Budizm dinine mensupken Hristiyan teolojisi okumaya başlıyor. Son sınıfa geldiğinde Müslüman olmaya karar veriyor. Yüksek lisans için arayışlara başlıyor ve yolu Türkiye ile kesişiyor. Şimdilerde doktora eğitimi görüyor. Esprili diliyle, yüzünden eksik olmayan gülümsemesi ile o artık bizden biri gibi. Bu sayımızda Japon Ali’den Türkiye’de öğrenci olmayı dinliyoruz.
Ali kimdir, bize biraz kendinden bahseder misin?
Ben Ali Hiroaki Kawanishi. 1993 yılında Japonya’da doğdum. Ülkemde Hristiyan teolojisi okudum. Daha sonra Türkiye’ye gelip yüksek lisansa başladım. Şimdi İbn Haldun Üniversitesi’nde doktora yapıyorum. Arapça, Japonca, İngilizce ve Türkçe biliyorum.
Neden Türkiye?
Hristiyan teolojisi okurken Müslüman oldum. Dinimize daha iyi hizmet edebilmek için İslami İlimler okumaya karar verdim. Bölümü Arapça okumam gerektiğini biliyordum. Bundan dolayı arayışa başladım. O sıralar Arap ülkelerinde savaşlar yaşanıyordu bu yüzden oralara gidemedim. Japonya’da Müslüman bir hocam vardı, ona danıştım. O da beni İbn Haldun Üniversitesi rektörü olan Recep Şentürk’e yönlendirdi. Bu sayede Türkiye’ye geldim. İSAR Vakfı’nda eğitim görmeye başladım.
Müslüman olma sürecini merak ediyoruz. Bizlere İslam dini ile nasıl tanıştığından biraz bahsedebilir misin?
Ben lisedeyken dünya tarihine büyük bir ilgim vardı. Ama tarih öğretmenim; tarihin temelinde felsefe ve din etkisi çok fazla, din öğrenmek dünya tarihini zihnimizde teşekkül ettirmek için önemlidir diye tavsiyede bulundu. Ben de bundan dolayı dinleri öğrenmeye karar verdim. Japonya’da Şintoizim ve Budizm fakülteleri var. Ama ben genel bir dünya tarihi öğrenmek istiyordum. Dünyaya bakınca mensup olan kişi bakımından en büyük dinin Hristiyanlık olduğunu fark ettim. Budist olmama rağmen Hristiyan ilahiyatı okumaya başladım. Orada aynı zamanda Yahudiliğe ve İslam’a dair dersler vardı. İslam’ı anlatan derslere girdikçe gördüm ki benim o zamana kadar bildiğimden çok farklı bir dinmiş. Öğrendikçe ilgimin arttığını fark ettim. Okul dışında da araştırmaya başladım. İslam hakkında yazılmış kitaplar okudum. Belgeseller izledim. Bize kötü tanıtılanı değil de gerçek İslam’ı öğrendikçe mutlu oluyordum. Müslüman olmuş Japonlar ile tanıştım. Başka ülkelerden gelen Müslüman öğrencilerle bazı temaslarda bulundum. Böylece Müslüman oldum.
Bize Japonya’yı anlatır mısın biraz?
Japonya buradan 8 bin kilometre uzakta. Mesafemiz uzak ama kültür olarak o kadar yakınız ki bu beni çok şaşırtıyor. Japonlar çok utangaçtır. Aynı zamanda saygılı ve hoşgörülüdürler. Muhafazakar bir yapıya sahiptirler. Japonca ve Türkçe dil yapısı çok benziyor. Bu yüzden Türkçe öğrenirken hiç zorlanmadım. Teknolojik olarak gelişmiş durumdayız. Ama akıllı telefon kullanımı Türkiye kadar yaygın değil. Burada parası olmayanlar bile akıllı telefon almaya çalışıyor. Mesela benim babam telefon kullanmıyor. Arabaya sahip olma oranı yine Türkiye’de çok fazla. Japonya’da araba kullanımı o kadar yaygın değil. Genelde toplu taşıma araçları tercih ediliyor.
Hiç unutamadığın Türkiye’ye dair bir hatıran var mı?
Bir gün okula geç kalmıştım. Yetişebilmek için koşarak gidiyordum. Hiç tanımadığım biri arabası ile geçerken yavaşladı ve bana ileri doğru mu gidiyorsun şeklinde işaret yaptı. Evet deyince beni arabasına aldı ve okula kadar bıraktı. Bu çok garibime gitti. O anı hiç unutmuyorum.
Başından geçen komik bir hatıranı bizimle paylaşır mısın?
Bir gün otobüse binmek için durağa gittim. Otobüs şoförüne Kadıköy’e gidiyor mu diye sordum. Başını salladı. Tabii ben o işaretin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Bir daha sordum, yine başını salladı. Yine anlamadım. Bir daha sorunca bana epey bir kızdı, gaza basıp gitti. Ben ne olduğunu hâlâ anlamamıştım.
Seni en çok ne duygulandırdı?
İlk geldiğim zamanlarda cüzdanımı kaybettim. Bunun üzerine çok endişelendim. Yarım saat sonra yakınlarda bir karakola gittim. Bir baktım ki cüzdanım orada ve hiçbir şey çalınmamış. Bu beni çok duygulandırdı.
Türkiye’nin neyine şaşırdın?
Sokakta veya otobüste yaşanan kavgalara ve insanların küfür etmelerine çok şaşırıyorum. Biz Japonlar sakin insanlarız. Mesela sizde birkaç kişi bir araya gelince hemen siyasi mevzular konuşuluyor. Herkes kendini Cumhurbaşkanı sanıyor. Bu iş şöyle olmaz, böyle olur gibisinden yorumlar yapılıyor. Bizde siyasi konular pek konuşulmaz.
Seni bu ülkeye ait hissettiren ne var?
Ben de sizin gibi her yere geç kalmaya başladım. O yüzden kendimi buraya ait hissediyorum (gülüyor).
Kendini hiç yabancı gibi hissettiğin oldu mu?
Türkçe konuşunca insanlar beni Orta Asya’dan gelmiş Türk sanıyorlar. O yüzden pek yabancı gibi hissetmiyorum. Belki fazla alıştım ondan dolayı yabancılık çekmiyor olabilirim. Ama Sultanahmet ve Taksim gibi turist yerlerde beni turist sanıp mal satmaya çalıştıkları vakit yabancı olduğumu hissediyorum.
En sevdiğin yemek?
Kuru fasulye ve patlıcan yemekleri.
Baklava mı Kadayıf mı?
Baklava.
En sevdiğin şehir hangisi?
Konya’yı çok sevdim. Tabii İstanbul’dan sonra.
Elinde mikrofon var ve tüm insanlık seni dinliyor, ne söylemek istersin?
Japonum, doğruyum, çalışkanım (gülüyor).
Hangi takımı tutuyorsun?
Normalde takım tutmam ama Galatasaray Nagamoto isimli Japon futbolcuyu transfer ettiği için artık Galatasaraylıyım.
Türkiye sana ne kattı?
Türkiye’den ziyade Müslüman mantığı bana şunu öğretti; kötü hadiseler olsa bile bunların geçici olduğunu, yani umutlu olmayı öğretti. Ne olursa olsun cesaretli yaşamayı öğrendim. Kendime daha çok güvenmeye başladım.
İstanbul’un en sevdiğin yeri?
Üsküdar, Çengelköy ve Eminönü.
Hâlâ alışamadığın bir şey var mı?
İstanbul trafiği. Sanırım burada yaşayanlar bile alışamamıştır.
Ülkene döndüğünde Türkiye nasıl diye soranlara ne diyorsun?
Nasıl diye sormuyorlar daha çok nasıl kilo aldın diye soruyorlar. Bir anda çok kilo aldım. Biz Japonlar zayıf olduğumuz için garip geliyor. Kilo almak Türkiye’de iyi karşılanıyor. Maşallah, ne güzel kilo almışsın diyorlar.
Gelecek planında neler var?
Akademisyen olmayı planlıyorum.
Japonya’ya gidecekler için tavsiyelerin var mı?
Birkaç kelime dahi olsa Japonca öğrenin.
Japon kültürüne has yemekleri mutlaka deneyin.
Tarihi mekanları mutlaka gezin.
Uzun süren yolculuklar için bir miktar sabır tavsiye ederim.