Abdullah Güner
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İstanbul Müftülüğü ve Sultanahmet Camii Koruma ve İhya Derneği’nin Sultanahmet Camisi’nde ortaklaşa gerçekleştirdiği İslamî tebliğ faaliyetleri Marmara İlahiyat öğrencilerinin gönüllü çalışmalarıyla 2010 yılından bu yana devam ediyor.
Biz de bu tebliğ faaliyetinin fikir babası olan Prof. Dr. Süleyman Derin Hoca ve gönüllü öğrencilerinden İslam’ı tanıtma projesi deneyimlerini dinledik.
İslam’a Davet Görevimiz
Prof. Dr. Süleyman Derin
İslam’a davet Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) en önemli vazifelerindendi. Maalesef bu vazifeyi son zamanlarda ihmal eder olduk. Bırakın gayrimüslimlerin ayağına gidip onlara İslam’ı anlatmayı, ülkemize bizi ziyarete gelen turistlere bile birkaç kelam İslam’la alakalı bilgi vermekten geri durduk. Hamdolsun ki ülkemiz son yıllarda her sahada ciddi gelişmeler yakaladı, bu durum eğitime de yansıdı. Dil eğitiminde başarı arttı, dil bilen öğrencilerimiz çoğaldı. Bunun neticesinde biz İngilizce ilahiyat ve uluslararası ilahiyat öğrencileri ile İstanbul’un tarihi ve turistik camilerinde İslam’ı tanıtma projesi başlattık.
Sultanahmet Camii’nde her gün onlarca turiste İslam’la ilgili sunumlar yapılmakta, dinimiz ve yüce kitabımızla alakalı kitaplar kendilerine hediye edilmektedir. Bazı ziyaretçilerimiz İslam’a girmekte, girmeyenler de en azından İslam’la ilgili sağlıklı bilgi almakta ve önyargıları ortadan kalkmaktadır.
İslam Adına Güzel İzler Bırakmalıyız
Betül Ganioğlu
Tebliğ faaliyetlerine yeni katılmış olduğum zamanlarda sohbet ettiğimiz birisi Müslüman kadınların araba sürüp süremeyeceğini, isteyerek mi örtündüğünü, hatta evlenmek istedikleri kişiyi seçip seçemediklerini sordu ve o an aslında bizim için inanılması saçma olan bu düşüncelerin İslam’ı tanımayan kişiler üzerinde fazlasıyla ikna edici olduğunu bizzat görerek tecrübe etmiş oldum. İslam’ın zihinlerdeki “hayatı yaşanılmaz kılan bir din” imajını belki biz oluşturmadık ama bir avuç insan da olsa onların gönüllerinde İslam adına güzel izler bırakmak bizim için çok kıymetli bir vazife.
Gerçek İslam’ı Öğrenince Çok Şaşırıyorlar
Ayşenur Koçyiğit
Görüşüp konuştuğumuz turistler bizim anlattıklarımızla kendi sahip oldukları (Batı’da medya aracılığıyla yanlış tanıtılan İslam’a dair) bilgi kirliliğinin ve önyargılarının farkını görünce çok şaşırıyorlar. Allah Resulü’nün bizler gibi insan olduğunu duyduklarında, İslamiyet’in aslında Hz. İsa’ya herhangi bir hakaret veya önyargı taşımadığına, aksine Kur’an-ı Kerim’de Hz. İsa’dan sıkça bahsedilip önem verildiğini, onun değerli görüldüğünü duyunca çok şaşırıyorlar ve tüm önyargıları, fikirleri değişiyor.
Haftanın Ortası Cami Günüm
Ömer Faruk Erözdemir
Bir arkadaşım vasıtasıyla haberdar olduğum bu programa katıldığım ilk günden beri haftanın ortasına camiye geldiğim günleri koyuyorum. Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadığım anlarda onlarca insanla tanışıyor ve hepsinden güzel geri dönüşler alıyorum.
Asıl Vazifem ‘Korkunç Müslüman’ Profilini Yıkmak
Fatma Akpınar
Bir hafta camiye gittiğimde o gün tek davetçi bendim. Sunuma sadece iki kişi geldi ve cidden beni umursamadıklarını düşündüm. Brezilya’dan gelen çiftin sonradan diyaloğa girme iştiyakı ve Kur’an-ı Kerim hediye ettiğimizdeki hoşnutlukları beni fazlasıyla şaşırttı. Özellikle bayan olanın peşimden koşup yanıma gelmesi ve eşinin de ricası üzerine birlikte resim çekilmemiz o gün yaptığım şeyde aslında tek olmadığımı hissettirdi. Şükrettim. Fotoğraf çekilirken ona adını sordum, ‘Mary’ derken bana sarıldı, ben de ona. İlk baştaki korku dolu bakışların yerinde samimi bir gülüş vardı artık. Ve ben asıl vazifemin ‘korkunç Müslüman’ profilini yıkmak olduğunu idrak ettim, gerisini de Allah’a bıraktım.
Güler Yüzlü, Samimi Ol ve Sabret
Esma Aslancan
Bu faaliyet bana iki önemli alışkanlık kazandırdı: Birincisi daima güler yüzlü ve samimiyetle yaklaşmayı, diğeri ise sabırlı olmayı. Tebliğ faaliyeti ciddi bir sabır imtihanıdır. Karşınızdaki kişi bazen tamamen size karşıt fikirdedir ve önyargıları vardır. Bize düşen asıl görev büyük bir sabırla ve kelimeleri doğru seçerek muhatabı cevaplarımızla tatmin etmektir. Göründüğü kadar kolay olmayan bu döngü günden güne kişiliğinize, karakterinize işliyor ve her geçen gün tebliğ faaliyetinin verimini arttırıyor.
İslam’ı ve Müslümanları Böyle Bilmesinler!
Zeynep Sara Aydın
Sıklıkla aldığımız “İslam’ı ve Müslümanları böyle bilmiyordum” geri dönüşlerini göz önünde bulundurduğumuzda, her gün yüzlerce turistin ziyaret ettiği camilerde İslam’ı merak eden birçok insan varken sorularını biz cevaplamadığımız takdirde bir başkasının çok yanlış bir şekilde cevaplayabileceği düşüncesi ile bu çalışmanın üstüne titrememiz gereken bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum.
Bir Tebessüm Her Şeyi Değiştirebilir
İrem Çiftçi
İnsanlar bir tebessüme, ikram ettiğin çaya, kahveye, samimiyete, bunlar için bir karşılık beklemiyor oluşuna o kadar hasret ki… Günün sonunda bir gönle dokunabilmiş olma umudu her şeye değiyor. Hafta sonunu aile ile değil de onlarla geçirmek için erkenden uyanmak, evden erkenden çıkmak, gün boyu orada bulunmak, hafta içlerinde ise hocalardan utana sıkıla izin isteyip derslerden erkenden çıkmak, metro-marmaray mekiği dokumak... Misafirlerimizin yüzlerindeki minnet ve şükran, her şeyi paha biçilmez kılıyor.
Bizi Sandığımızdan Daha Fazla Merak Ediyorlar
Zeynep Büşra Altundağ
Turistler bizi sandığımızdan daha fazla merak ediyorlar. Türkiye’nin Müslüman bir ülke olarak Arap ülkelerine benzememesi onları şaşırtıyor. Gerçi “Ehliyet alabiliyor musunuz?”, “Eşinizi seçebiliyor musunuz?” gibi tuhaf sorular da almıyor değiliz ama yine de Arap ülkelerine benzemediğimizi açıkça dile getiriyorlar. Özellikle kadının yeri, tesettür, namazın erkeklerin arkasında kılınması, çok eşlilik en çok merak ettikleri konular arasında.
Hayatıma Etki Eden Bir Deneyim
Rabia Kocataş
Tebliğ faaliyetleri sırasında, gelen sorulardan yanlış İslam algısının sadece sözden ibaret olmadığını fark ettim. Genellikle kadınların İslam’daki yeri ve başörtüsü konularında sorular geliyor. Arada “Allah’ı kim yarattı?” gibi ilginç felsefi sorular da alıyoruz. Tebliğ faaliyetine başladıktan sonra gelebilecek bunun gibi soruları nasıl cevaplayabilirim ya da öğrendiğim yeni bilgileri nasıl daha iyi anlatabilirim diye daha detaylı düşünmeye başladım. Yani burada yaptığımız tebliğ faaliyetleri, sadece birkaç günlük bir faaliyet olmaktan öte hayatıma ve düşünce tarzıma etki eden bir deneyim oldu.
Kalplerine Dokundukça Kendi Eksikliğimi Tamamlıyorum
Tuğçe Yılmaz
İslamiyet’i her anlattığımda, karşı taraftan tepkileri gördüğümde, onların kalbine her dokunduğumda, eksik olan taraflarımı tamamlamaya çalışıyorum. Çünkü bazen öyle sorular geliyor ki üzerinde hiç düşünmemişsin veya düşünme gereği bile duymamışsın. İşte bu anlarda yanınızda başka gönüllülerin olması çölde su bulmak gibi oluyor.