• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Beşeri Sistemler ve Hak Din İslam - 2

Beşeri Sistemler ve Hak Din İslam - 2

29.04.2020 00:42
Bir Soru Bir Cevap
2380
Osman Nuri Topbaş

Komünizm, kapitalizm ve liberalizm gibi beşerî sistemler, şu anda dünya üzerinde etkili olan sistemler. Dînimiz İslâm, bu sistemlere karşı nasıl bir sistem ortaya koyuyor? İnsan ve toplumların idaresinde İslâm’ın dünya görüşü nasıldır?

(Geçen Sayıdan Devam.)

İslâm, hayatın her sahasında olduğu gibi ticârî ve iktisâdî faaliyet sahasında da bir nizam vaz etmiştir. Helâl ve haram hudutları koymuştur. Merhamet ve şefkati emredip mü’mini mü’mine zimmetli olarak telâkkî ettirmiştir.

Kazancı; “hak”, “adâlet” ve “merhamet”le mezcettirmiştir. Kazanca kul hakkı ve haram karıştırmayı yasaklamıştır. Kul hakkıyla yapılan bir ibadetin bile merdut olduğunu bildirmiştir. Nitekim bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmaktadır:

“Kim bu Beyt’i (Kâbe’yi), haram kazançtan elde ettiği parayla ziyaret ederse Allâh’a itaatten çıkmış olur. Böyle bir insan hacca niyet eder, ihrâma bürünerek bineğinin üzengisine ayağını basıp devesini hareket ettirdikten sonra; «Lebbeyk Allâhümme lebbeyk» derse, semâdan bir münâdî şöyle seslenir:

«Sana ne lebbeyk ne de sa‘deyk! Çünkü senin kazancın haram, azığın haram, bineğin haramdır. Hiçbir sevap almadan günahkâr olarak dön! Hoşlanmayacağın şeyle karşılaşacağından dolayı üzül!»

Fakat kişi helâl parayla hac yolculuğuna çıkar, bineğinin üzengisine ayağını basıp onunla hayvanını hareket ettirir ve «Lebbeyk Allâhümme lebbeyk» derse, semâdan bir münâdî şöyle seslenir:

«Lebbeyk ve sa‘deyk! Sana icâbet ettim. Çünkü senin bineğin helâl, elbisen helâl, azığın helâldir. Haydi çok büyük sevaplar elde etmiş ve hiç günâha girmemiş olarak dön! Seni memnun ve mesrûr edecek şeyle karşılaşacağın için sevin!»” (Bkz. Heysemî, III, 209-210)

İslâm; zekât, infak ve hayrâtı öne çıkarmış ve sermayenin kontrolsüz şekilde aşırı büyümesine mânî olmuştur.

Farz olan zekât, bilhassa “biriktirilen sermaye” üzerinden verilir. Zekât da keyfî değildir, farzdır. Bizzat fakirin hakkıdır. Yani İslâm, bir bakıma fakiri zengine ortak kılmıştır. En kötü hırsızlık da zekâtı vermeyenlerin durumudur. Çünkü zekâtı vermemek, fakirin malını çalmaktır.

İslâm, maddî bakımdan alt tabakada olanlarla gerçek bir paylaşmayı temin etmiştir.

Allah; kulları ve toplumları, rızık ve imkânların taksiminde farklılık gözeterek imtihan eder. Bu imtihan muktezâsınca;

• Zengin, fakirden mes’ûldür. Yani fakir, zengine zimmetlidir. Dünyada fakir, zengine muhtaçtır. Âhirette ise zengin fakirin duâsına muhtaçtır. Fakire verdiği sadakanın ecrine muhtaçtır.

• Hâli-vakti yerinde olan, garip ve kimsesizden mes’ûldür.

• Kuvvetli olan, zayıftan mes’ûldür.

• Sıhhatli olan, hastadan mes’ûldür. Dünyada hasta, sıhhatli insanın yardımına muhtaçtır. Kıyâmette, o zor günde ise, o sıhhatli insan, hastanın duâsına muhtaçtır.

• Bilen bilmeyenden mes’ûldür.

Hâsılı İslâm’da, her imkân sahibi, o imkândan mahrum olandan mes’ûldür. Herkes birbirine zimmetlidir.

Her medeniyet, kendi insan tipini meydana getirir. İşte İslâm’daki o insan tipinin fârik vasfı da cömertlik ve fedakârlıktır. Zira:

• Zekât (minimum, asgarî bir mükellefiyettir. O zaten fakire aittir, varlıklı kimsenin malındaki fakirin hakkıdır).

• Sadaka (kişiyi belâ ve musîbetlerden koruyan gönüllü bir fedakârlıktır).

• İnfak (ucu açıktır, bir sınırı yoktur).

Nitekim âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak:

لَنْ تَنَالُوا الْبِرَّ حَتّٰى تُنْفِقُوا مِمَّا تُحِبُّونَ

“Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda infâk etmedikçe, birr’e (hayrın kemâline) eremezsiniz…” (Âl-i İmrân, 92) buyuruyor.

Cömertlik ve fedakârlığın bu seviyesi, kulu Cenâb-ı Hakk’a yakın kılar. Tabi verirken de İslâm;

يَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ

“…Sadakaları (Allah) alır…” (et-Tevbe, 104) âyeti muktezasınca, fakirin-muhtacın eline değil de âdeta Cenâb-ı Hakk’ın kudret eline verircesine büyük bir edep, nezâket ve hassâsiyet içinde bulunmayı telkin eder.

Ayrıca riyâ, gösteriş, gurur, kibir, ucub gibi nefsânî maksatlar taşımaktan kulu men eder. Çünkü tevhid akîdesinin hiçbir ortaklığa tahammülü yoktur. Dolayısıyla verirken mümkünse gizleyerek vermek îcâb eder.

Velhâsıl İslâm; toplumu rahmet, merhamet, fedâkârlık, diğergâmlık, cömertlik gibi mânevî kıymetlerle ihyâ etmiştir.

Ecdâdımız Osmanlı’da tescilli 26.600 küsur vakıf vardır. Bilinmeyen, çok daha fazla. Bu şefkat ve merhamet müesseseleri, toplumu âdeta bir ağ gibi örmüştür. Dolayısıyla toplumda hiçbir zaman bir iktisâdî buhran, kriz ve isyan hareketi olmamıştır.

Asr-ı saâdette de hiç olmamıştır. Çünkü ne var? Zekât var, infak var, sadaka var, oruç var…

Depresyon gibi herhangi bir psikolojik rahatsızlık da olmamıştır. Çünkü namaz var. Cenâb-ı Hak;

“…Secde et ve yaklaş.” (el-Alak, 19) buyuruyor.

“Ey îman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin…” (el-Bakara, 153) buyuruyor.

“…Kalpler ancak Allâh’ın zikriyle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) buyuruyor.

İşte bizim medeniyetimizin dünya görüşü bu şekilde…

Komünizm; katı, ruhsuz, gaddar bir insan tipi meydana getirdi.

Kapitalistler de, acımasız, kibirli ve şımarık bir insan enkâzı ortaya çıkardı. Merhameti yitirmiş, gözyaşını unutmuş, vicdana vedâ etmiş, menfaatperest bir insan tipi meydana getirdiler…

Tarihte sömürülen ülkeleri ve bilhassa bugünkü Suriye’nin hâlini görüyorsunuz: Vahşî kapitalizm binlerce kilometre öteden geliyor, bombalıyor, yakıyor, yıkıyor!.. Zayıf toplumları daha da ezerek, onların yeraltı, yerüstü kaynaklarını sömürüyor.

Kapitalist sistem, sadece maddî menfaatini ve kârını düşünür. Bu yüzden insanı acımasızca sömürür. Gayesine ulaşmak için her yolu mübah sayar.

İslâm ise kapitalizm ve komünizmin zıddına, bir vicdan muhâsebesi yaptırır:

“Nereden kazandın, nasıl kazandın, nereye ve ne şekilde sarf ettin?” suâlini sorar. İlâhî mahkemede bunların inceden inceye hesabının verileceğini hatırlatır.

Bununla birlikte, takvâ sahibi bir mü’min, her yeni güne başlarken vicdânı ona sorar: “Bugün Cenâb-ı Hak sana ömür takviminden yeni bir yaprak açtı.

Bugünkü mesâinde ne kadar kendine, ne kadar kendinin dışındakilere çalışacaksın? Allah, nîmetlerini sana bol bol ihsân etti, fakat falana vermedi. Demek ki onu sana zimmetli kıldı…”

Zira âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hak:

“Allâh’ın sana ihsân ettiği gibi, sen de (insanlara) ihsanda bulun!” (el-Kasas, 77) buyuruyor.

Bu sebeple gerçek bir mü’min, diğergâm bir gönülle mahlûkâta yönelerek onların ihtiyaç ve noksanlıklarını şefkat ve merhametle telâfî etmekten kendini dâimâ mes’ûl görür.

Mevlânâ Hazretleri buyuruyor ki:

“Şems -kuddise sirruh- bana bir şey öğretti, (fakat zihnime değil, kalbime nakşetti): «Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin.» Ben de biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü’minler var; ben artık ısınamıyorum!..”

Tasavvufî ahlâk da bu!..

İşte bu diğergâmlıkla gönüllerin yoğrulduğu zamanlar, İslâm coğrafyasında öyle fazîletler yaşandı ki, -bilhassa Ömer bin Abdülaziz zamanında- zenginler; memleketlerinde zekât verecek fakir bulamadılar.

İsraftan kaçınmak ve îtidâl üzere yaşamak; zengini, fakire yaklaştırdı. Kanaat zenginliği, istiğnâ ve hâle rızâ içinde yaşamak; fakiri zengine yaklaştırdı. Zekât, infak ve vakıf medeniyeti, toplumda dramların zuhûruna meydan vermedi.

Yaşanan kardeşlik şuuruyla, herkes din kardeşini kendine zimmetli bildi. Mü’minler, birbirini yıkayan iki el gibi oldu. Sadece maddî değil mânevî olarak da dertler paylaşıldı. Muhabbetle kenetlenmiş, yekvücut hâle gelmiş, surlar gibi sağlam bir toplum yapısı meydana geldi.

Lâkin; Lâle Devri’nde bizim toplumumuzda da lükse ve israfa temâyül başladı. Tanzimat’ta da Batı’ya hayranlık, Avrupa özentisi baş gösterdi. Ruh plânından ten plânına dönüldü. Yakın tarihimiz ise, tamamen özümüze yabancılaşan, kapitalist dünyayı taklit eden bir anlayışla devam etti.

Bizler bugün bütün bu menfîlikleri izâle edip, yeniden İslâm’ın bizden istediği temel ölçülerle inkişâf etmeliyiz. Kendimizin selâmeti, toplumumuzun saâdeti için; vakıf medeniyetimizi, infak medeniyetimizi yeniden ihyâ etmeliyiz. Sadaka taşlarını îcâd eden, esnaftaki borç defterlerini satın alıp borçları silen, fakir kızlara çeyiz hazırlamak, hizmetçilerin kırdığı tabağı-bardağı tazmin etmek için vakıflar kuran o mübârek ecdâda lâyık nesiller olmalıyız...

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431392

Bagamoyo Afrika... 4919243

Kasım Sayımız Çıktı! 3498106

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187594

Bkz: Doğu Türkistan 480158

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287541

10 Soruda Sen Kimsin? 276033

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS