• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Gönül Dergahından Hikmetler: Yol Ayrımı

Gönül Dergahından Hikmetler: Yol Ayrımı

14.05.2017 18:15
Bir Soru Bir Cevap
4725
Osman Nuri Topbaş

Hayat imtihanının bütün meşakkat ve zorluklarını rızâ ve teslîmiyetle aşarak Allah ve Rasûlü’nün yolunda yürümek, mü’minlerin en mühim îman şiârıdır.

Mü’minin îmânın zirvesine doğru irtifâ kazanması da; amel-i sâlih dediğimiz, Allah rızâsını gâye edinen niyet, ibadet ve davranış güzellikleriyle yaşamasına bağlıdır. Bu yüzden Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde îman ve sâlih amel, umûmiyetle birlikte zikredilmiştir.

Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Boş kaldın mı hemen (başka bir) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.” (el-İnşirâh, 7-8)

Yani ibadet ve hayırlı işlerin biri bittiğinde hemen diğerine koşmak, herhangi bir zamanın ibadetsiz ve hayırdan uzak geçmesine fırsat vermemek îcâb eder. Çünkü hayat, bize uhrevî saâdeti kazanmak için verilmiş bir nîmettir. İnsan ömrünün nihâyeti olan ecelin vakti de meçhul kılınmıştır. Bu da hesap vermeye her an hazır olmayı gerektiren, dehşetli bir gerçektir.

Vehb bin Münebbih g’in naklettiği şu hâdise, ölüme her an hazırlıklı olmanın lüzumunu ne güzel ifâde etmektedir:

Hükümdârın biri, bir yere gitmeye hazırlanırken üzerine giymek için sayısız elbiseler içinden en güzelini ve binmek için de birçok at içinden en rahvan ve gösterişli olanı seçmişti. Adamlarıyla birlikte muhteşem bir tavırla, böbürlenerek ve etrafına çalım satarak yola çıktı. Yolda, üstü-başı perişan biri, atının yularına yapıştı. Hükümdar:

“–Sen de kimsin, benim karşımda kim oluyorsun, çekil önümden!” diye hışımla bağırdı. Adamcağız ise sâkince:

“–Sana söyleyeceklerim var! Senin için çok hayatî bir mesele...” dedi.

Hükümdar merakla karışık bir hiddetle:

“–Söyle bakalım!” deyince, adam:

“–Gizlidir, eğil de kulağına söyleyeyim!” dedi. Hükümdar eğilince, adam:

“–Ben Azrâil’im, canını almaya geldim!” dedi.

Hükümdar bir anda neye uğradığını şaşırdı, telâşa kapıldı, aman dilemeye başladı:

“–Ne olur biraz müsâade et!..” dedi.

Azrâil u ise:

“–Hayır, sana müsâade yok. Âilene de ulaşamayacaksın!” dedi ve oracıkta hükümdârın canını alıverdi.

Daha sonra yoluna devam eden Azrâil u sâlih bir mü’min kul ile karşılaştı. Ona selâm verdikten sonra:

“–Seninle bir işim var, bunu sana gizli söyleyeceğim.” dedi ve kulağına eğilerek kendisinin Azrâil olduğunu söyledi. Mü’min kul buna sevindi ve:

“–Hoş geldin, kaç zamandır seni bekliyordum. Bütün gayretim, noksanlarımı ve kusurlarımı bertaraf edip ölüm ânımı güzelleştirebilmek içindi. Dâimâ son nefesimin endişesi ve hazırlığı içinde idim.” dedi.

Azrâil u:

“–Öyle ise yapmakta olduğun işi tamamla.” dedi.

Adam:

“–Benim en mühim işim, Allah Teâlâ’ya vuslattır.” dedi.

Bunun üzerine ölüm meleği:

“–Hangi hâl üzere istersen, o hâl üzere canını alayım.” dedi.

Adam:

“–Buna imkân var mı?” diye sordu.

Melek:

“–Evet, senin için bununla emrolundum.” dedi.

Adam:

“–O hâlde abdestimi tâzeleyeyim, namaza başlayayım ve başım secdede iken canımı al.” dedi ve hakikaten öyle oldu. (İhyâ, IV, 834-5)

Bu hâdiseden idrâk ettiğimiz kadarıyla ölümü güzelleştirmenin çâresi; Allâh’ı sevmek ve Rasûl’ünün izinden gidebilmektir. 

Bir mü’min, kulluk hayatını şu iki ölçü çerçevesinde tanzim etmelidir:

a. Tâzîm li-emrillâh.

b. Şefkat alâ halkillâh.

Tâzîm li-emrillâh, yani Allâh’ın emirlerini titizlik ve ihtirâm içinde yerine getirmelidir. Bunu yaparken de, bu emirlerin hem zâhirine hem de bâtınına dikkat etmelidir. Zira zâhir ile bâtın birbirini tamamlayan iki unsurdur. Biri olmadan diğeri dâimâ noksandır.

Meselâ Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede:

“Mü’minler gerçekten felâh bulmuşlardır.” (el-Mü’minûn, 1) beyânından hemen sonra, zâhir ve bâtın bütünlüğünün lüzumuna dikkat çekerek; “Onlar ki namazlarını huşû ile kılarlar.” (el-Mü’minûn, 2) buyurmaktadır.

Hattâ namazı huşûdan mahrum, ihsan kıvamından uzak bir şekilde, yani kalp ve beden âhengi olmadan kılanlar için:

“Yazıklar olsun o namaz kılanlara!” (el-Mâûn, 4) buyrulmaktadır.

Yine zâhirî farzlardan biri olan oruç, sadece imsak vaktinden başlayıp iftara kadar aç kalmaktan ibâret bir ibadet değildir. Oruç ibadetini bu şekilde îfâ eden kimseler için hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur:

“Nice oruç tutanlar vardır ki, oruçlarından kendilerine kalan, kuru bir açlıktan başka bir şey değildir!” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)

Hâlbuki gerçek oruç, mideye ilâveten, göze, gönle, dile, kulağa ve bilhassa vicdâna tutturulan oruçtur. Kişiyi Allâh’ın nîmetlerini tefekküre ve açların hâlinden anlamaya sevk eden, gönlü takvâya yönlendiren bir oruçtur.

Yine zekât ibadeti de, sırf muhtaca para vermekten ibâret bir yükümlülük değildir. Öyle olsaydı Cenâb-ı Hak kullarını şu ilâhî beyanla îkâz etmezdi:

“Ey îmân edenler! Allâh’a ve âhiret gününe inanmadığı hâlde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek sûretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın...” (el-Bakara, 264)

Yine sadaka ve infak, sadece maddî imkâna sahip kimselerin vereceği bir ikram olsaydı:

“O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için infâk ederler…” (Âl-i İmrân, 134) buyrulmazdı.

Yani nasıl ki, namaz, oruç, zekât, hac gibi zâhirî farzlar vardır; bunun yanında güzel ahlâk, merhamet, cömertlik, adâlet, tevâzu, ihlâs, samimiyet, edep, iffet, hayâ, hûşû, takvâ, sabır gibi bâtını farzlar da vardır.

Yine kumar, içki, zinâ, hırsızlık vb. zâhirî haramların yanında, gurur, kibir, haset, öfke, riyâ, cimrilik, israf, tecessüs, yalan, gıybet, gaflet, ihtiras gibi bâtınî haramlar da vardır. Bu bâtınî haramlardan kaçınmak, en az zâhirî haramlardan sakınmak kadar mühimdir. Zira âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır:

“Günâhın açığını da gizlisini de bırakın! Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlakâ çekeceklerdir.” (el-En’âm, 120)

Bir günah, nasıl ki başka bir günâhı peşinden sürüklerse, bir hayır da peşinden başka bir hayrı celb eder… Dolayısıyla kulluk hayatının seviye kazanabilmesi için bir mü’minin namaza çok büyük ehemmiyet göstermesi ve mümkün olduğunca cemaatle kılması zarurîdir.

Zira namaz, îmandan sonra, Allâh’ı zikretmek için yapılan amellerin en fazîletlisi1 ve en kâmilidir. Kelime-i şehâdetten sonra İslâm’ın en mühim rüknüdür. Namaz günde en az beş defa tekrarlandığı için, devamlı Cenâb-ı Hakk’ı hatırlatır. Kalp ve vicdanı Allâh’a bağlar. Allâh’ın sonsuz kudretini, mutlak irâdesini, rahmet ve merhametini, kerem ve ihsânını, azap ve ikabını insanın kalbine nakşeder. Böylece insanı günah, çirkinlik ve haksızlıklardan alıkoyar. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“(Rasûlüm!) Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı kıl! Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allâh’ı zikretmek, şüphesiz en büyük iştir. Allah yaptıklarınızı bilir.” (el-Ankebût, 45)

Dolayısıyla bir mü’min, namazı hayatının mihveri kılmalıdır. Bunu başarabildiği ölçüde, diğer fazîletler, o kişinin hâl ve davranışlarına aksedecektir. Çünkü insan, “…Secde et ve yaklaş!” (el-Alâk, 19) âyetinde beyan edildiği üzere, gerçek mânâda ne kadar secde edebilirse, o nisbette Hakk’a yaklaşabilir. Hakk’a yakın bir kulun da her hâli güzelleşir. Nitekim dâimâ gülün yakınında bulunan, hiç kötü kokabilir mi?

Mü’min, namaz kılmakla ferdî kulluk vazifesini îfâ eder. Cemaatle namaz ise onu ictimâîleştirir. Yani kul, din kardeşleriyle bir ve beraber olma, onların sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşma imkânı bulur. Dertlilerin derdine derman olmaya koşar. Gönlü rakikleşir. Merhameti ölçüsünde, kendinden aşağıda olanları kendisine zimmetli addeder. Böylece “Şefkat alâ halkillâh” hâli tahakkuk eder. Yaratan’dan ötürü yaratılanlara şefkat ve merhamet duyguları inkişâf eder.

Şu fânî dünya hayatında, çok sevdiğimiz bir misafirimiz geldiğinde; ona sevdiği şeyleri ikram etmek isteriz. Bir dostumuzu ziyarete gittiğimizde, onun sevdiği bir hediyeyi götürmeyi arzu ederiz.

Muhabbetin en mühim ölçüsü; sevdiğinin neleri sevdiğini, neleri sevmediğini bilmek ve buna dikkat etmektir. Yani onun sevdiğini sevmek, sevmediğini terk etmektir.

Bu edebi ihmal bir tarafa, bir de sevmediği şeyleri önüne koymak, sevmediği tavırları sergilemek; muhabbet ve hürmetin değil, âdeta nefretin bir tezâhürü olur.

Rabbimiz, zâhirî ve bâtınî emir ve yasaklara riâyet ederek hayatımızın her safhasına yansıyan bir İslâm şahsiyeti sergileyebilmeyi, dâimâ râzı olduğu sâlih amellerde bulunabilmeyi, lûtf u keremiyle cümlemize ihsan buyursun.

Âmîn!..

Dipnot: 1- Bkz. Müslim, Îmân, 137-140.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431406

Bagamoyo Afrika... 4919253

Kasım Sayımız Çıktı! 3498177

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187626

Bkz: Doğu Türkistan 480184

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287556

10 Soruda Sen Kimsin? 276045

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS