
Bir zamanlar GENÇ vesilesiyle tüm Türkiye’nin gündemine oturan 85 yaşındaki Canan Ninemiz ile büyüklere hürmet konusunu konuştuk.
Gençler büyüklerini doğru anlıyorlar mı Canan Nine? Bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Bundan 80 sene evvel ben ilkokula giderken, bize şöyle öğrettiler: “Küçükleri korumak, büyükleri saymak!” Peki büyükleri saymak nedir? Hapşırsan bile bir büyüğün yanında, kenara çekilirsin, başka bir yerde hapşırırsın. Oturuşun hakeza düzgün olmalı büyüklerin yanında. Hürmete layıktır büyükler, onların yanında bacak bacak üstüne atarak oturulmaz, saygı duyulur. Biz annelerimizin yanında çocuklarımızı emziremezdik edebimizden. Kocalarımızın ismini bile söyleyemezdik, “kız mutfağa gelir misin” derdik, büyüklere saygımız sonsuzdu yani. Bir insan büyüğünü bilecek, aksi takdirde küçüğünü, büyüğünü tanımazsa, o insanı insandan sayma.
Büyüklerin sözünü dinlemek lazım. Bir şeyden anlamıyorsan, hiçbir şey bilmiyorsan git derhal o konuyu bilen bir büyüğe sor. Zaten büyüğünü küçüğünü saymazsan sokakta dolaşan bir hayvandan farkın kalmıyor. Allah’a şükür yavrum, Allah akıl vermiş, fikir vermiş, kafa vermiş. Neden tanımayalım büyüğümüzü, küçüğümüzü?
Sizin gençlik yıllarınızda büyüklerinizle aranız nasıldı?
Ana babaya, büyüklere hürmet sonsuzdu. Biz böyle gördük, böyle bildik her zaman. Mesela büyüklerin yanında gömlek yakası bile açılmazdı, terlense bile düğmeler kapalı dururdu. Kızlar zaten açmazdı, erkekler de öyle. Benim beyimin teyzesinin kocası vardı, saçları bazen bozuk olurdu, dalgalıydı. Hemen şapkasını takar; ters çevirirdi büyüklerinin elini öperdi. Yani saçlarımı görmesinler derdi.
Şimdiki gençlerde sizce büyüklere hürmet azalıyor mu yoksa artıyor mu?
Şimdiki gençlere öğreten yok ki, nereden öğrensinler?! Mektepte dansöz gibi öğretmenler, okullarda bilmem neler! Nereden öğrensin gençler? Görecekler ki öğrensinler. Yok, yok, temelde bir şey yok oğul, temelde....