
Yağmur Ünalan
Hz. Esma`nın Hayatı 2. Bölüm
Efendimiz (sav), Medine`ye hicret ettikten sonra Mescidi Nebevi`nin inşası bitince muâhât (muhacir-ensar kardeşliği) olayını gerçekleştirmiştir. Hz. Zübeyr b. Avvam (ra) ve ailesini ise Hz. Ka`b b. Malik (ra) ile kardeş kılmıştır. Medine`ye hicret eden Müslümanlar, Mekke`den çok farklı havası ve konumu olan Medine`ye alışmaya çalışmış, çoğu ise hastalanmıştır. Efendimiz (sav) ise ellerini semaya açmış: "Allah`ım! Nasıl Mekke`yi bize sevdirdiysen Medine`yi de bize sevdir. Hatta daha fazla sevdir. Medine`nin ölçek ve tartılarına bereket ver ve bizlere sağlık sıhhat ver." diyerek dua etmiştir.
Müslümanları manen çökertmek isteyen münafıklar ve Yahudiler ise Medine`nin iklimi ve şartları Müslümanlara hiç iyi gelmedi artık çocukları olmayacak ya da sakat kalacak. Biz sizlere büyü yaptık, nesliniz kesilecek diyerek onları yıpratmaya çalışmıştır. O günlerde Hz. Esma (ra) validemiz 7 aylık hamiledir. Efendimiz (sav) tekrar ellerini semaya kaldırarak: "Allah`ım doğacak çocuğu Müslümanlara sevinç meselesi kıl!" diyerek dua etmiştir. Henüz 2 ay geçmemişken Hz. Esma (ra) validemizin evinden bir bebek sesi duyulur. Allah Teâlâ, onlara sağlıklı sıhhatli çok güzel bir erkek evladı nasip etmiştir.
Bebeğin doğduğunu duyan Müslümanlar tekbir sesleriyle Medine sokaklarını inletmiştir. Bebek hemen Efendimiz`e (sav) getirilir. Efendimiz (sav) bebeği kucağına alır, öper, koklar, tahnik işlemini yapar. (Hurmayı kendi ağzında yumuşatarak bebeğin damağına koyma.) Sonra en sevdiği isim olan "Allah`ın Kulu" mânâsına gelen "Abdullah" ismini ona verir. Böylece Hz.Esma (ra) validemiz Medine`de doğan ilk muhacir çocuğun annesi olma şerefine de nail olmuştur.
Hz. Esma (ra) validemiz eşi Hz. Zübeyr b. Avvam`ın (ra) kıskançlığını şöyle anlatıyor:
"Allah Resulü (sav), Medine`de bize bir miktar arazi vermişti. Eşim her gün oraya giderek çalışır ben de tek başıma yürüyerek ona gereken yiyecek, tohum ve gerekli malzemeleri götürürdüm. Bir gün yine yolda giderken Allah Resulü (sav), bir grup sahabi ile yanımdan geçti. Beni devesinin terkisine almak için devesini çöktürdü. Erkeklerle gidecek olmaktan çok utandım sonra da eşimin kıskançlığını hatırladım. Efendimiz (sav) benim çok utandığımı görünce yoluna devam etti."
Hz. Esma (ra) validemiz, bu olayı eşi Zübeyr b. Avvam`a (ra) anlattığında o şöyle cevap vermiştir:
"Vallahi ey Esma! Tohumları taşıman, Allah Resulü`nün devesine binmenden çok daha ağır geldi."
Hz. Ebu Bekir (ra) bu olay üzerine kızının her işe koştuğunu ve çok yorulduğunu görünce ona bir hizmetçi göndermiştir. Hz. Esma (ra) validemiz buna çok sevinmiş ve "Babam, hizmetçi göndermekle beni kölelikten hürriyetime kavuşturmuşçasına memnun etti" demiştir.
Hz. Esma (ra) validemiz çok sabırlıydı. Halini insanlara asla şikayet etmez, Allah`tan gelen dert ve belanın derecesinin artmasına ya da günahlarının kefareti olduğuna inanırdı. Bir gün çok şiddetli baş ağrısına yakalanmış ve elini başının üzerine koyarak şöyle demiştir: "Gerçi çok başım ağrıyor fakat Allah`ın affetmesini temenni ettiğim günahlarım çoktur."
Hz. Esma (ra) validemiz her şart ve koşulda Allah`a sonsuz bir teslimiyetle bağlanmış ve bunu hareketleriyle de tasdik etmiştir.