Eski Türkçe metinlerde yana diye bir kelime var, yine anlamına geliyor. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış kitapları okumaktan korkmadığınızda bu “yana” kelimesi ile sık sık karşılaşabilirsiniz.
Yanakların yandığı için mi yanak yoksa yanakların yanda olduğu için mi yanak? Ben yanakların yüzümüzün yanlarını oluşturdukları için yanak olduğunu düşünüyorum. Yanakları kızaranları biliriz, hatta bizim de yanağımız kızarır. Yanak kızardığında orada nasıl bir yanma gerçekleşmektedir acaba? Kanın yakıcı bir özelliği mi vardır?
Kelime olarak yapısı yanak kelimesinin yapısına, kuruluşuna benzeyen başka uzuvlarımız da var: kulak, dudak, ayak, bacak, dalak, yutak. Parmaklarımızı söylemiyorum zira orada kelimemiz “ak” değil “mak”ekini almış. Tırnak kelimesinde ise “nak” ekini alıyor.
Yanındakinin Kıymetini Bil
Neyi yanda, bir şeyin yanında görüyorsak onu ikincilleştiriyor; o şeyi asıllıktan çıkarıyor, başka bir şeyi merkeze alıyoruz demektir.
Yandaki aynı zamanda üstte değildir, üst değildir, altta değildir, arkada değildir, önde değildir. Yan kelimesi daha birbirine eş demeyelim ama yaklaştırıcı bir anlamı barındırır içinde. Yan aynı zamanda taraf anlamına da gelir, yan taraf dediğimizde ise iki kere yan demiş gibi oluruz veya iki kere taraf demiş gibi oluruz. Ama aslında konumunu ifade etmek istediğiniz nesneyi daha pekiştirerek ifade etmiş oluyoruz. Eski Türkçe metinlerde yana diye bir kelime var, yine anlamına geliyor. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış kitapları okumaktan korkmadığınızda bu “yana” kelimesi ile sık sık karşılaşabilirsiniz.
Yanar Günde Yanıyor, Yanar Ayında Donuyoruz Nasıl?
Elmacık kemiğine yanak yumrucuğu da diyormuşuz. Yanalak ise meyve kurutma yeri. Hem Aralık hem de Ocak ayına yanar kelimesini kullanmışız ama januar kelimesinen dolayı böyle kullanmışız. Temmuzun son üç gününe ise yanar gün denilmiş. Ilıcalara ve kaplıcalara da yanar demişiz. Çiftliklerde hizmetçi, uşak anlamında kullanılan yanaşma kelimesi de birini yanına almayı ve onu yanında tutmayı ifade ediyor. Yanavkuru diye bir kelimemiz varmış. Dikine değil yanlamasına dağ eteğini izleyerek yürümeye yanavkuru gitmek de diyoruz yanbeği gitmek de diyoruz.
Yengeçin Kaç Adı Varsa Hep Yanlı
Kavgacı, aksi, inatçı, huysuz, şımarık, geveze insanlara “yanaz” denildiğini belirtmiş Necip Fazıl ödülünü alan Yaşar Çağbayır oylumlu sözlüğünde. Derleme sözlüğünde ise yanaz kelimesi cılız, hastalıklı anlamında kullanıldığı tesbit edilmiş. Yine derleme sözlüğünde ilginç bir kelime ile yanbağacık kelimesi ile karşılaşıyoruz. Yengeçe yanbağacık deniyormuş. Yanboce de deniyor yangangeç de deniyor yengece. Yanbağdı ise çelme demek. Yampiri yampiri dediğimiz yürümek çeşidi yanfiri midir, yan beri midir diye tartışılıyor. Nehir yatağına yangal diyormuşuz.
Allah Yanuklıları Yanıltmasın!
Gabain yancmak fiilinden bahsediyor, günah işlemek, kusur işlemeyi ifade ediyor yancmak diyor. Ezmek, kırmak, parşçamalak anlamına da geliyor. Yanılmak olarak kullandığımız kelime ise hata etmek, suç işlemek hatta günah işlemek anlamına gelebiliyor. Kurban bayramında kız evine gönderilen armağana ise yandaş denirmiş. Köpek üzümüne yandıran deniyor. Yaneç ve yaneş süslü, nakışlı anlamına geliyor. Yavuklu olarak bildiğimiz kelimeyi yanuklu şeklinde aşıklar için kulanmışız.
Yavuklu ve yanuklıdan başka yangılı kelimesi aşık, sevdalı anlamında kullanılırken iltihap toplamış, iltihaplı anlamında da kullanılıyor. Yangıllı ise sırt, yağrı için kullanılıyor. İnsanın yağrı neresidir, bağrı neresidir; atın sağrısının yağır ve bağırla alakası var mıdır, bunu ayrı incelemek gerekebilir.
Sesin yankılanmasını ifade eden yankı kelimesi de yan kökünden geliyor. Sesin yanlardan geliyor olmasını anlatıyor olmalı kelime bize. Yanıkçı kelimesi ise yanıp yakılan, bol bol şikayet eden, müşteki anlamını taşıyor.
Kulakları sarı veya kahverengi keçiye yanıl diyormuşuz. Tabii keçiyi göreceğiz de bir de kulağının rengine göre ona isim vereceğiz, şehirde bunlar uzak ihtimaller. Bir kısım kelimelerimizi o kelimelerin ifade ettiği eşyaları, nesneleri kullanmaya kullanmaya unutuyoruz.
Yanaktan daldık kelimenin köküne, yandım Allah dercesine; bir o yana bir bu yana gide gide yazının sonuna geldik. Allah yanıltmasın, amin.