@suleymanragip
Peygamber Efendimiz bizi yer ve gök arasına sıkışmaktan kurtaran, ötelerin ötesine uzanan saadet yolunu gösteren eşsiz rehberimizdir. İlk kırk senelik ömrü, nezahet ve berraklığıyla gıpta edilecek güzelliktedir. Sonraki yirmi üç senelik hayatı ise hakkı, hakikati ve en güzel ahlakı kemaliyle tebliğ hususunda muazzam, mukaddes ve muhteşem örnekliklerle doludur.
Hayatımızın en kıymetlisi olan Peygamberimiz, vahiyle ilk muhatap olduğu zamanlarda, “bana kim inanır!” diye düşünüyordu. Rabbimizin kudretine bakın ki, bugün milyonlarca insan O Güzeller Güzeli’nin izinde muhabbetle ömür sürüyor. Hira’dan tek başına ürpererek inmişti, şimdi ise milyonlarca imanlı yürek “Son nefesimize kadar seninleyiz Ya Rasulullah!” diyerek O’na olan bağlılığını ifade ediyor.
Allah Rasulü’nün hayatında, şüphesiz ki kendisine ilk iman edenler çok ama çok özel bir konumda yer aldılar. Onlar Kur’ân’ı Kerim’de وَالَّذِينَ مَعَهُ ”Peygamber ve O’nunla birlikte olanlar” şeklinde taltif edildiler. Evet, birliktelik sırrı, bizlere o kutlu nesilden kalan en aziz hatıradır. O Kutlu Nesil, Peygamber Efendimiz’e ihlasla inanmanın, O’nu ne pahasına olursa olsun desteklemenin mümtaz kahramanlarıdır. Sahabe efendilerimiz, ortaya koymuş oldukları söz, hareket ve davranışlarla, kıyamete kadar yanacak olan iman meşalesinin adeta ilk kıvılcımları oldular.
Dergimizin bu sayısı, sahabe heyecanını gündeme getirmek için özenle hazırlandı. Biliyoruz ki o Mübarek Neslin heyecanını hakkıyla dile getirmek, kemaliyle satırlara taşımak mümkün değil. Lakin kelimelerin mahdut imkanları içinde, Peygamber Efendimiz’in âlemlere taşıdığı o rahmet deryasından sahabe efendilerimize ne gibi nasipler düştü bir nebze paylaşmayı arzu ediyoruz. Çünkü inanıyoruz ki sahabe efendilerimizin gönül kıvamları anlaşıldıkça kendi hayatlarımızda da büyük değişimler, gelişmeler ve tazelenmeler nasip olacaktır. O Kutlu Neslin izlerini sürdükçe, içimizdeki birçok düğüm çözülecek, gönlümüzde iman, ihlas, gayret gibi nice fazilet
çiçeklenecektir.
Birliktelik sırrının öncülerinden Rabbimiz razı olmuştu, dileriz bizler de dönüp dönüp o öncülerin hayatlarına odaklanırız, çok daha detaylı okumlar ve kapsamlı araştırmalarla aziz hatıralarından nice ibret, hikmet devşiririz. Dile gelen ele gelsin, amin..
UNUTMAYIN, HEPİMİZ VEKİL ADAYIYIZ!
Önümüzde seçimler var. Rabbimizden vatanımıza, milletimize nice hayırlar dileriz.
Binlerce kişi seçilmek istedikleri partiden önce aday adayı oldu, sonra da kimi listede yer aldı, kimi alamadı. Başvuru yapan herkesin arzusu ve hedefi milletvekili olmak. Peki bu binlerce kişinin haricinde kalan insanlar, yani bizler için başka hedef yok mu, başka vekillik imkanı var mı? Elbette var. Hepimizin aday adayı olduğu bir vekillik bu aslında. Kimimiz farkındayız kimimiz değil. Nedir o? Bakara Sûresi’nin 124. ayetinde şöyle buyuruyor Rabbimiz:
“Bir zaman Rabbi İbrahim’i birtakım emirlerle (kelimelerle) sınamış, İbrahim onların hepsini yerine getirmiş de Rabbi şöyle buyurmuştu: “Ben seni insanlara önder yapacağım.” İbrahim de, “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kapsamaz.” demişti.”
Ayette geçen ifadenin Arapça aslı şöyle: “İnnî câiluke lin nâsi imâmâ” (Seni insanlara önder yapacağım, vekil kılacağım.) Demek ki sadece milletvekili olmak değil hedef. Allah’ın vekili olabilmek gibi kutlu bir hedefimiz var bizim, hem de hiç bitmeyecek bir hedef. Yani Allah’ın halifesi olmak, Allah’ın ölçülerinin tertemiz temsilcileri hâline gelmek, en güzel ahlakla ahlaklanmak… Her şartta, her durumda adaletle, merhametle, sevgiyle muamelede bulunmak.. Seçim sonuçları her ne olursa olsun, hepimiz her daim bu kutlu vazifeye adayız. Bu uğurda mücadele ediyoruz, etmemiz gerekiyor.
Dilerim, Hz. İbrahim gibi şu dünya imtihanlarını Rabbimizin razı olacağı şekilde geçeriz de o kutlu vekillikten hisseler alabiliriz. Zor değil, kolay da değil. Yeter ki ayetin sonunda bahsedilen “zulmedenler” sınıfına girmemeye çalışalım. Ne kendimize zulmedelim, ne de bir başka varlığa.. Ardından da başımıza gelen her olayı iman ve sâlih amel dairesinde kalarak atlatmaya çalışalım. Sonra bakarsınız bize de o kutlu vekillikten hisseler düşer, kim bilir? “Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!” (Saffat, 61)
Haziran ayında görüşmek üzere, muhabbetle, hürmetle..