30 Mart’ta yapılan seçimler aslında yerel yönetimlerin oylanacağı bir seçimdi. Fakat içeriden ve dışarıdan büyük bir organizasyonun taarruzu süreci genel seçim havasına soktu. Başbakan sürece bizzat, “Yeni Türkiye’nin İstiklal Mücadelesi” adını koydu. CHP ve MHP ise yolsuzluk mücadelesi ekseninden mahalli seçimi genel seçim havasına sokmaya çalıştılar. Sonuç olarak, yerel yönetimlerin başarısı, yeni projeler gerektiği gibi konuşulmadı. Gerek meydanlarda kullanılan siyasi söylem, gerekse gündem üzerinden yürüyen tartışmalar Türkiye’nin varlık mücadelesi üzerine kuruldu. Ülkenin geleceğinin ne olacağı ön plana çıktı. AK Parti’nin dünya standartlarında yürüttüğü reklam çalışmaları, Başbakan Erdoğan’ın İstiklal Marşı’nı seslendirdiği filmle taçlandı. Muhalefet ise, eski siyaset tarzının üstüne pek fazla bir şey koyamadı.