
Fransa’nın ardından İngiltere’ye geçen Osmanlı Sultanı’nı ağırlama konusunda Fransızlardan geri kalmak istemeyen Kraliçe Victoria’nın Buckingham sarayını baştan aşağı sildirip süpürttüğü ve Sultan’la beraber yenilecek akşam yemeği için çeyizlik porselen takımlarını çıkardığı öğrenildi. Gezi’nin İngiltere etabının tamamlanmasının ardından; Belçika, Almanya, Avusturya ve Macaristan’ı da ziyaret eden Sultan Abdülaziz Han, buralarda yoğun diplomatik temaslarda bulundu.
Sultan Abdülaziz Han’ın tam 47 gün süren Avrupa seyahatinin, diplomatik açıdan oldukça yoğun ve bir o kadar da verimli geçtiği bildirildi. Sultaniye yatının, Fransa’nın Boulogne limanından ayrılışından, İstanbul’a dönüşüne kadarki detayları ise şöyle gelişti:
Boulogne limanından ayrılan Sultaniye yatına; bu noktadan itibaren İngiliz donanmasına mensup gemiler refakat ettiler. Dover’de karaya ayak bastıklarında, bura da kendilerini Veliahd Galler Prensi ve müstakbel Kral VII. Edward karşıladı. Buradan trenle Londra’ya geçtiler ve ikametlerine tahsis edilen Buckingham sarayına intikal etiler. Kraliçe Victoria’nın Sultan’ı ağırlama konusunda Fransızlardan geri kalmamak amacıyla olağanüstü bir çaba gösterdiği gözlemlendi. Bu çerçevede Kraliçe’nin Buckingham sarayını baştan aşağı sildirip süpürdürdüğü ve Sultan’la beraber yenilecek akşam yemeği için çeyizlik porselen takımlarını çıkardığı öğrenildi.
Bir kısım siyasal analistin; görünürdeki bütün bu ihtimamın ardında; aslında İngiliz ve Fransızların menfaat düşkünlüklerinin yattığına dair yorumları ise dikkate değer bulundu. Buna göre; zengin Müslüman memleketleri işgal eden bu devletler, müstemlekelerinde yaşayan Müslümanlara hoş görünmek amacıyla bu ziyareti kullanmaya çalışıyorlar. Söz konusu devletler, Halife’nin kendi ülkelerini ziyaretinin Cezayir ve Hint Müslümanlarını memnun edeceğini ve bu durumun da kendilerine politik anlamda pek çok avantaj sağlayacağını tahmin ediyorlar.
Bütün bu yorum ve eleştirilere rağmen aslında diplomatik açıdan Osmanlı Devleti açısından da oldukça verimli geçen Avrupa gezisinin İngiltere ayağı tam 11 gün sürdü. Osmanlı Sultanı bütün bu süre boyunca büyük bir ilgi ve yakınlıkla karşılandı. Gemiciliğe merakı olduğu da bilinen Sultan Abdülaziz Han, bu süre zarfında; oldukça ileri seviyedeki İngiliz tersanelerini gezme imkânı buldu. Donanma tatbikatını takip etti. Avam Kamarası müzakerelerinde bulundu. 24 Temmuz 1867’de Kraliçe Victoria, şanlı misafirlerini, şanlı bir merasimle bizzat uğurladı. Yine İngiliz Donanmasının refakatinde kıta Avrupa’sına çıktılar;
Aynı gün Belçika’nın başkenti Brüksel’e vardılar. Kral, Osmanlı Sultanı’nın şerefine büyük bir ziyafet tertipledi. Sultanın hürmetine, ziyafette içki servisi yapılmadı. Biraz daha kalınması için yapılan bütün ısrarlara rağmen, Osmanlı hükümdarı ertesi gün Alman topraklarına, Prusya’nın Koblenz şehrine geçti. Kral Wilhelm ve Kraliçe, Osmanlı heyetini hararetle karşıladılar. 460 kilometre uzaktaki başkent Berlin’den, sırf bu karşılama töreni için gelmişlerdi. Bütün Avrupa krallarının tanışma şerefine eriştiği Sultan ile, Prusya’nın itibarı için buluşmaları şarttı. Daha Paris’te iken, Abdülaziz Han’ı Berlin’e davet etmişlerdi. Fakat bütün ısrarlara rağmen Sultan’ın programında herhangi bir değişikliğe gidilmedi.
28 Temmuz 1867 günü Padişah hazretleri Viyana’ya ayakbastılar. Bir zamanlar Müslümanları buraya sokmamak için çarpışan haçlıların, şimdi Padişahı karşılamak için birbirleriyle yarışıyor halde olmaları ise oldukça manidar bulundu. 31 Temmuz sabahı, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye varan Osmanlı heyeti, bu eski Osmanlı toprağında 1 gün kaldılar. Macaristan ileri gelenlerinin hepsi, eski Sultanları gibi el etek öptüler. Güzel günlerin tekrar gelmesi için dua ettiklerini ağlayarak arz ettiler.
Viyana’dan sonra Tuna nehri küçük gemilerle aşılmıştı. Önce Vidin, sonra Rusçuk! Oradan da trenle Varna limanına ulaştılar ve burada kendilerini bekleyen Sultaniye yatına bindiler. 7 Ağustos 1867 günü Avrupa devletlerine ve milletlerine, Osmanlı’nın şeref ve itibarını, mertliğini, ahlak ve haysiyetini gösteren Osmanlı Hükümdarı ve müstakbel Padişahları, İstanbul’a döndüler. Dolmabahçe açıklarında 47 gün süren seyahatlerinin şerefine 47 pare top atışıyla selamlanarak şehre girdiler.