09.12.2017 13:33

Röportaj

3509

Zalim İsrail’in yaşına aldırış etmeden gözaltına aldığı çocuklardan biriydi o. Mücahit olarak doğmuştu, kutlu şehrin tarih kokan taş sokaklarında büyümüştü. Sokakları dar olan şehrin hayalleri geniş çocuklarından biriydi. Okumak, direnmektir dedi. Güneşin selam vermeden doğmadığı, altın sarısı kutlu mabedin avlusunda öğrenmişti direnişi. Türkiye’ye okumaya geldi. Bizler mücahit doğar mücahit büyürüz diye tarif ediyor Kudüs’ün gençlerini. Ve ekliyor; direniş yalnızca silah ile olmaz eğitimle olur. Kudüs’ten Türkiye’ye uzanan bir hikaye. Wajd’in dilinden dinliyoruz Kudüs’ü ve Türkiye’de öğrenci olmayı.

Wajd kimdir, neler yapar?

Şubat 1996’da Filistin’in en eski şehri Kudüs’te doğdum. Mescid-i Aksanın gölgesinde büyüdüm. Kudüs’te işgalci İsrail tarafından zulüm gördüm, birden fazla kez gözaltına alındım. 2014 yılında okumak için Türkiye’ye geldim. Şuan İstanbul Şehir Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okuyorum. Türkiye’de eğitim görürken aynı zamanda siyasi ve sosyal aktivist olarak hayatıma devam ediyorum.

Neden Türkiye?

Çocukluğumdan beri Türkiye’yi ziyaret etmek istiyordum. Türkiye benim için sadece kardeş bir ülkeden ibaret değil. Türkiye’nin, Müslü- man ülkelerin birleşmesi ve bir olması için kilit bir rolünün olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda burada özgür biçimde Filistin davasına hizmet edeceğime emin olduğum için Türkiye’yi seçtim ve pişman olmadım.

Bize Kudüs’ü anlatır mısın biraz?

Kudüs benim her şeyimdir. Birçok şehir gezmeme rağmen Kudüs gibisini görmedim. Kudüs’ün eski güzel sokaklarını unutabilir miyim hiç? Benim için her gün güneşin doğuşu gibidir Kudüs. Kudüs aklımdan ayrılmayan sevgilimdir. Kudüsü sözlerle anlatmak imkansız çünkü bütün sözlerden ve durumlardan güzeldir. Hatta bugünkü işgal ve zulme rağmen Kudüs hâlâ güzel. Kudüsten son kanımızın damlasına kadar vazgeçmeyecek kadar çok seviyoruz. Kısacası Kudüs, aşktır.

Türkiye-Filistin ilişkileri hakkında neler söylemek istersin?

Tarih boyunca Türkiye-Filistin ilişkileri hep iyi oldu. Sultan Abdülhamit’in Kudüs’ü Yahudilere satmayı reddetmesi, Çanakkale’de yüzlerce Filistinli şehit mezarının bulunması dostluğumuzu anlatmak için yeterlidir. Davamız bir bizim, hep kardeş kalmamız gerekir.

Filistin’de gençler neler yapar?

Filistinliler doğdukları günden itibaren direnişçi ve mücahit olarak büyürler. Bu isteyerek olan bir durum değil, bu ordaki hayatın denklemidir. Direniş dediğimiz zaman sadece silahla olanı algılamamak lazım. Elimizde ne varsa onu kullanıyoruz, direniyoruz. Bazılarının silahı var onu kullanıyor, bazıları da taşla zulme karşı çıkıyor bazıları da okuyarak dünyaya Filistin davasını duyuruyor. 

Müslüman gençliğe dair neler söylemek istersin?

Bizim bütün farklılıklarımızı bir kenara bırakmamız lazım. Birleşip müslüman yurtlarını savunmalıyız. Çünkü hepimiz onların hedefindeyiz. Dün Filistin, bugün Suriye yarın sıra kimde? Bir de Filistin davası var. İşte o bambaşka bir davadır. Kur’an’da Filistinin mübarek toprak olduğunu söylenmiştir. Ayrıca ilk kıblemiz Mescid-i Aksa Filistin’de bulunmaktadır. Bu yüzden Filistin bütün müslüman kardeşlerin davasıdır. O yüzden Filistin toprakları esaret altındayken hiçbir vatan özgür değildir. 

Hiç unutamadığın bir anın oldu mu?

Bir gece Üsküdar Altunizade’deki okul yurdunda otururken aniden bir gürültü koptu. Ben de hemen koştum ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Lakin durum karışıktı bu yüzden ilk başta hiçbir şey anlayamadım. Arkadaşlarımın peşinden gittim ve Türkiye’de bir darbe girişimi olduğunu öğrendim. Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara seslendi ve herkesin caddelere inmesini istedi. Ben de bu mesele sadece Türklerin meselesi değil diye düşündüm, o yüzden köprüye ilk koşanlardan biriydim. En duygulandığım anı sorarsanız 15 Temmuz gecesinde canları pahasına köprüye giden kahraman insanları gördüğüm andı. Köprüde darbeci askerlerin teslim olmasına kadar kaldım. Hamdolsun.

Buraya ait hissettiren ne var?

İstanbul’un güzel camileri yabancı olmadığımı hissettiriyor. Çünkü müslümanlar camileri kendi evi gibi görür ve buradaki güzel camileri görünce kendini yabancı hissetmez. 

Yabancı hissettiren şey?

Arapları sevmeyen bir grup var. Arapların kötü olduklarını düşünüyorlar. Arap hükümetlerin başında hainler var. Ama halk öyle değil. Maalesef bu bahanelerle bazıları bizi bölmeye çalışıyor ama ben hep kendimi buraya ait hissediyorum çünkü Filistinliler Türktür ve Türkler Filistinlidir 

Türkiye’de bulamadığın, hasret çektiğin şey?

Tabii ki Mescid-i Aksa.

Türkiye’de arkadaş ilişkilerin nasıl?

Çok iyi ilişkilerim var. Hem okulda hem okulun dışında çok sevdiğim arkadaşlarım var. Beni hiç yalnız bırakmadılar ve her zaman yardımcı oldular. Buraya gelmeden önce bu kadar arkadaşımın olacağını düşünmemiştim. Türkiye gurbet demektir diye düşündüm ama burada gurbet diye bişey yok o güzel insanlar varken. 

Elinde mikrofon var, sözünü tüm dünya duyacak. Ne söylemek istersin?

Filistinliler hiçbir zaman topraklarını satmadı. Filistinliler toprakları için yüzbinlerce şehit verip kendilerini feda etti. Batılıların önümüze koyduğu tarihe bakmayalım, gerçekleri araştıralım. Birkaç hain satınca herkes satmış olmaz. Şehitlerin kanı değerlidir bu yüzden şehitlerin feda ettiklerini unutmayalım.

Türkiye sana ne kattı?

Türkiye bana çok şey kattı. En önemlisi Türkçe’yi öğrendim. Çok sevdiğim halkın dilidir Türkçe. Burası güzel bir ülke bu yüzden insanlar dünyanın her tarafından geliyor. Bu sayede çok farklı ülkelerden insanlarla tanıştım ve bu bana çok şey kattı.

İstanbul’un en sevdiğin yeri?

Üsküdar tabi ki. Ben kendimi hep Üsküdar’a ait hissediyorum. Türk olsaydım Üsküdarlı olmak isterdim. Evleri, insanları, sokakları, denizi hatta cafeleri bile çok güzel. En çok Üsküdar’ı seviyorum.

Filistin’de Türkiye algısı nasıl?

Filistin’de herkes Türkiye’yi sever. Filistin’e gitseniz herkes sizi sevdiğini anlatmaya çalışır bazıları kendini hâlâ Osmanlı devletine ait sayıyor. 

Gelecek planında neler var?

Filistin’de iyi ve sağlam gençler yetiştirmek için sosyal projeler yapmayı düşünüyorum. İsrail, Filistinli gençlerin beyinlerini yıkamaya çalışıyor o yüzden bizim bu gençleri korumamız lazım ve doğru yolu göstermemiz lazım.

Filistin’e gidecekler için 5 tavsiye:

1. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı ziyaret edin.

2. Kudüs’teki gençlerin işgalci askerle mücadelesini görün.

3. Filistinlilerin her evinde ya bir şehit ya da İsrail zindanında esir var. O yüzden mutlaka birkaç evi ziyaret edip ordaki ailelere sahip çıkın.

4. Oradaki İnsanlarla arkadaşlık kurup tanışmaya çalışın her şeye rağmen içlerinde çok güzel, neşeli kalpleri vardır.

5. El-Halil’deki Hz.İbrahim Camii’ni ziyaret edin, İsrail’in onu nasıl böldüğünü görün. İbret alın.