90’lı yıllarda çocuk olanların hemen hatırlayacağı bir TV programıydı Susam Sokağı. Minikkuş (Big Bird), Edi ile Büdü (Ernie ile Bert), Kurabiye Canavarı (cookie monster), Kirpik (Oscar), Kermit gibi karakterleri hepimiz hatırlarız. Susam Sokağı’nın şarkısı kulaklarımızdadır; “Gün güneşli, insanlar neşeli, sen de gel oyna Susam Sokağı’nda, dostluk ve sevgi sarıyor her yeri gel katıl bize el ele, sev dünyayı açılır her kapı, işte Susam Sokağı…” Programın ilk başlangıcı 1969 yılıymış ama ülkemize gelişi 1985’te olmuş.
Çıkmaz Sokak
Osmanlı şehir yerleşiminde çıkmaz sokaklar zannedildiğinin aksine rastgele değil bilinçli bir yerleşim şeklidir. Çıkmaz sokaklar genelde aynı ailenin bireylerinin ya da bir beldeden birlikte göçenlerin yerleştiği oturum alanlarıdır. Çıkmaz sokakta yaşayanların birbirleriyle muhabbetleri vardır, dışarıdan gelenler hemen anlaşılır. Sokağın tek başı olduğu için sokağa giren çıkan bellidir. Hırsızlık olayı kolay kolay olmaz. Sokağın sakinlerinden biri sokağın bekçisidir. Araç geçişi olmadığı için çocuklar sokakta çok rahat koşturur. Evler çoğunlukla cumbalıdır. Ve cumbalar sayesinde iki ev arası mesafenin birkaç metreye düştüğü yerler vardır. Çıkmaz sokaklar dünyada eşi benzeri az olan muhabbet yuvalarıdır.
Street Fighter
1989’da ilk bölümü çıkan atari ve bilgisayar oyunu Street Fighter (Sokak Dövüşçüsü). İlk bölümü atarilerin henüz çok yaygınlaşmadığından olsa gerek pek tanınmamıştır. Ancak 1992 yılında çıkan ikinci bölümü 90’lar dizisinde yer tutacak kadar efsane olmuştur. Aduket, kombo gibi dövüş hareketlerinin günlük dilimizde kullanılır olmasına neden oldu. Birçok çocuğu Arcade salonlarına esir etti, anneleri ilaç kuyruğunda maaş kuyruğunda beklerken onlar atari kuyruğundaydılar. Ryu, Ken, Honda, Chun Lie, Guilei gibi dövüş karakterleri birçok çocuğun rüyasına girmiştir. Street Fighter’ı konu edinen bir film de çekilmiştir. Filmin başrolünü oynayan Jean Claude Van Damme Guilei karakterini canlandırmıştı.
Sokak Çalgıcıları
Geçmişte bir çeşit dilenme şekli olarak görülüyordu sokak çalgıcılığı ama artık bu şekilde ciddi sanat icra eden insanlar da var. Koptu Kervan (İstanbul İstiklal Caddesi - Beşiktaş), Siya Siyabend (İstanbul İstiklal), Kara Güneş (İstanbul-İzmir), Arsima (Samsun) gibi sokak çalgıcılığı yapan gruplar albümlere imza atmışlar, ciddi satış rakamlarına ulaşmışlar videoları internetten indirme rekorları kırmış... Farklı dillerde farklı enstrümanlarla icra ettikleri şarkılar yorum farkı nedeniyle oldukça dikkat çekiyor ve halk tarafından beğeniyle takip ediliyor. Ancak onların zabıta korkuları devam ediyor.
Sokak Çocuğu
Sokak çocuğu denildiğinde yanlış bir algı oluşur. Genelde kimi kimsesi olmayan çocuklar için kullanılır bu ifade ama Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre sokak çocukları ailesi olan fakat ya ailesinden dışlanmış ya da kendi isteğiyle, arkadaş çevresinin etkisiyle sokağı tercih etmiş insanlara sokak çocuğu denir. Hırsızlık, tinercilik, balicilik, tinercilik, yaralama vesaire her türlü vukuatta olağan şüpheli durumundadırlar. Bulabilirlerse metruk evlerde, köprü altlarında, mezarlıklarda, otobüs duraklarında, banka ATM’lerinde, yaşayan bu çocuklar kayıp nesil olarak görülmektedir. Tetikçilik, fuhşiyat, uyuşturucu torbacılıkları gibi toplamu derinden zedeleyen durumların faili-meçhulü konumundadırlar. Arka Sokaklar isimli dizide bunun örnekleri her gün ekrana taşınmaktadır.
Huzur Sokağı
Şule Yüksel Şenler’in ölümsüz romanı. Aynı sokakta yaşayan, biri apartmanda diğeri müstakil konutta zengin kız fakir oğlan, asortik kız, mutaassıp oğlan hikâyesidir özünde. Türkiye’de bir ilk olduğu için oldukça ses getirmiştir. Bir dönem muhafazakâr kesimin evlerinde bulunan tek romandı. Bilal ve Feyza’nın hikâyesinin Birleşen Yollar ismiyle filmi de çevrilmiştir. Yücel Çakmaklı’nın yönettiği filmde Türkan Şoray ve İzzet Günay başrolde oynamıştır. Yayınlandığı dönemde geniş kitleleri etkilemiştir. TV’de daha sonra dizi haline gelen kitap bu kez daha girift hikâyelerden oluşur ama kitap ve filmin etkisini yakalayamadığı aşikârdır bu yüzden de erken final yapmıştır.
Sokak Ağzı
Sokağın dilidir, yani basit konuşma şeklidir. Bazen araya argo ve küfür de girer. Çoğu zaman edebe mugayirdir. Ama yadsınamaz bir gerçektir. Bıçkın tavırlarda daha çok tercih edilir. Lanlı lunlu konuşmalar, Türkçe’yi eğip bükmeler, şiddet içerikli el kol hareketlerinin iştirak ettiği cümleler sokak ağzının örnekleridir. Genelde eğitimsiz kişilerin tercihi olarak değerlendirilir ama bazen de ortak dilin haricindeki bir jargon özelliği taşır. Yere ve zamana göre her sokağın ağzı başkadır.
Küçelere Su Serpmişem Yar Gelende Toz Olmasın
Farsça’da küçe, sokak anlamına gelir. Dilimize de geçmiştir. Özellikle Azeri Türkçesinde yaygın kullanılır. Azeri sanatçı Raşid Behbudov’un enfes şekilde seslendirdiği “Küçelere su serpmişem yar gelende toz olmasın” sözleriyle başlayan türkü en bilindik kullanım yeri. Dilimizde küçenin kullanımı köşe, ya da külçe kelimeleriyle karıştırılıyor. Sokak kelimesi de Arapçadan gelmiş dilimize. Kapı dışarı, kapının dışı, kapının ötesi anlamlarına gelen Zugag/Zogag kelimesi sokak kelimesinin orijinal halidir.