• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Kâinat Kitabını Doğru Okumak

Kâinat Kitabını Doğru Okumak

28.10.2011 14:00
Bir Soru Bir Cevap
9955
Osman Nuri Topbaş

Efendim, kâinat kitabında sergilenen ilâhî sır ve hikmetleri kâmil mânâda okuyabilmek için, hangi hususta derinleşmek lâzımdır?

âinat, sonsuz ilâhî güzelliklerin menbaından taşan tecellîler sergisidir. İnsan denilen muammâ da, ilâhî neşve ve güzelliklerin kâmil bir tecellîsidir. Gören gözler, duyan kalpler, yeryüzünde ilâhî azamet ve kudret akışlarından başka bir şey duymaz ve görmezler. İnsanı, bu yüksek kalbî kıvâma ulaştıracak olan en büyük vâsıta ise, tefekkürdür. Zira Hakk`ın azametini tefekkür, hakîkate ulaşmanın yegâne vâsıtası, tâbiri câizse şah damarıdır.

Nitekim Cenâb-ı Hak, bütün mahlûkâta kendi ihtiyâcına göre bir tefekkür kâbiliyeti ihsân etmiştir. İnsanların ve cinlerin dışındaki mahlûkâtın tefekkür kâbiliyetleri, basit bir şekilde hayatlarını sürdürmeye kâfî gelen “sevk-i tabiî”ler hâlindedir. Yavrusunu muhabbetle besleyip büyütmek ve kendisini tehlikelerden muhâfaza etmek gibi.

İnsana ise tefekkür, azamet-i ilâhiyyeyi ve kâinattaki ilâhî kudret tecellîlerini düşünerek vuslata, yani mârifetullâha ulaşabilmek ve bu irfan ufku içerisinde sâlih ameller işlemek için lûtfedilmiştir. Bu sebeple insanın tefekkür deryâsında derinleşmesi zarûrîdir. İnsanın kâinâta ibret nazarıyla bakması ise tefekkürde derinleşmek için atılacak ilk adımdır.

İnsanoğluna hidâyet haritası olarak lûtfedilen Kur`ân-ı Kerîm de, ilk âyetinden son âyetine kadar bizlere tefekkür tâlîmi yaptırmaktadır. Zira, Kur`ân-ı Kerîm`de Allâh`ın nîmetleri sayıldıktan sonra, insanlara defalarca; “Ey bakış, görüş (idrak) sahipleri!..”1  diye hitâb edilmiş olması, yine pek çok âyet-i kerîmede; “Hiç düşünmez misiniz? Akletmezler mi? İdrâk etmezler mi?”2  buyrulması, insanoğlunun kâinâtı boş ve kavrayışsız bir nazarla değil; hikmeti idrâk edecek bir basîretle müşâhede etmesi gerektiğinin bir ifâdesidir.

İnsan, şafak vakti başını kaldırıp, doğan güneşe doğru ibret nazarıyla şöyle bir bakmalı ve ufukta çizilen rengârenk ve çeşit çeşit tabloları görmeye çalışmalıdır. Bir ressamın, her an sürekli bir değişim içinde olan bu kâinâtın bir ânını resmettiği tablosu karşısında hayran kalan bizler, kâinâtın ilâhî sanatkârının her an ayrı ayrı çizdiği şâheser tablolar karşısında nasıl bîgâne ve duyarsız kalabiliriz?

Yine bir lâleye, bir menekşeye bakın! Bu renkleri acaba kara toprağın neresinden bulup da çıkarırlar? Ya o kırmızı karanfil?..

Güneşin ışığında oynaşan çiçeklerin mavisi, pembesi, onların gönül açan tebessümleri ve rûhu okşayan güzel kokuları… Ve saymakla bitmeyecek diğer güzellikler… Duygu derinliğine sahip bir kalp için, her yer harikalar sergisi…

Bir çiçeğin tebessümüne, arı ve kelebeğin raksına, pervanenin yanışına, bülbülün feryâdına, bir de dönüp kendimize bakalım!

Bunun gibi kâinâtı dolduran sayısız güzellikler, güzeller güzeli Rabbimizin cemâlinin hüsnünden sızan bir akis pırıltısından ibaret değil midir?

 Öyle ki bazen bir ağacın, bazen bir ceylânın, bazen bir kuşun ve bazen şu kara toprağın bize hâl lisânıyla söylediklerini sayfalar dolusu kitaplar anlatamaz. Kâinâtın hâl lisânına âşinâ olan gönüller ise, bambaşka bir güzelliğe nâil olurlar.

Meselâ şafak sökerken, ışıklarıyla eşyayı aydınlatan güneş, başlayan yeni günün selâmını getirerek, bizlere âdeta; “-Uyan!” demekte ve şöyle bir muhâsebe ve tefekkür iklimine sokmaktadır:

“-Bak, sana bu sabah da hayat defterinden yepyeni ve tertemiz bir sayfa hediye edildi. Kıyâmette önüne konacak bu sayfayı nasıl dolduracaksın? «Oku kitabını, bugün sana hesap sorucu olarak nefsin kâfîdir!» (el-İsrâ, 14) denileceği o dehşetli gün için, bugün ne hazırlamayı düşünüyorsun?”

Akşam olup, gökyüzü önce kızıla, sonra dalga dalga siyaha boyandığında ise, gece hâl lisânıyla insana:

“-Bir günün daha geçti. Ölüme bir adım daha yaklaştın. Artık âh u figân etmek boşuna. Ne kadar gayret edersen et, geçen bir saniyeyi bile geri getiremezsin. Şimdi sen de ölümün kardeşi olan uykunun kollarına kendini teslim edeceksin. Ne yapmalıydın, ne yaptın? Yaptıklarını ve yapmadıklarını önüne koy ve düşün!.. Belki bir daha sabahın ışıklarını göremeyeceksin!..” demektedir.

İşte insanın, kâinat kitabında sergilenen ilâhî sır ve hikmetleri kâmil mânâda okuyabilmesi için, kalbine seviye kazandırması bu vesîleyle tefekkür ummânında derinleşmesi lâzımdır. Nitekim tefekkürde derinleşildiği ölçüde, Ziyâ Paşa`nın dediği gibi, bu âlem kişiye bir ibret ve hikmetler meşheri olur:

Bin ders-i maârif okunur her varakında,

Yâ Rab ne güzel mekteb olur mekteb-i âlem.

Bu kâinât kitabının her bir yaprağında mârifet ilminin binlerce dersi okunur. Yâ Rabbî! Şu kâinât mektebi, tefekkür deryasına dalarak ibretler almak için ne güzel bir mekteptir.”

Kâinâta bu şekilde tefekkür ve tahassüsle yönelen ruhlar, neticede hakîkî ve mutlak varlık olarak Allâh`ı bulurlar.

Bu sebeple, hârikalar diyârı olan bu âlemde tefekkürden uzak kalarak ilâhî hakîkatleri kavrayamayan bir kalbin vay hâline!

Güllerin, ağaçların, kurdun-kuşun hâl lisânından gâfil kalmak; denizlerde, dağlarda, semâvatta sergilenen nice kudret nakışlarının beyânından anlamamak, ancak kalp gözünün körlüğündendir.

Allah Rasûlü r Efendimiz`in şu beyânı, Cenâb-ı Hakk`ın tefekküre vermiş olduğu değeri göstermesi bakımından ne kadar mânidardır:

“Rabbim bana susma hâlimin tefekkür olmasını emretti, (ben de size tavsiye ederim.)”3

Nitekim Rasûlullah r`in Hirâ`daki uzlet ve inzivâsından ve daha sonraki dönemlerde de muntazam olarak îfâ ettiği îtikâflarından anlıyoruz ki, bir müslüman ne kadar ibâdet ederse etsin, zaman zaman uzlete çekilerek nefis muhâsebesi yapmalı ve kâinattaki ilâhî kudret akışlarını tefekkür ederek kemâle ermeye çalışmalıdır. İnsanlara rehber olacak kimseler ise, bu tefekkür, tahassüs ve muhâsebeye daha çok muhtaçtırlar.

Velhâsıl tefekkürde derinleşen gönüller idrâk eder ki, ilâhî saltanat karşısında bu dünya, fezâda yüzen trilyonlarca tozdan sadece bir tanesidir. Dağlar, ovalar, okyanuslar ve insan da bu tozun içerisindedir. İşte bu acziyetiyle insan, kulluğu dışında sadece bir “hiç”ten ibârettir!

Kişiye düşen, bu hiçlik içerisinde tefekkürle yoğrulmak;

“Nefsini tanıyan, Rabbini tanır!” hakîkatinde derinleşmek ve Cenâb-ı Hakk`a olan kulluğa devam ederek âhirette “ne güzel bir kul” pâyesine lâyık olabilmektir.

Hak âşığı Yûnus Emre ne güzel söyler:

İlim, ilim bilmektir,

İlim, kendin bilmektir.

Rabbimiz, cümlemize rahmet ve mağfiretiyle muâmele buyursun. İlâhî azamet, sanat ve kudret akışlarını, âdeta bir müze gibi sergilediği şu kâinâtın sır ve hikmet deryalarından sonsuzluk incileri dermeye hepimizi muvaffak kılsın...

Âmîn…


1. Bkz. Âl-i İmrân, 13; en-Nûr, 44; el-Haşr, 2...

2. Bkz. el-Bakara, 219, 266; en-Nisâ, 82,

   el-Enâm, 50; Yâsin, 68; Muhammed, 24…

3. İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi,

  XVI, 252, hadis no: 5838. 

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431401

Bagamoyo Afrika... 4919247

Kasım Sayımız Çıktı! 3498151

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187621

Bkz: Doğu Türkistan 480172

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287551

10 Soruda Sen Kimsin? 276035

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS