
Namaz nurdur. Allah bazı insanların simalarında namazın eserinin görüleceğini haber verir. Sevgili Peygamberimiz de Kevser Havuzu`nun başında “gelenleri abdest azalarının parlaklığına” göre ayıracağını bildirir.
Namaz davetçidir. Biz İslam’ın ilk günlerinde Hz. Ali’nin namazı seyretmesi sonucu Müslüman olduğunu öğreniyoruz. Sadece orada değil, huşu içinde kılınan hakiki bir namaz, İslam’a sırt dönmüş nice sırtlanların sertliğini yumuşatmıştır.
Namaz günahlara karşı bir kalkandır. Zira Allah Kitab-ı Kadîm`inde namazın insanı her türlü kötülük ve fuhşiyattan alıkoyacağını haber verir. Tabii hem namaz kılan, hem de günah işleyenleri görüyoruz diye itiraz ederseniz, “Ben problemi Allah’ın ayetinde değil de, kişinin kıldığı namazın ne kadar namaz olduğunu” sorgulayarak çözmekten yanayım.
Namaz bir eğitim aracıdır
Efendimiz bize “çocuklara 7 yaşına geldiğinde namazın öğretilmesini” emir buyurur. Bu yaşta artık dini bir hayat terbiyesi ve alıştırması başlayacaktır. Biz Sahabe-i Kiram`ın çocuklarını nasıl namaza alıştırdıklarını, hatta Peygamber’in (sav) torunlarıyla beraber namaz kıldığını ve onların küçük yaramazlıklarını sadece hikâye olsun diye okumuyoruz.
Namaz saf belirleyicidir. Allah Cehennem’in “SAQAR” adı verilen bir özel bölümünden bahseder ve buraya atılacak insanlara “niçin buradasınız?” diye sorulacağını haber verir. İşin ilginç yanı onlar kendi giriş sebeplerinden irisini de “Biz nama kılanlardan değildik.” diye açıklarlar. Yani onlar namaz kılıyor veya kılıyormuş gibi bir görüntü veriyor olsalar da, hayatları namazdan ve namazlılardan uzak durmaktır. Anlıyorum ki Allah bizden sadece namaz kılma eylemini değil, namaz merkezli bir saf tutma eylemini de istiyor. Namazdan ve namazlılardan oluşan bir sosyal çevre, namaz endeksli bir hayat felsefesi, namazın ruhuna uygun bir ekonomik gelişim ve girişim gibi bir çok namaz odaklı yaşam bizi saqar adlı cehennemden koruyacaktır.
Namaz dini direğidir
Namazsız bir hayatta ve dini yaşamda hayır olmadığını biliyoruz. Namazı kılan dini ayakta tutmuş olur, terk eden yıkar. Dinin en basit ve sürekli olan, gizlenemeyen görüntüsüdür. Cuma ve bayram namazlarının gizlenmesi ise asla mümkün değildir. Mutlaka camide ve aşikâr olmalıdır.
Namaz sorumluktur. Allah Rasülü kızı Hz. Fatıma’ya “Kızım namaza dikkat et. Sakın peygamber kızıyım diye güvenme. Aksi bir durumda seni ben bile kurtaramam” buyurarak derin bir sorumluluğa işaret etmiştir.
Namaz ahiretteki ilk sorgudur. Bir Hadis-i Şerif`ten öğreniyoruz ki, “namaz mahşerdeki soruların ilkidir.” Bunu geçene diğerlerini geçmek daha kolay olacakken, bu soruya takılan için başka soru kalemleri cidden sıkıntı teşkil edecektir.
Namaz iman göstergesidir
Allah, Kelam-ı Âlî`sinde “münafıkların namaza üşenerek kalktıklarını” haber verir. Mü’minler için namaz bir iman gıdası iken, münafıklar için bir an evvel kurtulunması gereken bir yüktür.
Namaz Müslüman cemaat için toplumsal bir bağdır. Hicretten sonra ilk olarak mescidin/caminin yapıldığını, ezanla Müslümanların cemaate çağrıldığını hatta Sevgili Peygamberimiz`in; “Bana öyle geliyor ki, bir gün ezan okutayım, başkasının imam olması için vekil kılayım, sonra da sokakları gezeyim ve camiye gelmeyenlerin evlerini ateşe vereyim.” dediği rivayet edilir. Amacın evleri yıkmak olmadığı açık elbette. Ama “cemaat olma hissiyatını yıkan” bir Müslüman’ın bu yaptığının cezayı bile gerektirebilecek bir iş olduğunun da bilinmesi gerekir. Cemaatçilik denen şey budur işte.
Namaz vakit düzenleyicisidir
Allah namaz için “Vakitleri belirlenmiş farz” buyuruyor. Zamanı düzene koymak, vakti çarçur etmeden kullanma bilincidir. Günün her anında Rabbi ile mülaki olabilme sanatıdır. Sadece bir an değil, sürekli onunla yaşamaktır. Mahşer yerinde Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenecek yedi sınıf sayılırken, birisinin de ; “Kalbi mescitlere bağlı olan kimseler” olduğu haber verilir.
Namaz temizliktir. İç ve dış temizlik. Gusül ve namaz abdestiyle dış temizlik, tövbe ve ibadetle iç arınmadır. Namaz sadece bireysel değil aynı zamanda toplumsal bir arınmadır. Hem de kirliğin arttığı her anda. Bedenin sadakasıdır. Peygamber’in (sav) “Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da kuşluk namazıdır.” uyarısı bizler için önemlidir.
Namaz Allah’la bağdır. Kul namazda Mevla’sına sarılır ve güvenir. “Secde kulunun Rabbine en yakın olduğu zamandır.” Rükû O’nun azameti karşısında boyun bükmedir. Namaz kendini sadece Allah’a adamadır. Allah, bu uzun ve sıkıntılı yolculuk için azık hazırlamayı emreder. “Ne hazırlayalım ki?” diye soranlar için de peşinen hatırlatır. “En hayırlı azık takvadır”. “Takva da neymiş ki?” diye soracaklar için, “Namaz kılmanın takva ve kurtuluş” olduğu öğretilir.