Bir sefer esnasında devrin meşhur âlimlerinden Kemâl Paşazâde’nin atının ayağından sıçrayan çamur, Yavuz Sultan Selim Han’ın kaftanını baştan başa boyamıştı. Büyük üstâdın üzülmesine mukâbil Yavuz âdeta sevinmiş ve:
«–Ulemânın atının ayağından sıçrayıp bizi boyayan çamur, bizim için şereftir, mübârektir! Bu çamurlu kaftanı, ben ölünce sandukamın üzerine kapatın ki, gelecek neslime bir ibret müzesi olsun!. Çünkü gerçek zafer, kalbin zaferidir. Onun için böylesi bir zaferle sonsuz vuslattan hisse alabilmek yolunda bu çamurlu kaftan, benim için nice sırlar taşıyan müstesnâ bir semboldür. » demişti.
Lâkin ne eseftir ki, artık ibret alacak ziyaretçiler bile kalmadı! Nerede o mübârek nesil?!.