Mesude Açıkgöz’ün deniz kenarında çektiği manzara fotoğrafını, eksiklerine rağmen teknik uygulaması bakımından sınıfı geçen bir fotoğraf olduğunu belirtmem gerekiyor. Bir defa fotoğraf güneş karşıdan gelirken bile küçük bir ayarla nasıl fotoğraf çekebileceğimizi gösteren bir çalışma olmuş. Doğrudan karşıdan gelen güçlü ışığı dengelemek için estantane 1/1600 gibi oldukça yüksek bir perde hızına getirilmiş. Böylece güneşin güçlü etkisi kısmen de olsa kırılmış. Bu sayede hem güneşin kendisinde hem de su üzerine vuran ışık yansımalarında ciddi bir patlama oluşmamış. Ayrıca dalganın kıyıya vurduğu yerdeki köpükler ve hemen ardından gelen dalganın yüksek bir noktada yakalanması da fotoğrafa dinamizm ve hareket katmış.
Ancak fotoğraf iki farklı uygulamayla çok daha güzel olabilirmiş. Birincisi kareye güneşi dahil etmeden sadece su üzerindeki yansımaları ve kıyıdaki kumsalı alarak bir fotoğraf etkisi daha güçlü bir çalışma olurmuş. Çünkü ister istemez kareye doğrudan giren güneş, etkisi kırılmış bile olsa ciddi şekilde patlamış. Bu haliyle fotoğrafın büyüsünü kaybetmesine neden oluyor. İlk bakan doğrudan güneşe odaklanmak zorunda kalıyor. İkincisi güneş kareye girdiği için ışığı dengelemek adına yapılan ayarlama fotoğrafın kumsal kısmının oldukça kararmasına neden olmuş. Burada ya güneşi dışarıda bırakan bir kare ya da eğer güneş kareye girecekse yakın planı (burada kumsal oluyor) aydınlatmak için flaşlı bir çekim yapılmalıymış. Gündüz vakti, güneşli bir havada flaşlı çekim yapılır mı demeyin. Hem de çok güzel yapılır. Hatta daha ileri gidip, hele güneş tepedeyse, çoğunlukla flaşlı çekim çok daha iyi sonuçlar verir bile diyebilirim. Bunun gibi güneşin karşıdan güçlü geldiği durumlarda ya da ters ışıkta yakın planı aydınlatmak için flaş kullanmak çok iyi sonuçlar verecektir. Deneyin farkı sizlerde göreceksiniz.
Hüseyin Fatih Yaz’ın üzüm yiyen yaşlı çift fotoğrafı bir çok bakımdan değerlendirmeyi hakediyor. Birincisi evinizin içinde otururken, hatta üzüm yerken bile fotoğraf çekebileceğinizi bir güzel ortaya koyuyor. Zamanım yok, fotoğraf çekmeye dışarı çıkamıyorum mazeretini bir güzel çürütüyor. İkincisi alan derinliği kontrolünün (bu fotoğrafta f/2.8) fotoğrafa ne tür etkiler yapabileceğini, net üzümler ve hemen ardından elden başlayarak en arka duvara kadar devam eden flu kısmında çok iyi şekilde görebiliyoruz. Yalnız burada alan derinliği o kadar küçük tutulmuş ki, en öndeki üzümler bile net değil. (Belki netlik en öndeki üzümlerden alınmalıydı.)
Ortam ışığının yetersiz olması nedeniyle düşük tutulan estantane ve ışık ayarının (White Blance) otomatikte bırakılması nedeniyle fotoğrafta kısmi bir renk kayması var.
Bunun yanında bu tür fotoğrafları çekerken insanların yüzünü net göstermeyeceksek bile kapatmamamız gerekiyor. Fotoğrafta hem erkeğin hem de bayanın yüzleri el nedeniyle kapanmış. Fotoğrafı bir miktar sağa kayarak çekebilseydik hem fotoğrafta insanların yüzünü görmüş olurduk hem de uzanan elin fotoğrafa kattığı dinamizmi kaybetmemiş olurduk.
Tilbe Nur Turan bir çok yönüyle bize güzel bir fotoğraf göndermiş. Makro çekimin bir çok özelliklerinden faydalanmış. Alan derinliği kontrolü, flu temiz bir arka fon, kelebeğin bütün organlarını çok net şekilde gösteren bir netlik. (Hatta neredeyse parmak izini alabileceğimiz bir keskinlik..) Sol alt köşeden başlayıp, sağ üst köşeye doğru devam eden bir çizgi güzel uygulamalar. Bütün bu güzelliklerin yanında fotoğrafta parmaklar sanki biraz fazla kareye girmiş hissi uyandırıyor. Çünkü kelebek küçük olduğu için parmaklar karede biraz büyük kaçıyor gibi. Parmaklar daha az yer kaplasa vurgusu daha güçlü bir fotoğraf olacak gibi. Ama bu kolaylıkla halledilebilecek bir ayrıntı.
Ramazan Bayramı geçti, Kurban Bayramına doğru gidiyoruz. Seyfullah Kumru kardeşimiz bize iki bayram arasında şekerleme gönderemedi! ama en azından çok güzel bir fotoğrafla gönlümüzü aldı. Buna da şükür.
Cıvıl cıvıl pastel renkler, keskin bir netlik, karenin tamamını rengarenk dolduran bir bakış açısı işte budur dedirtiyor. Bunun üzerine ne diyelim; yiyene afiyet olsun!
Ayşe Yıldız’ın tahta üzerinde çektiği salyangoz fotoğrafı basit, sade ama çarpıcı bir fotoğraf olmuş. Salyangoz üzerinde bulunan kahverengi çizgiler neredeyse tahta üzerinde yer alan ağaç çizgilerini tamamlayan bir uyum içinde. Yandan gelen yumuşak ışık hem fotoğrafa bir sıcaklık katmış hem de salyangozun solunda oluşturduğu yumuşak gölgeyle ciddi bir derinlik kazandırmış. Ayrıca salyangozu tam ortaya yerleştirmeyerek ciddi bir yanlışa düşmemiş. Ancak burada eğer fotoğrafın solunda daha geniş bir alan varsa salyangozu en sağa yerleştirseymiş fotoğraf boyunca sola uzayıp giden bir gölge çok daha iyi bir derinlik kazandırabilirmiş. Ancak bu haliyle de güzel…