Hanife Kaya
Gazze de başlayan soykırımdan bu yana, orada ki hanım kardeşlerimiz bir ufuk oldu bizim için. Evladını defneden, eşini, yeğenini, torununu kaybeden, ardından hayata tüm acısıyla kaldığı yerden devam eden hanımlar. Allah’ın güçlü kıldığı kadın kulları.
Bir haber düşüyor tam bu esnada; barışçıl direniş adına İsrail ordusundan gelen göz yaşartıcı gaz bombalarına toprak doldurarak çiçek tohumları eken kadın, bu bombalardan oluşan harika bir bahçe oluşturdu.
Ne kadar farklı bir resim var karşımızda… Acısını ve çilesini silip süpürür gibi umudu yeşerten kadınlar. Çiçekler onların direnişi ve teslim olmayı asla kabullenmeyeceklerinin kanıtı.
Onca kayıba rağmen, savaşta da olsa umuttan ve direnişten asla vazgeçmeyeceklerini haykırıyorlar. Yılmayan, direnen, sabrın ve şükrün vücut bulmuş halidir Gazzeli kadınlar.
Aslında ahir zamanda Firavuna teslim olmayan birer Asiye, evladına bir yudum su bulmak için pes etmeyen, Rabbine güvenen birer Hacer, kâfirin karşısında dimdik duran birer Sümeyye onlar. Aramızda ki fark ise; Allah’a samimiyetle teslim olmaları, hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine olan inançları. Acının içinde imanı bütün, tevekkül sahibi nesiller yetiştirme çabaları.
Bizler evimizde otururken bombalarla ve düşman korkusuyla sarsılmanın nasıl bir hal olduğunu bilmiyoruz. Kapı aralığından korkuyla uzandığımızda, sevdiklerimizin ölümlerine tanıklık etmedik hiç. Bunları yaşamadık ama yaşayanlara şahit olduk.
Onlar Peygamber efendimiz (sav)’in evladı Hz. İbrahim vefat ettiği zaman “Göz yaş döker, kalp teessür duyar. Biz, Yüce Rabbimizin razı olacağı sözden başkasını söylemeyiz. Vallahi, ey İbrahim! Senin ayrılığın bizi fazlasıyla mahzun etti!” sözleriyle sevdiklerini uğurluyorlar..
İsyan etmek ve şikayet etmek yerine “ Hasbinallah ve nimel vekil” duasıyla Allah’a hamd ediyorlar. Gazzeli kadınlar bizlere, Bakara suresinin 155. Ayetini yaşayarak gösteriyorlar. “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.”
Yeryüzünü “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciun ” ayetiyle süsleyen sizlere selam olsun.