
Bu Ramazan kulağınızı boş müziklerden sakındırmaya niyet edin. Kulaklarınıza Ömer Karaoğlu, Ahmet Özhan, Sami Savni Özer, Ender Doğan, Mustafa Demirci, Hasan Lütfi Ramazanoğlu, Maher Zain, Sami Yusuf, Taner Yüncüoğlu, Grup Yürüyüş, Grup Genç, Yusuf Goncagül, Fatih Koca ilahileri, ezgileri, marşları dolsun.
Bir bahçeye döner dünyamız Ramazanda. Oruç, fıkhın meydan okumasıdır modernizme. Zamanın, saatin “Vaktin Sahibi”ne göre ayarlanmasıdır Ramazan. Oruçla güzelleşir zaman.
Ezana kulağını vermekle başlar zaman. Gün başlar güneşin batışı ile, orucun açılışı ile. Orucumuzu açarak yeni bir güne başlamanın talimini yaparız biz Müslümanlar. Açlığın açtığı bir kapıdır bu. İnsanlığın bereket kapısıdır, merhamet kapısıdır.
Bu kapıyı güzel değerlendirmekte fayda var. Sana bu Ramazan için bazı tekliflerde bulunmak istiyorum güzel kardeşim. Gel bu Ramazan sahur vakitlerini o güzelim Muhammediye kitabıyla lezzetlendir. Muhammedi aşktan gecelerine düşürmeye çalış. 29 Ramazan gecene 29 bölüm Muhammediye koy. Her güne Eşrefoğlu Rumi Hazretlerinden birer şiir koy. Süsle Ramazanını en güzel çiçeklerle. Bir Ramazan günlüğü, bir Ramazan defteri tut kendine. Bir gazel yaz her güne. Bir hadis-i şerif. Ve ayet. Ve sonra neler hissettirdi ise o gün, o ayet, o hadisi şerif, o gazel; onları yaz serbestçe bir deneme tadında, bir günlük tadında. Bu senin Ramazan Defterin olsun. 1440 Ramazanının defteri.
Bir zikir halkasına katıl, arkadaşlarınla ilahi söylemeyi öğren. Bir mecliste ilahi söylenirken sözlerini o kadar bilmiyorsun ki, mırıldanamıyorsun bile. Şu yıllardır kaçtığın imamlıktan kaçmayı bırak, geç öne, bu Ramazan ilk defa imamlık yap; üç beş arkadaşının önünde imamlığa geç. Sesim çirkin, makam bilmiyorum deme.
Annene söyle, bu Ramazan evinize misafir almayı ihmal etmeyin. Korkma, ben sana mutfakta yardım ederim anneciğim de. Mümkünse Suriyeli kardeşlerimizi bir iki defa evinize, iftara davet etmeyi unutmayın. “Dillerini bilmiyoruz ki, anlaşamayız ki” demeyin; gönül dilinden güzel dil mi olurmuş.
“Bu Ramazan en az beş arkadaşıma Kur’an okumayı öğreteceğim” diye niyet edin. “Ama benim kıraatım düzgün değil ki” demeyin. Bu vesile ile kendi kıraatını da geliştirmiş, düzeltmiş olursun.
Ramazanda hafta içi okulda isen öğle namazını okulun mescidinde cemaatle kılmaya gayret et. Teravihleri güzel bir toplulukla kılmaya gayret etsen ne iyi olur.
Şehrinizde kitap fuarı açıldı ise onu ziyaret etmeyi unutma. Yeni kitaplar keşfetmenin güzelliğini yaşa. Özellikle de kendini İslama adamış büyük insanların kitaplarını o fuarlarda şöyle bir eline almaktan, sayfalarını karıştırmaktan çekinme.
Liseli, üniversiteli gençlerle buluştuğumuz programlarda, konferanslarda yanımda kimi zaman Yunus Emre Divanı, Eşrefoğlu Rumi Divanı, Aziz Mahmud Hüdayi Divanı götürüyorum. Özellikle soruyorum, aranızda Yunus Divanı’na dokunan var mı, Aziz Mahmud Hüdayi Divanı’na dokunan var mı? 200 kişilik salondan bir veya iki genç ya çıkıyor ya da çoğunlukla çıkmıyor bile. Elimdeki divanı sadece ellerine alıp incelemeleri için veriyorum gençlere. Elden ele dolaştırın. Dokunun. 700 yıllık bir kitaba dokunuyorsunuz şu an diyorum.
Hiçbir şey yapamıyorsan en azından her gün bir Müslüman yazar keşfedeceğim diye söz verebilirsin kendine. Bütün yazarları tanıdığını zannediyorsun değil mi? Oysa ismini bile duymadığın binlerce çok kıymetli, değerli alim, arif, şair, mütefekkir, eser sahibi insan var. Hiç mi merak etmezsin bunları.
Aç internetten araştır, bak, hangi yazarlar varmış; konuşma videoları varsa onları seyret, dinle. Notlar al. Sadece Türkiye’den de takılma yani. Açıl ümmete.
Bu Ramazan kulağınızı boş müziklerden sakındırmaya niyet edin. Kulaklarınıza Ömer Karaoğlu, Ahmet Özhan, Sami Savni Özer, Ender Doğan, Mustafa Demirci, Hasan Lütfi Ramazanoğlu, Maher Zain, Sami Yusuf, Taner Yüncüoğlu, Grup Yürüyüş, Grup Genç, Yusuf Goncagül, Fatih Koca ilahileri, ezgileri, marşları dolsun.
Her güne bir sahabe efendimizi okumaya kalkışsan çok mu zordur?
Haydi Ramazanını güzel amellerinle daha da bereketlendir.