Son günlerde “Michael Jackson Müslüman oldu mu olmadı mı” tartışması yeniden alevlendi. Zaman zaman olur böyle. Bir ara da Mike Tyson için yapılmıştı bu tartışma. Bizi niye bu kadar ilgilendirir bu tartışmalar, doğrusu aklım ermez. Ben, aklımın ermediğini konuşmayı bırakayım da bu arkadaşın İslam’a olan ilgisinin altında yattığı iddia edilen hikâyeden bahsedeyim biraz.
Efendim bu arkadaşımız bu aralar Müslüman bir kardeşimizle mahkemelik. Bahreyn Prensi Şeyh Hamad El Halife, İngiliz mahkemelerine başvurarak ünlü pop yıldızına yeni albüm, otobiyografi ve konser vermesi için verdiği ücretin karşılığını yerine getirmediğini, dolayısıyla da zararının tazminini talep etmiş. Şeyh denilince gözünüzde kelli felli birisi canlanmasın. Arkadaş daha 33 yaşında. Ama parası var, bir de bu parasına nasıl takla attırabileceğine dair bir endişesi… Bu endişe, müziğe olan ilgisi ile birleşince tabii iş fikirleri bu alanda gelişiyor. Jackson ABD’de zor günler geçirirken Şeyh’in aklına bir fikir gelmiş. 50 yaşındaki Jackson’ı, taciz davasından beraat ettiği 2005 senesinde 2,2 milyon dolarlık mahkeme masrafını karşılayarak Bahreyn’e davet etmiş. Tabii bunu albüm, kitap ve konser karşılığı bir yatırım olarak gördüğü içindir ki ünlü şarkıcıya bir stüdyo yaptırmış, morali yerine gelsin diye 300 bin dolara bir kişisel gelişim koçu tutmuş ve Noel’de arkadaşları ile eğlensin diye 250 bin dolar harçlık vermiş. Gel gör ki Jackson bunları zor zamanlarında bu ince düşünceli Arap kardeşinin kendisine sunduğu hediyeler olarak düşünmüş. Bu yüzden de ne albüm yapmış, ne kitap yazmış, ne de paraları geri vermiş. Bahreynli Hamad el Halife de Londra Yüksek Mahkemesi’ne dava açmakta bulmuş çareyi. Rivayete göre Jackson bu davadan o kadar bunalmış ki huzuru Müslüman olmakta bulmuş. Herhalde Arap kardeşimiz bundan sonra davasını çeker, baksanıza parası neye nasip olmuş!