Salih Yüzgenç - Ömer Faruk Özbil
YouTuber, dünyanın en büyük video içerik sitesi olan YouTube için videolar çekip paylaşan kimselere verilen ad. Çekilen her video belli bir tıklanma sayısından sonra para kazandırmaya başlıyor. Bu da ilgi çeken ya da popüler içerikler üreten YouTuberların yaptığı işi zamanla bir meslek haline getirdi. Hatta bunların en meşhurlarından birisinin kendi hikayesini anlattığı film gişede iyi de iş yaptı. YouTuber olarak para kazanan ya da para kazanmayı uman böyle yüzbinlerce genç var. Bu gençlerin ortaya çıkmasındaki en büyük etken bilişim teknolojilerinin medyanın tekelini kırması oldu şüphesiz. Herkesin kendi çapında yayıncı olduğu bir mecrada arzı endam eden YouTuberlar deliler gibi video içerik üretiyorlar şimdi. Kimi ahkam kesiyor, kimi faydalı bilgiler paylaşıyor, çoğu da tabir yerindeyse şaklabanlık yapıyor. Gazete satışlarının düştüğü, televizyonlarda birbirleri ile atışanların reytinglerinin yerlerde süründüğü bir dönemde bu tipleri hafife almamak lazım, çünkü yeni kanaat önderleri artık onlar. Bir gencin eğilimini merak edenler artık kimle takıldığı, ne okuduğunu değil hangi YouTuberları takip ettiğini sormalı. Hatta belki de öğrenci olduğunu zannettiğimiz o gencin kendisi YouTuber bile olabilir. Konunun geri kalanı için buyurun dosyamıza.
YouTube’un Hikayesi
2005 yılında kendi çektikleri video ile ilk videoyu yayınlayan Bangladeş asıllı Almanya doğumlu Jawed Karim, YouTube rüzgarının başlangıcını yapmış oldu. Tabii YouTube sonradan kimsenin tahmin edemediği yerlere geldi; neredeyse tüm internet kullanıcılarının yolu bir şekilde oraya düşer oldu artık.
Jawed Karim bir hayvanat bahçesindeki filleri anlatan 18 saniyelik videosunu yüklemişti YouTube’a. İki arkadaşıyla beraberdi. Bu sitenin henüz ismi ve logosu yoktu. İngilizcede televizyon manasına da gelen “tube” sözcüğünü aldılar, başına da seni, yani “You” sözcüğünü eklediler. “Broadcast Yourself - Kendini Yayınla” sloganlarını da tamamlamış oldular. Ve YouTube 23 Nisan 2005’te ilk videosuyla merhaba dedi.
YouTuber Kimdir?
Hepimizin bildiği YouTube’da özel video içerikler üreten, bu videolar aracılığıyla da elde edilen reklamların hesaplanmasının ardından kazanç elde eden ve bunu bir meslek olarak yapan kişilere YouTuber deniyor.
YouTube’da Nasıl Para Kazanılır?
Google’ın YouTube’u satın almasının ardından YouTube’daki değişim ve gelişimler de başlamış oldu. Artık Google arama motorunda arama yaptığınızda videolar kısmında YouTube videolarını görüyorsunuz mesela. Veya bir maç özeti izleyeceğiniz zaman direkt YouTube linki veriliyor.
Para kazanma olayı ise şöyle: Google AdSense reklamlardan kazandığı parayı YouTube’a içerik üreten kişilerle paylaşıyor. Bu durumda da insanlar YouTube’u para kazanılacak bir yer olarak görmeye başlıyor.
YouTube’a kendi özgün içeriğinizle videonuzu yüklüyorsunuz ve hesabınızı Google AdSense ile ilişkilendiriyorsunuz. Tabii burada video ayarlarınızdan para kazanmak istediğinizi de belirtmeniz gerekiyor. Akabinde izlenme sayılarınızı takip ediyorsunuz ve kazanılan para 200 TL’ye ulaşınca YouTube’da ödemenizi talep ediyorsunuz.
YouTube’a Dair Birkaç İstatistik
* YouTube’nin dünya genelinde 1 milyardan fazla kullanıcısı bulunuyor.
* 88 ülkede yerelleştirilen YouTube, 76 farklı dilde kullanılıyor.
* YouTube kullanıcıları yılda 46 bin yıl değerinde video üretiyor.
* YouTube’da 1 milyondan fazla abonesi olan 1.500 kanal var.
* YouTube 2015 net global reklam geliri: 4.28 milyar dolar.
* 18-49 yaş aralığındaki internet kullanıcılarının yüzde 80’i, her ay en az bir kez YouTube kullanıyor.
* İzleyicilerin yüzde 20’si açtıkları videoyu 10 saniye bile izlemeden kapatıyor.
Kullanıcıların YouTube’da izlediği içerik türleri:
- Müzik yüzde 67,3
- Komedi yüzde 52,3
- Nasıl yapmalı / Kendin Yap yüzde 32,4
- Yemekler ve yemek tarifleri yüzde 30,3
- Bilim ve eğitim yüzde 29,3
- Haber yüzde 27,2
YouTube’un kendi YouTube kanalı bulunmakta: YouTube Spotlight. YouTube dünya üzerinde en çok kullanılan platformlar arasında 4. sırada yer alıyor.
Hasan Söylemez Afrika’ya Şahitlik Ediyor
Şeyma Halaç / Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Yeni keşifler yaptıkça aralıklarla değişse de bu sıralar özellikle takip ettiğim bir kanaldan bahsedeyim; Hasan Söylemez’in YouTube kanalı. Bütün Afrika ülkelerini bisikletiyle dolaşmak ve Afrika’nın hayal haritasını çıkarmak hayaliyle 2 yıl önce yola koyulan Hasan Söylemez, kendi hayalini gerçekleştirirken insanların hayallerine doğru da pedal çeviriyor. Gittiği Afrika ülkelerinde karşılaştığı insanlara hayallerini soran Söylemez, YouTube kanalında, “Journey to Dreams” ismiyle belgesel tadında bir seri yayınlıyor. Afrika’yı tanımaya insanlarının hayallerinden başlamak, Afrika ülkelerini çocukların gözünden görmek, çeşitli insanlık hâlleriyle tanışmak ve insanın belki de en sahici hâllerinden olan “yol hâli”ne şahitlik etmek için güzel bir kanal olduğunu düşünüyorum.
Edebiyat ve Şiir Kanalları Nefes Aldırıyor
Merve Yılmaz / İstanbul Üniversitesi
Günümüzün hızlılığını en çok yavaşlatanlardan biri de sanıyorum edebiyat çatısının altıdır. Hele insan üniversite okuyup bir de kendini geliştirmek isterken oraya buraya koşturmaktan kaçıp şiirin, müziğin, edebiyatın kolları arasında nefes almalıysa... Parmaklarımızın çokça oynaşı olmuş dikdörtgenlerde YouTube’a sarıyor insan haliyle. Tabii ki şiir severler içinde Furkan Özdemir gibi güzel seçkileriyle içeriğine seslerle sözlerin bayramını yaptırdığı güzel kanalında soluk alıyoruz. Sadece Furkan Özdemir mi? Gönlünü güzelliklere açmış ve bizi de gönülleriyle az bir vakitte olsa huzura durduran Vera, Ahmet Culum, Nisan Kumru ve niceleri.
En Sevdiğim Kanal “Başka Bir Şey”
Mehmet Emre Karakuzu / İstanbul Medeniyet Üniversitesi
En sevdiğim kanal Başka Bir Şey. Kanal bize Edelkrone şirketinin nasıl işlediğini anlatıyor. Bir şirket nasıl çalışır, çalışanlarıyla nasıl bir bütün olunur, fikirler nasıl ürün haline gelir... Bunun yanında da insanları fikir üretmeye iten motive edici konuşmalarla daha etkileyici videolar ortaya çıkıyor. Ortaya somut bir şeyler çıkarmaları bunun artılarını eksilerini konuşmaları bunların üstünde çalışmaları benim çok ilgimi çekiyor. Başka Bir Şey serisi şu an 2. sezonuna başladı. 1. sezon yaklaşık 2 yıl önce çıkmıştı.
Barış Özcan Güzel Hikayeler Sunuyor
Zahide Aydoğdu / Süleyman Demirel Üniversitesi
En sevdiğim YouTuber Barış Özcan. Çünkü haftanın bir günü istikrarla yayınladığı ve gayet objektif anlattığı sanat, tasarım ve teknoloji hikayeleri akılda kalıcı ve hayata dair istifadeli birikimler, kazanımlar elde etmemizi sağlıyor. Üstelik araştırma konusundaki çabası ve gayreti onu işinde en iyi olma yolunda ilerken görmemize vesile oluyor. Merak ettiğim ve üstüne bir kaç film dahi izleyip Barış Özcan sayesinde daha çok anlamlandırdığım Murphy Kanunları yayını ise favorim diyebilirim.
CrashCourse Kanalı Favorim
Bilal Tonyalı / Yıldız Teknik Üniversitesi
Faydalı bilgiler paylaştığı, nitelikli meselelere yoğunlaştığı, malayaniden uzak kaldığı, işini ciddiye aldığı ve uzmanlarla çalışarak emek mahsulü bir iş çıkarıdğı için John Green ve Hank Green kardeşlerin teşebbüsü ile kurulan CrashCourse isimli kanalı beğeniyorum. İçerisinde tarih, edebiyat, felsefe, sinema, iletişim, mühendislik gibi birkaç başlıkta video serileri var. Müthiş animasyonlarla dünyada birçok kişiyi ücretsiz eğitiyorlar. Özellikle lise ve üniversite çağındaki gençlerin takip edebileceği ve görsel öğelerce zengin olması vesilesiyle birçok faydalı bilgi edinebileceği bir kanal. Türkçe altyazı desteği sayesinde İngilizce bilmeyen arkadaşlar da takip edebilir.
Gündemi Al Jazeera ve TRT World’den Takip Ediyorum
Ahmet Sücüllülü / İstanbul Üniversitesi
Kimi zaman bir haber kimi zamansa bir belgesel vesilesi ile işim YouTube’a düşüyor. Güncel olayları takip etmek, dünyada ne olup bittiğini canlı bir şekilde öğrenmek adına istediğim yerden YouTube aracılığıyla ulaşabildiğim Al Jazeera ve TRT World gibi kanalları seyretmeyi seviyorum. Ayrıca MIT ya da Yale gibi dünyadaki en iyi üniversitelerin derslerine YouTube üzerinden erişim sağlayabildiğim için de bu aracı kullanmayı seviyorum.
BaBaLa TV Ekrana Kilitliyor
Ahmet Burak Uyanık / Üsküdar Üniversitesi
Sevdiğim ve takip ettiğim kanal BaBaLa TV’dir. Gündelik konuları ve tarihteki olayları tarafsız bir şekilde bizlere sunan Oğuzhan Uğur’u severek izliyorum. Programına çağırdığı konuklar ile olayları sade bir dil ile bize sunuyor. Seyirciyi sıkmadan, aralara espri koyarak kişileri ekrana kilitliyor. İnsanları bilinçlendirme, öğretme amaçlı yüklediği videoları daha merakla izliyorum.
Fussilet Kur’an Merkezi İlk Sırada
Hüseyin Çağrı Şahin / Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Fussilet Kur’an merkezi adlı kanalı ilk sıraya koyarım herhalde. Sürekli farklı hafızalardan Kur’an Kerim tilaveti paylaşıyorlar. Ama asıl sevdiğim kısım arka planda çok güzel manzara resimleri üzerinde ayetlerin mealinin geçmesi. Bu durum hem eşsiz manzaralara karşı bir hayret uyandırıyor hem de insanı çok derin tefekküre daldırıyor. Özellikle gece geç saatlerde, günün telaşesi üzerimizde değilken izlediği zaman daha da bir etkileniyor insan.
Medeniyet Fikri Kanalına Emeğimiz Geçti
Taha Ercan / Anadolu Üniversitesi
Medeniyet Fikri kanalını ilgiyle takip ediyorum. Bu kanalın bizde hususi bir yeri var. Bunun ilk sebebi, belki de kanaldaki videoların hazırlanmasında hasbelkader, acizane bizim de emeğimizin geçmesinden. Lakin tabii ki asıl sebebi, küllî perspektifli Hocalarımızın; uğradıkları köşelere saçtıkları mücevherleri keşfedip, onları bir kuyumcu edasıyla işledikten sonra, bir çatı altında toplaması tezgahına dizmesi olsa gerektir. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Sadeliği Savunan Hayatı Hafiflet Kanalı
Meryem Yılmaz / Galatasaray Üniversitesi
Şüphe yok ki günümüzün sıkça kullanılan mecralarından biri YouTube’dur. Ve bu popülerliği kendini tekrarlayan içerikler üreten YouTuber furyasını da beraberinde getirmiştir. Elbette aralarında konu veya üslup özgünlüğüyle ön plana çıkanlar olmuştur. Bunlardan birini sizinle paylaşmak istiyorum: Hayatını Hafiflet kanalıyla Zeynep Yörük. Videolarının çoğunda özellikle içinde bulunduğumuz tüketim toplumunun bize telkin ettiği “daha fazlası” düşüncesini eleştirip sadeleşmeyi savunmaktadır. Bence “azla yetinme” ve “elindekinin kıymetini bilme” anlayışının yerini “kullan-at” veya “yenisiyle değiştir” anlayışının alması çağımızın hastalığıdır. Bu açıdan sakin bir üslupla ve anlaşılır düzeyde ürettiği içerikler son derece kıymetlidir.