
Sami Yaylalı - Ayşegül Genç
Mimar Sinan’ın 400 Yıl Sonrasına Gönderdiği Potkal Bir Efsaneymiş
Sanal ortamları aktif kullanan arkadaşlarımız büyük ihtimalle görmüşlerdir; Mimar Sinan’dan 400 yıl sonrasına mektup şeklinde bir paylaşımı. Okuyunca pek çoğumuzun tüyleri diken diken olmuş ve ecdadımızla gurur duymuşuzdur. Olayı kısaca hatırlayalım, bir caminin duvarlarından birinin kemeri çürümüş, restore edilmeye başladıktan sonra duvarın içinde 1 şişe içinde mektup bulunur. Bu şişede Mimar Sinan duvarın 400 yıl sonra hasar göreceğini ve bunun nasıl restore edileceğini yazmış bu konuda basit bir çizim bile koymuştur. Bunun üzerine efsane bir anda yayılmaya başlar. Ahmet Turan Alkan 4 Mart 2012’deki Zaman gazetesindeki yazısında bu efsaneyi çürütür. Bunu çürütürken bir mimardan yardım alır. Olay birkaç telefon konuşmasıyla çözülür. Böyle bir şişe ve mektubun olmadığı ayrıca şu an bu duvar restorasyon tekniğinin hâlâ bilindiğini yani Mimar Sinan’ın bu mektubu yazmasına gerek olmadığı da sunulmuştur. Bu efsane ile ilgili mail bana ilk geldiğinde o zaman 2 yıl önce bir blog sitem mevcuttu ve o siteden yazmıştım bunun bir uydurma olduğunu. Bunu da Mimar Sinan’ın ehli tarik ve mütevazı biri oluşuna ve asla böyle bir ukalalığı yapmayacağına bağlamıştım. Çok şükür ki iddiamda yanılmamışım.(Sami)
Potkal Kelimesi Nereden Geliyor?
Şişe içindeki mektuplara potkal deniyor ancak potkal kelimesinin tam anlamı İngilizce iki kelimenin birleşiminden geliyor.” Pot” ve “call” kelimelerinden oluşan bu kelimede “pot” testi, çömlek, topraktan yapılmış kap anlamına geliyor, “call” ise çağrı mesaj anlamına geliyor.
Bir Şişe Bıraksam Karadeniz’e Gider mi Akdeniz’e?
Bu ay bir deney de ben yapacağım mektup yazacağım 3 ayrı şişe ile Karadeniz’e bırakacağım. Birinin Gazze’ye birinin Somali’ye ve birinin de Ache’ye gitmesini istiyorum. İçine ne mi yazacağım? “Bu mektubu okuduğuna göre denizi seviyorsun ve anlaşılıyor ki deniz de seni seviyor sana hediyeler getiriyor o halde umudunu yitirme!”
Her Yıl Çanakkale’den Barış Şişeleri Bırakılıyor…
1 Eylül dünya Barış Günü” çerçevesinde İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi tarafından organize edilen bir törenle içine beş dilde “Barış İstiyoruz” yazısı bulunan şişe denize her yıl bırakılıyor. Eyleme çeşitli sivil toplum kuruluşları da destek veriyor. Truva savaşlarından, I. Dünya savaşına kadar çok büyük savaşların merkezi olan Çanakkale’den böyle bir mesajın verilmesi Dünya için çok önemli.
Sosyal Medya Out, Potkal İn
Amerikalı Harold Hackett, denize şişe bırakarak dünyanın dört bir yanından arkadaş edinmiş biri. Şişenin içine iletişim bilgilerinin yazılı olduğu bir kağıt bırakıp denize salan Harold, 1996 yılından beri bıraktığı 4800 şişenin 3100’ünden yanıt almış. Bahamalar, Hollanda, Norveç, Senegal ve Liberya gibi çeşitli kültürlerdeki ülkelerden arkadaşları olmuş.
Dedemin İnsanları
Çağan Irmak’ın Dedemin İnsanları filmi de bir potkal üzerinden ilerlemektedir. Mehmet Bey daha yedi yaşındayken, ailesi zorla topraklarından kopartılmış, mübadeleyle Girit’ten göçmüşlerdir. Mehmet Bey’in en büyük arzusu ölmeden evvel doğduğu toprakları görebilmektir. Bu özlemle sık sık içinde mektuplar olan şişeleri Ege’nin mavi sularına bırakmaktadır. Ve bir gün mektup karşılık bulur. Film sıla özlemini, kimlik çatışmasını anlattığı kadar, mübadele esnasında çekilen sıkıntıları da anlatmaktadır. Yalnız şişenin dolu tarafını gördüğümüzü, diğer tarafında sinema adına sorunlar barındırdığını söylemeden geçemeyiz.
Teslimiyet Dalgalara Bile Yön Verir
Resullullah (sav) bir hadisinde Ben-i İsrail`den bin dinar borç para isteyen bir kimseden bahsetti. Borç talep ettiği kimse: “Bana şahidlerini getir, onların huzurunda vereyim, şahid olsunlar!” dedi. İsteyen ise: “Şahid olarak Allah yeter!” dedi. Öbürü: “Öyleyse bana kefil getir” dedi. Berikisi “Kefil olarak Allah yeter” dedi. Öbürü: “Doğru söyledin!” dedi ve belli bir vade ile parayı ona verdi. Adam deniz yolculuğuna çıktı ve ihtiyacını gördü. Sonra borcunu vadesi içinde ödemek maksadıyla geri dönmek üzere bir gemi aradı, ama bulamadı. Bunun üzerine bir odun parçası alıp içini oydu. Bin dinarı sahibine hitabeden bir mektupla birlikte oyuğa yerleştirdi. Sonra oyuğun ağzını kapayıp düzledi. Sonra da denize getirip: “Ey Allahım, biliyorsun ki, ben falandan bin dinar borç almıştım. Benden şahid istediğinde ben: “Şahid olarak Allah yeter!” demiştim. O da şahid olarak sana razı oldu. Benden kefil isteyince de: “Kefil olarak Allah yeter!” demiştim. O da kefil olarak sana razı olmuştu. Ben ise şimdi, bir gemi bulmak için gayret ettim, ama bulamadım. Şimdi onu sana emanet ediyorum!” dedi ve odun parçasını denize attı ve odun denize gömüldü. Sonra oradan ayrılıp, kendini memleketine götürecek bir gemi aramaya başladı. Borç veren kimse de, parasını getirecek gemiyi beklemeye başladı. Gemi yoktu ama, içinde parası bulunan odun parçasını buldu. Onu ailesine odun yapmak üzere aldı. (Testere ile) Parçalayınca parayı ve mektubu buldu. Bir müddet sonra borç alan kimse geldi. Bin dinarla adama uğradı ve: “Malını getirmek için aralıksız gemi aradım. Ancak beni getirenden daha önce gelen bir gemi bulamadım” dedi. Alacaklı: “Sen bana bir şeyler göndermiş miydin?” diye sordu. Öbürü: “Ben sana, daha önce bir gemi bulamadığımı söyledim” dedi. Alacaklı: “Allah Teala hazretleri, senin odun parçası içerisinde gönderdiğin parayı sana bedel ödedi. Bin dinarına kavuşmuş olarak dön” dedi.”
En Hüzünlü Veda Notu
Dünyayı sarsan Titanik kazasının kurbanlarından İrlandalı Jeremiah Burke 1912 Nisan’ında ABD’ye gitmek üzere İngiltere’den demir alan dev yolcu gemisine İrlanda’nın güneyindeki Cobh limanından binen 123 yolcudan biridir. “Batmaz” denilen Titanik 14 Nisan 1912 gecesi bir buz dağına çarparak okyanusa gömülürken 19 yaşındaki Jeremiah’nın, içindeki kısa veda notuyla birlikte denize attığı küçük şişe zarar görmeden İrlanda kıyılarına ulaşır.
Bulunduktan sonra gencin ailesine teslim edilen veda notu kısa ve özdü: “Titanik’ten, Hepiniz hoşçakalın. Cork Glanmire’dan Burke”
Veda notu İrlanda’da, geminin uğradığı son limanda sergileniyor.
Deney Yaptı Başardı…
Florida’da öğrenim gören Swearingen isimli bir genç denizcilik bilimi dersi için bir deney yapar. Okyanus akıntılarını anlayabilmek amacıyla Florida sahilinden bir şişeyi, içinde “şişenin bulunduğu yerin koordinatlarının, bildirilmesi” ricasını içeren bir mesajla beraber denize bırakır. Şişe, İrlanda’nın batı sahilinde tatil yapan bir genç tarafından bulunur, e-posta ile yanıt verir. Liseden mezun olduktan sonra Florida Atlantik Üniversitesi’nde öğrenim görmeye başlayan Swearingen, deneyinin başarılı olduğu müjdesini alır. Çünkü Swearingen’ın, attığı şişe Atlas Okyanusu’nu geçip İrlanda’ya ulaşmış, yaptığı deneyle Körfez Akıntısı’nın (Gulf Stream) gerçekten güçlü bir akıntı olduğunu kanıtlamıştır.
Firavun…
Firavun da asırlar öncesinden denize bırakılmış bir potkal gibidir. Denizin bile temizleyemediği, son anda iman etmesinin kendisini kurtaramadığı Firavun, Rabbimizin şu sözlerine muhatap olmuştur; “Şimdi mi (îmân ediyorsun)?! Hâlbuki sen, bundan evvel (ömrün boyunca) isyân etmiş, daima fesatçılardan olmuştun! (Ey Firavun!) Biz de bugün seni (cansız bir) beden olarak (karada yüksek bir yere atıp) bırakacağız ki, arkandan geleceklere bir ibret olasın! (Bununla beraber) insanlardan birçoğu bizim ayetlerimizden cidden gâfildirler.” (Yûnus, 91-92)
Firavun’un cesedi asırlarca Kızıldeniz’de kalmasına rağmen Allâh Teâlâ’nın kudreti ile çürümemiştir. Âyet-i Kerimede de bildirildiği gibi, cesedi korunarak asırlar sonra sahile atıldı, üç bin yıl sonra bulunup âleme ibret olmak üzere İngiltere’de bir müzeye kondu. Kimi ona bakarken ilahi mesajı aldı, kimi sadece hayret edip kendisine bir pay çıkaramadan geçip gitti.
Şişede Davetiye
Malum son zamanlarda genç çiftlerin ilginç davetiyeler sunmak gibi bir kaygısı var. Onlar için alternatif davetiye hazırlayan şirketler şimdi de deniz tutkunları için potkal davetiye hazırlamaya başlamışlar. Aman benim neyim eksik ben de bundan istiyorum diyenlere hemen fiyat bilgisi verelim: Tanesi 5-7 lira arası..