Muratcan Kaya, Yusuf Taha Göktaş, Kağan Talip Tığlı ve Tarık Kesekçi Kardeşlerimiz, 27 Kasım 2021’de elîm bir trafik kazasında vefat ettiler. Muratcan 21, Yusuf Taha 22, Kaan Talip 25, Tarık ise henüz 26 yaşındaydı. Acı haber dört bir yanda duyulduğunda, yüreklere acı oturdu, diller lâl oldu, gözler yaşardı.
Kimi İHH’da kimi Yedi Hilal’de kimi de Baykar’da koşturan bu dört yiğit, bir anda hepimizi derin bir hüzne gark etti. Gençliklerinin baharında, iyilik yolunda bir sefer hâlindeyken canlarını Rahman’a teslim etmişlerdi. Kendileri gencecikti, fakat yüreklerindeki hizmet aşkı büyüktü, inançları tamdı, davaları yüceydi, heyecanları tazeydi, sevdaları diriydi.
Hayal edin, dört kafadar ve kanka arkadaş, sadece Allah rızası için, kendilerinden küçük gençlere yerli ve milli teknoloji hamleleri konusunda gönüllü olarak eğitim vermeye gidiyorlardı ve son nefeslerini bu gaye uğruna çıktıkları bir yolda vermiş oldular.
Dört kardeşimizi de yakından tanıyanlar, kısacık ömürlerine ne çok unutulmaz hikaye sığdırdıklarının, ne büyük hedeflerle yaşadıklarının şahitliğinde bulundular, ortaya çıkan manzara karşısında daha da duygulandık, hayatlarının bereketi karşısında bol bol “ne güzelsiniz” cümlesini mırıldandık...
GENÇ bir gençlik dergisi olarak, birçok alanda öncü olan ve önde bulunan bu dört kardeşimizi kapağa taşımayı vazife bildi bu ay. Çünkü onların hatıraları azizdir, davaları mukaddestir, örneklikleri bu medeniyetin çocuklarına eşsiz ilhamlar verecek cinstendir.
Bu dört kardeşimiz, “yolda olmanın ve yolda ölmenin” sembolü olmuştur bir bakıma.
Bu dört yiğidimiz, gençliklerini iyilik yolunda feda ederek, gönüllülüğün destanını yazmışlardır.
Bu dört güzel adam, “bu gençlikten bir şey olmaz” şeklinde menfî genellemeler yapmayı sevenleri mahcup etmiştir.
Bu dört incimiz, aynı zamanda Türkiye’nin neden büyük olduğunun en açık delillerinden biri olmuştur. Çünkü onlar öncülükleriyle ve önderlikleriyle, ülke gençliğinin ne büyük hayallerle, ne derin ufuklarla ve ne ulvi hedeflerle yaşadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu dört kardeşimiz gibi, erkeğiyle kızıyla, binlerce genç tanıyoruz, adeta Türkiye’nin iyilik orduları, merhamet temsilcileri, sevgi elçileri ve dava öncüleri olarak nice eşsiz gayretler içindeler.
Vefat eden kardeşlerimizden biri, “bir dava uğruna ölmeyeceksek, yaşamıyoruz demektir” ifadesini kullanmış zamanında. Biz de bugün bu dört arkadaşımız için, “bir dava uğruna yaşadığınıza şahidiz, bu yüzden ölümsüzsünüz” demek istiyoruz.
Evet davanız insanlıktı, şahidiz.
Davanız iyilikti, şahidiz.
Davanız güzellikti, şahidiz.
İman edip salih amel işlemenin eşsiz örneği oldunuz bizler için, dileriz Rabbimiz sizi şehitlerden sayar.
Biz sizlerden razıyız, Allah da razı olsun. Mekanlarınız cennet, dereceleriniz âli olsun.
Siz artık bu ümmetin ortak değerleri ve hüznüsünüz, bu yüzden sadece yakınlarınızın değil, tüm ümmetin başı sağ olsun.
Hatıranız azizdir, gayretleriniz mukaddestir.
Selam olsun size ve sizin gibi sevdası diri, imanı güçlü, niyeti güzel ve gayreti çok yüreklere...
HEDİYE KİTABIMIZA BÜYÜK İLGİ
Bu seneki hediye kitabımızda, genç dostlarımızın aklına takılan soruları, Osman Nûri Topbaş Hocaefendi cevaplıyor. Büyük bir külliyatın içinden özenli bir gayretle derlenen “Gençler Soruyor” isimli eser, yeni dönemde sadece GENÇ Dergi abonelerine hediye edilecek. Hakikat arayışındaki genç dostlarımızın baş ucu kaynaklarından birisi olacağına inandığımız bu kitabın, binlerce insanla buluşmasını arzu ediyoruz. Şu ana kadar büyük bir teveccüh gördü, duyuru konusunda sizlerden dua, destek ve ilgi bekleriz.
Şubat ayında görüşmek üzere.