
Sevgili Hocam, Yusuf suresinde, 43. ayette kral gördüğü rüyadan bahseder, tabirini sorar. İlerleyen ayetlerde, 46’da, aynı rüya lafız olarak yeniden tekrarlanır, o sırada henüz zindanda olan Yusuf Peygambere, rüyayı birebire yakın aynı şekilde aktarır eksi zindan arkadaşı. Normalde “rüyayı anlattı, rüyadan bahsetti” diye de geçebilirdi ayet, fakat tüm detaylar yine tekrarlanıyor. Hikmeti ne ola sizce?
Hz. Yusuf’un (as) hayatının akışını değiştiren bir rüyaydı o... Hayatında babadan ayrılık dediğimiz “metafizik zindan”da” kahra uğrayan ve metafizik zindan içinde fizik zindana da düşen bir peygamberin artık dip yaptığı noktadan hürriyete çıkışı, Mısır’a sultan olmaya başlangıcı bu rüya tabiri sebebiyle olmuştur. Yani Hz. Yusuf’un hayatında en önemli bir dönüm noktasıdır. İşte bu önem rüyanın iki defa tekrarıyla vurgulanmak istenmiştir, Allahu a’lem. (Allah bilir.) Bir diğer husus da şu olabilir: Devletin en yüksek zirvesine ait çok önemli bir problemin, en dipte bir zindanda çözülmesi. Yani çözüm karanlıktan gelmiştir. Lux ex perennis: Işık karanlıktan gelir. Ayet: Yuhricuhum mine’z-zulumati ile’n-nur. (Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.. Bakara, 257)
İlk rüya devletin zirvesindeki çözülememiş rüya idi. İkinci rüya devletin en dip karanlık bodrumlarında/zindanlarında çözülen rüya idi. Onun için rüya çözümsüz ve çözümlü haliyle iki defa zikredilerek müminlerin dikkatine sunuldu. Acaba ferd olarak bizim çözümsüzlüklerimiz hangi zindanlarımızda, karanlıklarımızda gizli. Ayet: Allah onları karanlıklar(ın)dan nura çıkardı..
Ve bu rüya Allah’ın Rahman isminin tecellisi. Rahman suresinde nimetlere sürekli ikili atıflar vardır. Yusuf mümin, kral kafir. Ve Rahman ismi ikisine de bu ikili anlatım rüya üzerinden tecelli etmiştir. Sonuçta Hz. Yusuf (as) zindandan çıkmış, mâliye bakanı olmuştur, kralın ülkesi de kıtlıkla helak olmaktan kurtulmuştur, vesselam.