• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Türkiye ile Bosna Hersek Arasında Yıkılmaz Kardeşlik Köprüsü
  • Âmâk-ı Hayâl: "Hayâlin Derinlikleri"
  • GENÇ Dergisi Mart 2023 Sayısı ÇIKTI!
  • Büyük Çocuklar
  • Yolcu, Hangi Haldesin?
  • Döndüm Dersem Yalan Olur
  • Kelimenin Gücü
  • Mevsimler Armonisi
  • Hâlin Haritası Engebelidir
  • Evvel Zaman İçinde
  • Esma Terbiyemiz Olsun
  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk
  • Bir Modern Dünya Sorunu: Sosyal Fobiler
  • Tarık Nedir Bilir misin?
  • Rabbimiz Her Şeye Kâdir, Olur Bu İş!
  • Hüzünlü Ezan
  • O`nu Anlamak İnsanlığı Anlamaktır
  • Kendine Gel Sonra Gidersin
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Ecdadımızın Ramazan Günleri

Ecdadımızın Ramazan Günleri

06.04.2012 14:00
Genel
6956

Fahri Sarrafoğlu

İftar davetlerine ilk çağrılanlar âlimlerdi. Ramazan’ın dördüncü gününde padişahlar tarafından yaptırılmış olan camilerin şeyhleri, beşinci gününde şeyhülislam, altıncı gününde Rumeli ve Anadolu kazaskerleriyle, Peygamberimizin soyundan gelenlerin kayıtlarını tutan nakibüleşraf veziriazamın davetine katılırdı.

Osmanlı´da Ramazan bir başka karşılanırdı. Öncelikle Ramazanın birinci gününün belirlenmesi çok önemli idi. Bunun için hilali görmek şarttı. Her ne kadar takvimler yazsa da Osmanlı bu astronomik tayini hatalı bulurdu. Ramazan hilalini görme meselesi ile İstanbul Kadılığı meşgul olurdu. İstanbul’da güçlük çekmeden hilalin görüldüğü yerler: Beyazıt, Fatih, Süleymaniye, Çarşamba, Cerrahpaşa, Edirnekapı camilerinin minareleri idi. Hilali görenler kadı huzuruna alınırdı. En az iki şahitle tastiklenen tahakkuk olayından sonra hilali görene para verilirdi. İyice sorgulanan bu kişilere itimat edilir, ayın görüldüğü şerriye siciline işlenir, kadının onayı ile Süleymaniye camisinin kandilleri yakılırdı. Bu Ramazanın başladığı anlamına gelirdi.

İftar davetleri

İftar davetlerinin en önemlisi veziriazamın hükümet merkezinde vereceği ziyafetlerdi. Veziriazamın davetine katılacak devlet adamlarının listeleri düzenlenerek padişahın onayına sunulurdu. Davetlere ilk çağrılanlar âlimlerdi. Ramazan’ın dördüncü gününde padişahlar tarafından yaptırılmış olan camilerin şeyhleri, beşinci gününde şeyhülislam, altıncı gününde Rumeli ve Anadolu kazaskerleriyle, Peygamberimizin soyundan gelenlerin kayıtlarını tutan nakibüleşraf veziriazamın davetine katılırdı. Daha sonra ordunun ve bürokratların önde gelenleri makamlarına göre tespit edilmiş günlerde veziriazamın sofrasında iftar yaparlardı. Herkesin iftarlara geliş ve ayrılışları törenle olurdu.

Camiler sabaha kadar açık

Osmanlı da Ramazan ayında camiler sabaha kadar açık olur, insanlar burada itikafa çekilebilirlerdi. Osmanlı dönemi seyyahlarının ilettiğine göre camiler dolar taşardı. Ramazan ayına has ibadetlerden bir diğeri de camilerde, büyük konaklarda ve bazı evlerde mukabele okunmasıydı. Ay boyunca güzel sesli hafızların okuduğu Kuran-ı Kerim Ramazan sonuna gelindiğinde hatmedilmiş olurdu. Ramazan aylarında teravih namazından sonra müezzinler tarafından minarede, çoğunlukla Arapça yazılmış, Allah’a niyaz ifade eden manzum münâcâtlar okunur, dua kapılarından toplu dualarla istifade edilmeye çalışılırdı.

Mahya Gezme Geleneği

İstanbul’da bulunan tüm Selatin yani Padişahlar tarafından yapılan camilerde Osmanlı’dan tevarüs mahya geleneği vardır...Teravihten sonra İstanbul ahalisi Şehzadebaşı, Fatih Camii, Mihrimah Sultan Camii, Sultan Ahmet Camii ve Beyazıt Camii’nin mahyalarını görmeye giderlerdi...Bu mahyalar sık değiştirilmez 10 veya 15 günlük süreler içerisinde değişirdi. Rivayete göre mahyanın çıkışı şu olaya dayanır: Fatih Camii müezzinlerinden Hattan Hafız Ahmet Kevefi, iki minare arasında ortası yazılı çok sanatkarene bir çevre işler ve Padişah Sultan 1. Ahmet’e hediye eder. Padişah’ın hoşuna gitmesi üzerine dini kaidelere uygun olmak şartı ile iki minare arasında bu şekilde mahyaların çekilmesi uygulaması başlar.

Ramazanın ilk 15 günü mahyalara yazı yazılır, son 15 gün ise resimler yapılırdı. Bu yenilik ilk defa 1617 yılının Ramazanında yeni tamamlanan Sultan Ahmet Camii’nde uygulanmıştır. 1723 yılında ise bütün camilerde mahya uygulanması fermanı çıktığında Eyüp camiinin minaresinin boyunun kısa olması yüzünden buraya iki şerefeli iki yeni minare yaptırılmıştır.

1724 yılında Sultan 3. Ahmet‘in fermanı ile ilk defa mahyacılık için eğitim başlatılmıştır. Mahyacılığı ıslah eden, Süleymaniyenin minareleri arasında üç halat çekerek ilk defa uygulamaya koyduğu gezici mahya ile bu geleneğin sürmesine sebep olan Abdüllatif Efendi’dir. İlk günler genellikle "Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan" şeklinde bir mahya konulurdu. Ayrıca Fetih Suresinin ilk ayetleri de yazılırdı. Balkan savaşları döneminde "Hilal-i Ahmeri Unutma" ve "Vatanı Sevmek İmandandır" yazıları asılmıştı. Ramazan bittiğinde ise "El- Firak" ve "Elveda" yazıları asılırdı.

Türbelerin gezilmesi

Ramazan’ın gelmesi ile birlikte Oruç Baba Türbesinde yapılan ilk iftarla birlikte türbe ve cami gezmesi başlardı. Başta Sahabeler olmak üzere evliyaların türbe ve mezarları ziyaret edilirdi. Öncelikle Eyüp Sultan Hazretlerinin türbesinden başlanır sırasıyla diğer sahabelerin kabirlerine gidilirdi. İstanbul evliyaları içerisinde Mehmet Emin Tokadi Hazretleri, Sünbül Efendi, Merkez Efendi, Ebul Vefa Hazretleri, Yahya Efendi ve Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin türbeleri rağbet görürdü.

Cami ziyaretleri 

Ramazan’da gerek gündüz gerekse teravih namazı için farklı camilerde namaz kılınmaya özen gösterilirdi. Özellikle Hırka-ı Şerif Camii mutlaka ziyaret edilirdi. Zira Resullah Efendimizin Mübarek Hırkası ilk günden itibaren Ramazan’ın son gününe kadar ziyarete açılırdı. Halen yine Ramazan’ın ilk gününden itibaren Hırka-i Şerif ziyareti yapılmaktadır. Öte yandan Efendimizin ayak izinin bulunduğu I. Abdülhamid Han türbesi de ziyaretgahlar arasındaydı. Eminönü Vakıf Han karşısında bulunan bu türbe içerisinde Efendimiz (S.A.V) kademi şerifi bulunmaktadır.

Yine Cami ziyaretleri sırasıyla Edirnekapı’dan başlar, Yavuz Sultan Camii, Fatih Camii, Şehzade Başı, Süleymaniye, Beyazıt, Nuri Osmaniye, Sultanahmet ve Akbıyık Mescidi ile sona ererdi ... İstanbul’un fethinin ardından yapılan ilk camilerden olan Akbıyık Mescidi aynı zamanda şehrin Avrupa yakasındaki camiler içinde kıbleye en yakın olduğu için ‘imamü–l mesacid’ veya ‘evvel–i Kıble’ adı ile anılırdı.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

GENÇ

Adımız GENÇ. Aylık olarak çıkan bir alan dergisiyiz. Genç olan herkese ulaşmak istiyoruz. Ama bizim gençten anladığımız biyolojik tasnifin biraz ötesinde. Biz genç dendiğinde, yüreğindeki gücün farkında olan, yüreği genç olanı anlıyoruz. Ümidini kaybetmemiş, gözlerindeki ışıltıyı hep korumuş, biraz muzip, biraz öfkeli, biraz muhalif, biraz ele avuca sığmaz, ama hep heyecanlı, hep dertli, yüreği kocaman, g&o...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Türkiye ile Bosna Hersek Arasında Yıkılmaz Kardeşlik Köprüsü

  • Âmâk-ı Hayâl: "Hayâlin Derinlikleri"

  • GENÇ Dergisi Mart 2023 Sayısı ÇIKTI!

  • Büyük Çocuklar

  • Yolcu, Hangi Haldesin?

  • Döndüm Dersem Yalan Olur

  • Kelimenin Gücü

  • Mevsimler Armonisi

  • Hâlin Haritası Engebelidir

  • Evvel Zaman İçinde

  • Esma Terbiyemiz Olsun

  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk

  • Bir Modern Dünya Sorunu: Sosyal Fobiler

  • Tarık Nedir Bilir misin?

  • Rabbimiz Her Şeye Kâdir, Olur Bu İş!

  • Hüzünlü Ezan

  • O`nu Anlamak İnsanlığı Anlamaktır

  • Kendine Gel Sonra Gidersin

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Türkiye ile Bosna Hersek Arasında Yıkılmaz Kardeşlik Köprüsü

Âmâk-ı Hayâl: "Hayâlin Derinlikleri"

GENÇ Dergisi Mart 2023 Sayısı ÇIKTI!

Büyük Çocuklar

GENÇ Dergisi Şubat 2023 Sayısı ÇIKTI!

Yolcu, Hangi Haldesin?

Döndüm Dersem Yalan Olur

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8415270

Bagamoyo Afrika... 4915456

Kasım Sayımız Çıktı! 3358432

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1172626

En Güzel Cuma Hediyeleri! 283522

10 Soruda Sen Kimsin? 266304

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 163466

14.03.2023

Türkiye ile Bosna Hersek Arasında Yıkılmaz Kardeşlik Köprüsü

03.03.2023

Âmâk-ı Hayâl: "Hayâlin Derinlikleri"

01.03.2023

GENÇ Dergisi Mart 2023 Sayısı ÇIKTI!

05.02.2023

Büyük Çocuklar

01.02.2023

GENÇ Dergisi Şubat 2023 Sayısı ÇIKTI!

16.01.2023

Yolcu, Hangi Haldesin?

16.01.2023

Döndüm Dersem Yalan Olur

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2023 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS