladığını görmemiştim."
Hemen hicret planı yapılır. İlk olarak Diloğulları`ndan bölgenin en iyi rehberlerinden biri olan Abdullah b. Uraykıt ayarlanır.
Yapılan plana göre; Hz. Abdullah b. Ebu Bekir (r.a) gündüz Mekkelilerin arasında dolaşacak, gece de mağaraya giderek topladığı bilgileri Resulullah`la (s.a.v) paylaşacaktır. Hz. Amir b. Füheyre (r.a) gündüz diğer çobanlarla birlikte koyunlarını otlatacak, gecede Hz. Abdullah b. Ebu Bekir`in ayak izlerini silmek için koyunlarını mağaranın önüne götürecektir. Hz. Esma (r.a) validemiz ise 3 gün boyunca Sevr mağarasına yemek taşıyacaktır.
Mağaraya geldiklerinde sıddıkiyet makamının sahibi Hz. Ebu Bekir (r.a) önden girip mağarayı temizlemek için izin ister. Efendimiz (s.a.v) izin verdikten sonra Hz. Ebu Bekir (r.a) cübbesini çıkarır, açık olan delikleri cübbesini keserek kapatır. Efendimiz (s.a.v) yolun yorgunluğuyla mübarek başına Hz Ebu Bekir`in dizine koyarak uyuyakalır. O sırada açık kalan delikten bir yılan içeri girer ve Hz. Ebu Bekir`in ayağını ısırır. Acıdan kıvranan Hz. Ebu Bekir, Efendimiz (s.a.v) rahatsız olmasın diye kıpırdamaz ama gözünden düşen bir damla yaş Resulullah`ın (s.a.v) mübarek yüzüne düşer.
Uyanan Efendimiz (s.a.v) yılanın soktuğu yere mübarek tükürüğüyle müdahele eder. Allah Teâlâ`nın yardımıyla hemen şifa bulur. Ardından da: "Allah`ım! Ebu Bekir`i cennette yüce bir makamla, benimle komşu kıl! diyerek dua eder. Cebrail aleyhisselam daha ellerini semadan indirmeden duasının kabul olduğu müjdesini getirir.
İki Cihan Serveri Peygamberimiz (s.a.v), Hz. Ebu Bekir için şöyle buyuruyor:
"Ey Ebu Bekir! Ümmetimden cennette girecek olan ilk kişi hiç şüphe yok ki sensin."
Müşrikler iyice yaklaştığında Hz. Ebu Bekir (r.a) kaygılanır ve şöyle der: "Ya Resulallah! Müşrikler, ayaklarının ucuna eğilip baksalar bizi görürler."
Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v);
"Ey Ebu Bekir! Üçüncüleri Allah olan iki kişi hakkında niçin endişeleniyorsun? Üzülme, Allah bizimle beraberdir." buyurduktan sonra Hz. Ebu Bekir`in (r.a) yüreğine ferahlık gelmesi için dua eder.
Allah (c.c.), Kur`an`ı Kerim’de bu hadiseye şöyle işaret eder:
"Nitekim inkârcılar onu, iki kişiden biri olarak yurdundan çıkardıklarında Allah ona yardım etmişti: Hani onlar mağaradaydılar; arkadaşına “Tasalanma! Allah bizimle beraberdir” diyordu. Derken Allah ona kendi katından bir güven duygusu indirdi, sizin göremediğiniz askerlerle onu destekledi ve inkârcıların sözünü değersiz hale getirdi. Allah’ın sözü ise en yücedir. Çünkü Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir." (Tevbe, 40)
O gün Allah Teâlâ, Efendimiz`i (s.a.v) ve sadık dostu Hz. Ebu Bekir`i (r.a) görünmeyen ordularla korumuş, müşriklerin gözlerine perdeler çekmiş, örümcek ağlarıyla mağaranın kapısını örtmüş, kuş yuvalarıyla onları desteklemiştir. 3 gün 3 gecenin sonunda onlara yol rehberliği yapacak Abdullah bin Ureykıt kendisine verilen iki deve ile Sevr mağarasının eteklerinde görülür.
Hz. Ebu Bekir (r.a) kendilerine hizmet etmesi için yanına azatlı kölesi Hz. Amir b. Füheyre`yi de alır ve Yesrib`e doğru yolculuk başlar...
Hz Ebu Bekir`in (r.a) Hayatı: 1. Bölüm;