Dilden dile hikmetler gezer…
Evliliğe tedirginlikle yaklaşan, bu anlamda kaygıları olan genç bir dostumla birlikteydik. Birkaç saatlik muhabbetin ardından bir kitapevine uğradık. Kitapevinde çok sevdiğim bir büyüğüm vardı. Selam kelam derken yerimde duramadım ve genç dostumu göstererek latife olsun diye şöyle dedim:
- Arkadaşım bekar hâlâ, evlenmek istemiyor, ne dersin abi?
Kıymetli büyüğüm kaşlarını çattı hafif, sonra “bakın size güzel bir hikaye anlatayım” dedi ve sözün kapısını araladı:
Zamanında Erzurum’da bir imam varmış, bekarmış, evlenmeye hiç yanaşmıyormuş. Aynı mahallede de Sarhoş Selami diye bilinen biri yaşarmış. Günlerden bir gün, Sarhoş Selami sabah namazına gelmiş, sallana sallana caminin kapısında dikilmiş. İmam Efendi namaz bittikten sonra cemaatle birlikte kapıya çıkmış. Sarhoş Selami imama yaklaşmış ve “hocam seni evine sırtımda götüreceğim” demiş. İmam şaşırmış, olmaz öyle şey Selami demiş. Selami kafasına koymuş bir defa, illa da sırtlayacak imamı. “Hocam lütfen, valla bırakmam, kırma beni” diye yalvarmış resmen. İmam Efendi şaşkın bir şekilde ortada kalmış. Uzun süren mücadelenin ardından Selami’nin gönlü olsun diye “peki” demiş.
Selami, imamı sırtlamış ve halkın tebessümlü bakışları eşliğinde ilerlemeye başlamış. Normal yol dururken ırmağın geçtiği yola doğru sapmış. İmam işkillenmiş ama bir şey dememiş. Irmağa girmişler birlikte, Selami beline kadar su içinde, hoca da sırtındaymış. O sırada Selami durmuş ve “hocam seni atayım mı suya” demiş, hafif omuzlarını silkeleyerek. İmam Efendi tedirgin olmuş. “Yahu Selami, biz böyle anlaşmadık, ne yapıyorsun Allah aşkına” demiş. Selami ise kararlı, “atayım mı seni ırmağa” diyormuş, sağa sola eğilerek. İmam Efendi “atma, etme” derken Selami söze girmiş ve şöyle demiş:
- Seni buradan bir şartla atmam hocam!
- Söyle Selami.
- Hocam ben okuma yazma bilmem, sarhoşun da biriyim. Anne ve babam da öldüler. Eve gidince onların ruhlarına bir Yasin oku, olur mu, söz mü?
Söz vermiş okuyacağına ve birlikte geçmişler ırmağı. İmam Efendi eve döndüğünde, açmış Kur’ân’ı Kerim’i ve Selami’nin anne ve babası için Yasin okumuş. Ardından da şöyle demiş kendi kendine:
“Evladın sarhoşu bile güzelmiş ya…”
Ve bu hadise pek ibretlik gelmiş kendisine, evlenmeye karar vermiş…
Benden bu kadar… Söz meclise, kıssa herkese…