• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Yolcu, Hangi Haldesin?
  • Döndüm Dersem Yalan Olur
  • Kelimenin Gücü
  • Mevsimler Armonisi
  • Hâlin Haritası Engebelidir
  • Evvel Zaman İçinde
  • Esma Terbiyemiz Olsun
  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk
  • Tarık Nedir Bilir misin?
  • Ölüm Çığlığı
  • Bozulmayan Ceset
  • Rabbimiz Her Şeye Kâdir, Olur Bu İş!
  • GENÇ Dergi Aralık 2022 Sayısı ÇIKTI!
  • Hüzünlü Ezan
  • O`nu Anlamak İnsanlığı Anlamaktır
  • Kendine Gel Sonra Gidersin
  • Ötekiyle Yaşamak
  • ANASAYFA
  • Yazı Atölyesi
  • Fazlalıklar Bir Eksikliktir

Fazlalıklar Bir Eksikliktir

10.03.2018 15:18
Yazı Atölyesi
3147
Metin Karabaşoğlu

 Hiç kimse yazar doğmuyor, yaza yaza yazar olunuyor. Peki siz bu süreçte nasıl yol aldınız; yazı hayatında ilerlerken, size yön veren şeyler neydi? 

Bu soruya cevap olarak söylenecek çok şey var. En başta sunu söylemem gerek: Yazı hayatında en güzel, hızlı ve selametli şekilde ilerlemenin yolu, bir yazı ustasının çırağı olabilmekten geçiyor. Herkes bu fırsatı elde edemiyor, ama şükür ki benim böyle bir imkânım oldu. Bana yol gösteren iki ustam oldu; onlar yazılarım hakkında fikir söylediler, tıkandığım yerlerde kendi geliştirdikleri usulü öğreterek o tıkanmaları nasıl aşacağımı gösterdiler; bir konuyu yazmak üzere dert edinmekten o konu üzerine çalışmaya, en uygun üslup kıvamında yazı dökmeye kadar bütün aşamalarda deneye yanıla daha uzun bir sürede keşfedeceğim birçok şeyi daha kısa sürede öğrenmemi sağladılar.

Bu usta-çırak ilişkisinin, muazzam bir imkân içerse de, sıkıntılı tarafları yok değil. Bazen, kabiliyetinizi geliştirdiğiniz usta sizi kendi tarzında hapsedebiliyor; öğrendiğiniz yuva, kanat çırpamadığınız kafese dönüşebiliyor. Ben böyle bir durum yaşamadım, ama böyle örnekleri de gördüm. Burada ise, hayatın bütününde olduğu gibi yazı hayatının da ayrılmaz bir parçası olarak, insan-insan ilişkilerini kıvamında tutmak ve kıvamında yönetebilmek meselesi karşımıza çıkıyor.

Yazı yolculuğunda kulağıma küpe olan, bana yol gösteren en temel hususlara gelirsek: Bunlardan ilki, bir yandan üniversitede okuyan taze bir yazar adayı iken, diğer taraftan bir yayın kuruluşunda onbini aşkın kitabı ondalık sisteme göre tasnif etme vazifesini üstlenmiş biri olarak bu kitapların tozlarını yuttuğum esnada ismini şu an hatırlamadığım bir kitapta şairini şimdi hatırlamadığım şu ironi yüklü dizeleri hiç unutmadım. Diyordu ki şair: “Zavallı Horatio, ne şiir okurdu, ne roman Ne yapsın ki zavallı Vakti yoktu yazmaktan.”

Bu, benim kulağıma küpe oldu. Çünkü üniversite yıllarımın ilk günlerinden itibaren yazı ve yayın hayatının içinde olduğumdan, gerçekten artık “yazmaktan okumaya vakit bulamayan” insanlar da görmüştüm. Belli bir zaman sonra, yazıya dair belli yöntemler ve hele kıvraklıklar edinince, bu yazı işçiliğinde bir gevşekliğe, hele ki araştırma safhasında bir tembelliğe insanı sürükleyebiliyor, dahası yazıyı “otomatiğe bağlama” gibi bir problem de zuhur edebiliyor.

Bu ise, aslında yerinde saymak, hatta gerilemek anlamına geliyor bir yazar için. Bu söz kulağıma küpe oldu, kendimce söz verdim: Ömrüm oldukça, yazı işçiliğinde fedakârlık yapmayacağım, okumadan yazanlardan olmayacağım.

Yine aynı dönemde yine aynı tozlu raflar arasında tasnife çalıştığım bir romanın Türkçe tercümesine mütercimin yazdığı sunuşta, Nobel almış bu romancının (bu kez ismi aklımda: Ernest Hemingway), Nobel sahibi bir diğer romancı (William Faulkner) hakkındaki sözleri aktarılıyordu. Özetle diyordu ki Hemingway, bizzat bir romancı olmak yerine, Faulkner’ın editörü olmayı tercih ederdim. Çünkü bana göre dünyanın en büyük romancısı odur, ama romanında atamadığı fazlalıklar bunun hakkıyla görülmesini engelliyor.”

Buradan şu dersi çıkarmıştım: Demek ki, yazıda sadece eksikliklere odaklanmamalıyım, fazlalık da var mı; derdimi, meramımı anlattığım halde fazladan bir söz, bir kelime oyunu, bir mecaz, bir teşbihle uzatıp da mânâyı boğuyor muyum, buna da bakmalıyım. Çünkü, aslında fazlalık da bir eksikliktir.

Bu soruya cevap olarak dahası da var notlarımda, ama dergimizin sayfaları arasında bana ayrılan yer doldu da, neredeyse taşmak üzere. O yüzden burada bir noktalı virgül koyalım, ve devamını önümüzdeki sayıda konuşalım. 

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Metin Karabaşoğlu

1964 yılında İzmir’in Tire ilçesinde doğdu. Yazı hayatı, ilkokuldan önce başladı. Ablasına bakarak yazmayı öğrendikten sonra yazdığı ilk yazısı, başlığıyla birlikte sadece iki cümleden ibaretti: “Allah kimleri sever? Allah doğru yolda gidenleri sever, eğri yolda gidenleri sevmez.” (Aradan geçen bunca zaman içinde yazdıklarıyla, hâlâ daha bu iki cümlenin açılımını yapmaya çalıştığını düşünüyor.)...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Yolcu, Hangi Haldesin?

  • Döndüm Dersem Yalan Olur

  • Kelimenin Gücü

  • Mevsimler Armonisi

  • Hâlin Haritası Engebelidir

  • Evvel Zaman İçinde

  • Esma Terbiyemiz Olsun

  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk

  • Tarık Nedir Bilir misin?

  • Ölüm Çığlığı

  • Bozulmayan Ceset

  • Rabbimiz Her Şeye Kâdir, Olur Bu İş!

  • GENÇ Dergi Aralık 2022 Sayısı ÇIKTI!

  • Hüzünlü Ezan

  • O`nu Anlamak İnsanlığı Anlamaktır

  • Kendine Gel Sonra Gidersin

  • Ötekiyle Yaşamak

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • Tümü

Benzer Yazılar

"İçindeki Editörü Kovmalısın"
Sadece yazı yolunun başın...
"Hiç Yoktan İyidir"
Neredeyse kırk senedir ya...
Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak
Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak
Eski zamanlarda bir tasav...
Yazdırmayı Seven Adam: Âsım`ın Ardından
Yazdırmayı Seven Adam: Âsım`ın Ardından
Sevgili gençler, geçtiğim...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Yolcu, Hangi Haldesin?

Döndüm Dersem Yalan Olur

Kelimenin Gücü

Mevsimler Armonisi

Hâlin Haritası Engebelidir

Evvel Zaman İçinde

Esma Terbiyemiz Olsun

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8413797

Bagamoyo Afrika... 4915116

Kasım Sayımız Çıktı! 3357168

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1170883

En Güzel Cuma Hediyeleri! 283098

10 Soruda Sen Kimsin? 265518

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 163183

16.01.2023

Yolcu, Hangi Haldesin?

16.01.2023

Döndüm Dersem Yalan Olur

16.01.2023

Kelimenin Gücü

08.01.2023

Mevsimler Armonisi

08.01.2023

Hâlin Haritası Engebelidir

08.01.2023

Evvel Zaman İçinde

08.01.2023

Esma Terbiyemiz Olsun

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2023 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS