İnternetin ve buna bağlı olarak sosyal medyanın yaygınlaşması bir çok şeye çok kolay ulaşmamızı sağlıyor. Fotoğraflar da bunlardan birisi oldu. Son zamanlarda bir çok mecrada İstanbul’u veya Eminönü’nü veya başka bir şehri hiç böyle görmediniz tarzında haberler eski fotoğraflar eşliğinde yayınlanıyor. 40-50 yıl önce çekilmiş eski fotoğraflar bazen yenisiyle birlikte kıyaslanarak yayınlanıyor ve çok da ilgi çekiyor. Bazen o kadar eskiye bile gerek kalmadan 10 yıl öncesinin fotoğrafları bile hızlı değişim ve dönüşümü çok belirgin şekilde gözler önüne serebiliyor. Geçtiğimiz ay başında bir öğrenci grubuyla 4 günlük bir Kudüs ziyaretimiz oldu. Ziyaret sırasında rehberimizin önemle üzerinde durduğu bir konuyu sizinle paylaşmak isterim; “Buralara gelin, ziyaret edin, Kudüs’ü boş bırakmayın. Ayrıca bol bol fotoğraf çekin ve bugün itibariyle Kudüs’ü kayıt altına alın. Bunların hepsi yarın ihtiyaç olduğunda tarihi birer vesika olacak.”
Gerçekten belli bir zaman geçtikten sonra çekilmiş fotoğraflar tarihi birer belge haline gelebiliyor. 1990’lı yıllarda İstanbul’da yapılan bir çok tarihi restorasyonun yapılmasında eski fotoğrafların çok faydası olmuştu. 1960 yılında çekilen bir fotoğrafa bakarak orijinaline uygun yapılan çalışmalar ilgi uyandırmıştı. Bunun yanında tarihi eser kaçakçılarının çinilerini değiştirdiği camilerdeki hırsızlık olayları eski fotoğrafların incelenmesiyle ortaya çıkarılmıştı. Hatta bir çokları gazetelere haber bile olmuştu.
Emine Meral’in gönderdiği Mescid-i Aksa fotoğrafını görünce bunları yeniden hatırladım. Fotoğraf görmeye alışık olduğumuz Mescid-i Aksa fotoğraflarından farklı bir açıdan çekilmiş. İsrail’in kazı çalışmaları yaptığı camiinin kıble tarafını gösteriyor. Bu bakımdan çekildiği tarih itibariyle bir belge haline gelmiş oldu. Bu bakımdan önemli olduğunu vurgulayalım. Fotoğraf ışık ve netlik bakımından iyi durumda. Ancak kadrajın üstten minareyi kesecek şekilde dar tutulması iyi olmamış. Minarenin tamamının göründüğü bir kare çok daha iyi olurdu.
Mustafa Zafer Alkış’ın gönderdiği mezarlık fotoğrafı için de yukarıdaki söylediklerimiz geçerli. Mezarlık 2016 yılı itibariyle kayıt altına alındı ve belki 20-30 yıl sonra tarihi belge haline gelecek. Fotoğraf genel bir fotoğraf olmuş. İlk bakışta genel atmosferi yansıtıyor. Ama biraz inceleyince daha çarpıcı bir kare çekmek imkanı olduğunu fark ediyorsunuz. Belki biraz daha ayrıntılı düşünmek gerekirdi. Mesela orta kısımda yer alan kemerli yapıyı ön plana çıkaracak bir açıyla çok daha ilgi çekici bir fotoğraf çekebilirmişiz. Kemeri yakın planda bir kapı gibi düşünüp arka kısmında derinlikli olarak görünen mezar taşlarıyla kareye başka bir anlam yükleyebiliriz.
Özlem Baş yanlış hatırlamıyorsam bize ilk defa fotoğraf gönderen okuyucularımızdan. Gönderdiği diğer fotoğrafları da göz önüne alarak söylemek gerekirse fotoğraf çekme uğraşı yeni değil. Fotoğraf çekmeyi seviyor ve farklı arayışlar içerisinde. Yeni bir şeyler, farklı bakış açıları denemeleri güzel. Fotoğraf üzerinde farklı efekt denemeleri de faydalı. Ancak oralara yoğunlaşmaktan çok fotoğrafın orijinal halini daha iyi nasıl çekerim üzerinde çalışmak daha faydalı olacaktır. Kadraj seçimi, ayrıntı yakalama, farklı açılardan çekim arayışları bu dönemde çok daha yetiştirici olacaktır.
Samet Köprübaşı köşemize daha önce de fotoğraf gönderen bir okuyucumuz. Daha önceki fotoğrafıyla ilgili olarak olumlu şeyler yazdığımı hatırlıyorum. Bu fotoğrafı da oldukça başarılı bir şekilde çekilmiş. Ters ışıkta bütün çocukların ayrıntıları belirgin şekilde görünüyor. Bir çocuğun eli hariç birbirini kesen ayrıntılar yok. Ayrıca altta kalan siyah kısım oldukça küçük tutularak gökyüzü ve çocuklar ön plana çıkarılmış. Işık, netlik, kadraj seçimi ve gölge kullanım tercihleri açısından tebriği hakeden bir kare olmuş. Kutluyoruz…
Hacer Sungu eski okuyucularımızdan bir kardeşimiz. Zaman zaman köşemize fotoğraf gönderiyor ama biz hepsini yayınlama fırsatı bulamadık bugüne kadar. Fotoğraf üzerinde çalıştığı, kafa yorduğu, en iyisini nasıl çekerim kaygısı taşıdığı hemen fark ediliyor çektiği fotoğraflarda. Ayrıca çok iyi kadraj seçimleri yaptığını da söylemem gerek. Bu karede de gerçekten çok iyi bir kadraj örneği sunmuş bizlere. Cami görünmese bile, küçük bir iki ev detayını minareyle birleştirip, güneşin ince bir bulut tabakası içinde batım anını güzel bir kadraja dönüştürmüş. Tebrikler…