Yaklaşık bir asır sonra müttefik güçler yeniden bir İslam ülkesine saldırmak için birleşti. İsterseniz buna son haçlı seferi diyelim ya da adı her ne olursa olsun sonuç itibariyle 1. Dünya Savaşı’nda başta Çanakkale olmak üzere bir çok cephede Osmanlı Devletinin sonunu getirmek için birleşen batılı devletler bu kez Libya için kolları sıvadı. Bahaneleri Kaddafi’nin kendi insanlarını öldürmesi olarak nitelendirilse de Libya’nın az ötesinde Filistin halkını linç eden İsrail görmezden gelinirken bu çifte standart dünyayı doğru okuyan hiçbir insanın gözünden kaçmıyor.
İnsani yardım batılı devletlerin kendi halklarına yaptığı petrol sevkiyatından başka bir şey değil. Daha önce Irak’ta böyle oldu ve bu konuda hiç şüphemiz yok. Ve daha kötüsü bugün Libya’ya saldıran ülkelerin hepsi Kuzey Irak’ta petrol bölgelerini güvence altında tutan teröristleri ayakta tutan ülkelerle aynı isimler. Dünya üzerindeki bir varil petrol için ne kadar kan aktığı malum ve kıyamet alametlerinden olan Dicle ile Fırat arasındaki büyük savaşın başlangıç nedeni de petrol olabileceği din adamları tarafından konuşuluyor.
Gerçekten Libya’da ne oldu? Karışıklıkların başladığı günlerde Libya ‘da inşaat teknikeri olarak çalışan arkadaşım Mustafa Gürşahin’den edindiğim bilgilere göre Kaddafi isyan hareketleri başlayana kadar batılılara petrol sevkiyatı konusunda sorun çıkartmıyordu ta ki ne zaman isyan hareketleri başladı ve batılı devletlerin Kaddafi aleyhine açıklamaları bir bir medya yayın organlarında yer almaya başladı Kaddafi vanaları tersine çevirdi. Müttefik güçlerin öfkelenmesine sebep olan bu harekete bu günlerde gösterilen şiddetli tepkinin tek bir açıklaması var. “Müttefikler Libya’daki muhalifleri destekleyerek orada kendi petrol sevkiyatlarını engellemeyecek bir yönetim istiyor”.
Libya’daki muhalif hareketlere katılan gençlerden biri olan Ghilissi Tounusi “Libya’daki isyan hareketleri diğer Arap ülkelerindeki hareketlerle karıştırılmamalı çünkü Kaddafi’nin konumu tüm Afrika ülkelerini ilgilendiren bir konumdur ve o Afrika Birliği başkanıdır. Ayrıca Kaddafi söylem olarak zamana göre sürekli değişiklik gösteren birisi yarın Batılılarla anlaşıp yeninden halkın üzerine çökmeyeceğinin garantisini hiç kimseveremez bu nedenle isyan hareketleri batılı ülkelerden güç alarak değil daha yerel bir düşünceyle gerçekleştirilmeli” diyor.