• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Keşf-i Kadim
  • Maneviyatın Üç Atlısı: İşrak, Kuşluk, Teheccüd

Maneviyatın Üç Atlısı: İşrak, Kuşluk, Teheccüd

29.09.2011 21:43
Keşf-i Kadim
19178
Abdullah Kibritçi

Teheccüde kalkan, işrak bekleyen, kuşluk kılan, kaylule yapan, kerahat vakitlerine dikkat eden bir insan ancak hayatın şeytansı süratinden kurtulabilir ve huzura erebilir.

Elinize bakir fosforlar geçer, ilk suyla, erkenden kalkmışsanız. Bunu kaçırırsanız günün öteki ışınları bu fosforun yerini tutmaz. Hiç ayrımında olmasak bile, bu eksiklik, bütün gün, yansımaktadır edimlerimize.

Erkenden kalkış, hâlâ uyuyan dünyanın hayli önüne geçirir bizi. Önünüzde, yalnızca, git git bitiremeyeceğiniz o tılsımlı güzellikler vardır. Yeryüzü, adeta, çobanlarını izleyen kuzular gibi, arkanızdan geliyor sanırsınız. Bu, yazı makinenizin  başında hissettiğiniz ilk olağanüstülüktür”

Nuri Pakdil’e ait bu satırlar, bir sabahın çok erken vakitlerinde yazı makinesinin (bilgisayar) başına geçmişken geldi aklıma. Nuri Pakdil’in bazı eylemler üzerine söylediği sözler vardır, bunlar o kadar gerçek ve o kadar tatlıdır ki,  mesela ‘öyle uykucuğu’, mesela ‘uyanır uyanmaz yapılan beden eğitimi’, ve işte şimdi de: ‘Erken kalkış’.

Bir ‘erken uyanış’ sebebi ile sabah ezanlarına şahit olan her insan, bir alışkanlıkla bu hissi kaybetmemişse, bilir ki, sabah ezanı daha bir başkadır. Gecenin son vakitlerinde şehrin sessizliğini bozmadan gelir sesi. Evet, ezan, sabah ezanı, o  sessizliği o dinginliği bozmaz. İşitilen ses, hafif buğulu ve perdelidir ve eğer iyi icra ediliyorsa makam da bu buğuya uygundur.

Sabahın ilk ışıklarında yürüyüşe çıkmak, sabaha güzel ve dingin bir şarkı ile başlamak, biraz kitap karıştırmak ya da Kuran’dan birkaç sayfayı seslice okumak, sabahımızı ne bereketli ne neşeli kılar. Gecenin sabaha çevrildiği vakitte ders çalışan  öğrenciler, kurslarda bu saatte Kuran ezberi yapan talebeler bu bereketin ne demek olduğunu çok iyi bilirler.

Vakitlerin, günün belli bölümlerinin, geleneğimizden gelen, dini öğretilerden kaynaklanan işlevleri ve isimlendirmeleri var: Teheccüd, sabah, işrak, kuşluk, öğle, ilkindi, akşam, yatsı. Ve bu vakitlerin, her birinin, insan hayatını iyileştiren güçleri var.  Bu vakitleri idrak etmenin, bunları yaşamanın, bunları anlamanın hayatla, sanatla, ahlakla ilişkisi var ve insana değer katan yeri doldurulamaz bir lezzeti. İşrak, kuşluk ve teheccüd vakitlerinde zaman bambaşka akar ve bu vakitlerde manevi kazanımlar elde etmek çok daha kolaydır. Tasavvuf erbabı bu vakitlere olağanüstü ihtimam göstermiş ve bu vakitlere her daim dikkat çekmişlerdir. Ancak bu vakitler hayatımızın bir parçası olmasına rağmen zamanla silikleşip unutuldular:

İşrak beklemenin ne demek olduğunu bilmeyen modern zaman insanı, sabahın ilk ışıklarında işine gitmek için yollara düşmek zorunda kalıyor, çocuklar okullarına, büyükler işlerine… Minibüslerin, otobüslerin, sabah trafiğinin girdabında  kayboluyor vakitlerimiz. Modern zamanda vakitler işe göre tayin edildiği için her şey daha donuk ve maddesel: Çay molası, öğle yemeği ve akşam paydos. Sonrasında akşam haberleri ve film saati... Günümüz insanı için zamanın öğle, akşam ya  da sabah olması tamamen fiziksel bir süreç ve fiziksel ihtiyaçlara bağlı. Aydınlık olunca sabah, güneş çıkınca öğle, batınca akşam. Kapitalizm neticesinde türeyen ‘doğum günü’, ‘anneler günü’ ve türlü ayrıştırılmış günler olsa da bunların manevi,  metafizik bir anlamı ve değeri yok, tüm bu isimlendirmeler zamanı yüzeysel takip edebilmek ya da tüketimi artırmak için sadece. Bayramlar ve kandiller de olmasa, insanın kutsal zaman algısı, modern zamanın tahripkâr seline kapılıp tamamen  kaybolup gidecek neredeyse.

Zamanın ve mekânın kutsallığını iptal etmek hem zamanı hem mekânı gözden çıkarmamız sonucunu veriyor. Kutsal zamanlarımız azaldıkça kutsal mekânlarımız da azalıyor. Kutsal mekân denince aklına cami ve Kâbe’den başka bir şey gelmeyen  insanlara, bir zamanlar hocanın oturduğu minderin talebelerince kutsal olduğunu, babanın koltuğunun babaya hürmeten başkalarınca kullanılmadığını, bazı şeylerin ‘baba yadigârı’ denilerek saklandığını hatırlatsak bir şey ifade eder mi acaba?

Mutlu ve huzurlu olmak isteyen insan, hayatın durmaksızın akıp giden yetişilemez hızından kurtulmalı ve bu tayin edilmiş vakitleri bilinçli bir şekilde yaşamalı. Tersinden söylersek de olur: Teheccüde kalkan, işrak bekleyen, kuşluk kılan, kaylule  yapan, kerahat vakitlerine dikkat eden bir insan ancak hayatın şeytansı süratinden kurtulabilir ve huzura erebilir. Elbette, günümüzde tüm bunları yapmak zor iştir, diyeceksiniz. Belki birçok mazeret beyan edeceksiniz: Okul, sınav, iş, toplantı,  sinema, dizi vs. Ancak yine de, en azından, günü tüketirken insan, hangi vakitte olduğunu, o vaktin değerini bilmeli ve idrak etmeli. Ya da huzursuzluktan, iç huzuru bulamamaktan boşuna şikâyet etmemeli.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Abdullah Kibritçi

1986 yılında İstanbul’da doğdu. Yazı, hikaye ve fotoğrafları Genç, Fayrap, Nihayet, Cins, İtibar ve Muhit dergilerinde yayımlandı. Gördüklerini aktarmak için 30'dan fazla ülkeye seyahat etti; çatışma, savaş ve afet bölgelerinde bulundu. Kullanıcı, okuyucu ve izleyici deneyimi konularıyla ilgilenen yazar uzun yıllar İHH Yayınlar Koordinatörlüğü görevini yaptı. Şimdilerde TRT’de belgesel ve sinema projeleriyle ilgileni...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Vahşete Seyirci Kalma! Seyretme!
Vahşete Seyirci Kalma! Seyretme!
`İnsana acısını unutturan...
Mutlu Evliliğin Sırları
Mutlu Evliliğin Sırları
Evlilik işlerinde tabiri ...
Sayın Türkçe Bilen Arkadaşlarımız
Sayın Türkçe Bilen Arkadaşlarımız
Bizden kopup giden sadece...
Günbatımı Bavullar Hazır
Günbatımı Bavullar Hazır
Kalkıp gelmelisin sen de ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431215

Bagamoyo Afrika... 4919094

Kasım Sayımız Çıktı! 3489437

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187052

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287411

10 Soruda Sen Kimsin? 275708

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 166059

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS