
İstanbul’da yaşayan Gaziantepli bir Hacı Efendi şöyle der: “Memleketten akraba bir misafir geldi. Üç gün yatılı kaldı, ayrılırken bana sordu, “Sizin evde bir huzur ve mutluluk gördüm. Bunu nasıl temin ettiniz?” Ben de ona, “Sen bilirsin” dedim. Misafir anlamadığımı zannederek sorusunu tekrarladı. Ben de yine, “Sen bilirsin” dedim. Misafir dayanamadı ve patladı. “Hacı Efendi ben bu huzuru nasıl buldun diye soruyorum, sen bana “sen bilirsin” diyorsun. Ben bilsem sana sorar mıyım?” Ben de misafire dedim ki, “Ben sana “sorunun cevabını senin bildiğini ” demiyorum, soruna cevap veriyorum.
Daha açık konuşmam lazımsa bizim evde hanım ne söylediyse ben “sen bilirsin” dedim, ben ne söylediysem hanım “sen bilirsin” dedi. Evimizde huzur oldu.” Misafir bu açık cevaptan sonra işin sırrını anladı.