
Fotoğrafta belirginliği ve derinliği sağlamak için...
Bu ay Mahmud Sami Yücel’in gönderdiği bir fotoğrafı değerlendirmeye alıyoruz. Fotoğraf için kendisine teşekkür ediyoruz.
Fotoğraf bize güzel bir perspektif örneği sunuyor. Giderek bir birine yaklaşan ve bize yakın cismin büyük, uzak cismin küçük görülmesi olayına fotoğrafta perspektif diyoruz. Boyutlarının eşit olduğu bilinen nesneler fotoğrafta farklı boyutlarda görülürse derinlik hissi verilmiş olur. İki boyuta sahip fotoğrafta, sanki üç boyut hissi verir. Fotoğrafta cami sütunları, kubbeleri, avizeleri, yerdeki hasır, hatta sandalyede oturan insanlar bile perspektif örnekleri sunuyor. Bu bakımdan oldukça güzel bir fotoğraf. Işık kullanımı da oldukça yerinde. Zannedersem bir ikindi vakti güneşin daha yumuşak olduğu bir saatte çekildiği için ışık hem yumuşak, hem de oldukça homojen dağılmış. Çok karanlık ve çok aydınlık yerler yok. İnsanların doğal halleri ve fotoğraf çekene bakmamaları da fotoğrafın başka bir artısı.
Fotoğrafta dikkat çeken eksikliklere gelecek olursak, ilk başta fotoğraf, sanki dik çekilseymiş çok daha iyi olacakmış gibi duruyor. Bu sayede birkaç eksikliği kolayca gidermemiz mümkün olurdu. Birincisi yakın planda kalan kubbeler ve avizeler kareye girerek persfektif etkisini çok daha kuvvetli ortaya koyardı. İkincisi, dikkatimizi dağıtan ve ne olduğu tam anlaşılmayan sağ alttaki kadın da kareden çıkmış olurdu. Çünkü orada fotoğrafa anlam bakımından bir katkısı yok ve ana konuyu gölgeliyor. Ayrıca fotoğrafı bir iki adım daha sola giderek çekseydik, kubbelerin, direklerin ve avizelerin bitiş noktasını görme şansımız olurmuş. Yakın planda duran ve leke oluşturan demir iskeleden de kurtulmuş olurduk. Böylece perspektif çok daha iyi ortaya çıkardı. Mahmud Sami’yi bu güzel fotoğrafı için kutluyor yeni fotoğraflarını bekliyoruz.
‘Ne Çekelim’ Diyenlere...
Sık sık ‘kendimizi geliştirmek için neyin fotoğrafını çekelim?’ diye sorulara muhatap oluyorum. Ben de çoğunlukla her şeyi fotoğraflayın diyorum. Yol göstermesi bakımından Kjell Sandved’i hatırlatmak istiyorum.
Norveçli fotoğraf sanatçısı Kjell Sandved ömrünün 24 yılını, kelebeklerin peşinde geçirdi. Kelebeklerin kanatlarında gördüğü harf ve rakamların fotoğrafını çeken Sandved alfabedeki A’dan Z’ye tüm harfleri ve 1’den 9’a rakamları tamamlamayı başardı. Yetişkin kelebeklerin sadece birkaç gün yaşadıklarını düşününce gerçekten büyük emek ve gayret isteyen zor bir çalışma olduğu kesin. Sizler belki bu kadar profesyonel bir uğraşı içine giremeyebilirsiniz, ancak etrafınızda o kadar çok konu var ki! Devamlı çektiğiniz bir uğraşınız mutlaka olsun. Bu bir ağaç, bir çocuk, bir hayvan yavrusu hatta kendiniz bile olabilirsiniz.
Hayatını bu konuda koleksiyon oluşturmaya adamış olan Sandvend’in çektiği fotoğraflar görenleri hayrete düşürüyor.
Kelebek fotoğrafları için: http://www.butterflyalphabet.com/main/index.php