86 yıl aradan sonra Ayasofya’nın Ayasofya-i Kebir Camii olarak açılmasının ardından ve büyük bir coşku ve katılımla kılınan Cuma namazının ardından dünyanın birçok yerinden ve Müslüman coğrafyalardan gelen olumlu ve olumsuz tepkileri Türkiye’den Genç Dergisi için derlemeye çalıştık.

 

İngiltere’deki Müslüman diasporadan gelen haberlere göre Müslümanlar Ayasofya’nın camiye geri dönüştürülmesi kararanından oldukça memnunlar, hatta bunun ümmet için ileride daha da büyük şeylere kapı açacağı umudu içerisindeler.

 

Malezya’daki Müslüman kardeşlerimiz bir gün Ayasofya-ı Kebir Camii Şerifi içerisinde namaz kılmayı umut etmekle birlikte bu kararın Müslümanlar için faydalı ve birleştirici olmasını umut ediyorlar.

 

Komşu Bulgaristan`dan bizimle iletişim kuran arkadaşımız Ahmed; Ayasofya’nın müze statüsünden tekrar yasal hakkı olan camiye döndürülmesinin fethi simgelemesinden ötürü önemli ve gerekli bir adım olduğunu ifade ediyor ve Bulgaristan’daki azınlık Müslümanların bu karardan büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor ayrıca Ayasofya’nın camii işleviyle ibadet edenlere ve turistlere daha büyük bir fayda sağlayabileceği konusunda da hemfikirler.

 

Ayrıca Güney Asya ülkelerinden Pakistan ve Bangladeş’te de Ayasofya’daki ilk Cuma Namazı canlı yayınladı TV’lerden. Gazeteler ertesi gün ilk sayfadan Ayasofya’yı manşet olarak verdiler.

 

Pakistan’ın Cemaat-i İslami Partisi Şefi Siraj ul Haq Türkiye Cumhurbaşkanına hitaben yazdığı mektupta, bu kararın dünyanın her yerinde ve özellikle Pakistan`da Müslümanların kalplerini ısıttığına değindi.

 

Pakistan’dan Müslüman arkadaşlarımızın bizlerle paylaştığı duygular ise şöyle; "Halkın çoğunluğu burada Türkiye’nin kararından oldukça memnun, ilk cuma namazı ulusal televizyonda canlı yayınlandı ve insanların büyük bir coşku ile izledi. Günlerce Pakistan’da şehirlerde insanların konuştuğu tek konu bu oldu!"

 

Yüzlerce camiyi kiliseye dönüştüren ve Müslümanların dini uygulamalarını kısıtlayan komşu Yunanistan’da Ayasofya’daki ilk Cuma namazının kılınmasının ardından matem çanları çaldı.

 

Hindistan’da Müslüman çoğunluklu bölgelerde, Ayasofya’da 86 yıl sonra ilk Cuma namazı kılınmasının büyük bir coşku ile karşılandığını ancak Hindu liberallerin Ayasofya’yı "Ram Mandir- Babri Mescidi" ile kıyasladığı göze çarpan ve öne çıkan detaylardan. Nitekim Babri Mescidi`nin Babürlü Devleti’nin kurucusu olan Babür Şah tarafından on altıncı asrın başında yaptırıldığı tarihi kaynaklarca da doğrulanmış ve bilinen bir gerçek. Fakat tarihi kaynaklarla örtüşmemesine rağmen uzun yıllarca Hindu fanatikler mescitten evvel orada bir Hindu Tapınağı olduğu iddiasında bulundular ve en sonunda aşırı fanatik Hindular tarafından "Ram Mandir-Babri mescidi" yok edildi ve bulunduğu arazi ise mahkeme tarafından Müslümanlardan alınıp Hindulara verildi. Bu sebepten Hindistan’daki Müslüman kardeşlerimizin kanayan yarası olan Babri Mescidi kararının ardından gelen güzel bir Ayasofya haberi bir nevi onlar için Kurban Bayramından evvel gönüllere de erken bir bayram havası getirmiş oldu.

 

Amerika Kaliforniya’dan arkadaşımız Sami bu kararın özellikle geleneksel-Sünni Müslüman çevrelerce Amerika’nın Müslüman camiasında coşku ve mutlulukla karşılandığını, Müslümanlara olan inancın arttığını ve Türkiye’nin tekrardan Müslümanları gururlandıracak böyle bir adımı atmasının onlar için de çok büyük anlam ifade ettiğini– ruhen ve kalben ilk Cuma namazında Ayasofya’da olduklarını Twitter’dan canlı verilen Cuma namazını an be an takip ettiklerini belirttiler.

 

Sonuç olarak dünyanın birçok coğrafyasındaki Müslüman kardeşlerimizin Ayasofya’nın müze statüsünden Fatih’in emaneti ve fethin simgesi olan asıl hak ettiği konumuna çevrilmesinin büyük bir coşku ve heyecanla kabul gördüğünü, Türkiye’deki Müslümanların olduğu kadar en uzak coğrafyadan en yakınına tüm Müslümanların da aslında bizler gibi yıllarca umutla beklediği bir haber olduğunun da farkına varmamıza vesile oldu.

 

Efendimizin hadisinde de buyrulduğu gibi; bütün Müslümanlar bir ailenin fertleri, hatta bir vücut gibidirler.