Geçtiğimiz ay duyurusunu yaptığımız fotoğraf değerlendirmesine başlıyoruz. İlk değerlendireceğimiz fotoğraf Rabia Karabıyık`a ait. Kendisine fotoğraf için teşekür ediyoruz.
Fotoğraf genel olarak başarılı bir çalışma. Netlik, ışık kullanım bilgisi, ufuk çizgisinin doğru kullanılması, güneşin sudaki yansımasının patlamaması ilk bakışta hemen dikkat çekiyor. Işığın zayıf olmasına rağmen belirgin bir titremenin olmaması da başka bir artısı. Ayrıca 50 ISO tercihi de yerinde bir uygulama. Böylece renk sapması nisbeten önlenmiş. Düşük ISO nedeniyle de gren oluşumunun önüne geçilmiş. Bunlar fotoğrafın olumlu yönleri.
Peki fotoğraf için başka neler söylenebilir. Bir kere sanki fotoğraf dik değilde yatay çekilse daha uygun olacakmış gibi duruyor. Çünkü gökyüzünün üst kısımları çok durağan ve fotoğrafa çok bir şey katmıyor.
İkinci olarak kendimize şunu sormamız gerikiyor; bu fotoğraf neyi anlatıyor? Yani konusu ne? Buradaki ana konumuz gezi teknesi gibi görünüyor. Eğer tekne ana konu olarak seçilmişse genel kare içinde çok küçük kalıyor. Daha ön plana çıkmalıydı ve daha belirgin olmalıydı. Ayrıca teknenin yer seçimi de yanlış. Karaya çok yaklaşmış ve belirginliği kaybolmuş. Ok gibi uzanan kara parçasının, güneşin yansımasıyla buluştuğu yerin sol tarafında olsa hatları daha belirgin olur ve ilk bakışta dikkat çekerdi. Fotoğraf makinamızın optik zoom yardımıyla tekneyi biraz daha yaklaştırarak içindeki insanları da belirgin hale getirebilirdik. Çünkü insan unsuru fotoğrafa her zaman dinamiz ve zenginlik katar. Ayrıca fotoğrafta unutulmaması gereken ana konulardan birisi hareket eden konuların gidecekleri yönün daha geniş bırakılması esastır. Eğer arkada kalan konulardan birisine vurgu yapmayacaksak gidiş istikametlerini geniş bırakmak derinlik hissi verir.
Fotoğrafta dikkat çeken bir diğer konu ise sol alt köşe ve fotoğrafın sağ tarafında yer alan ağaçlık bölgenin fotoğrafa yoğun olarak girmiş olması. Kompozisyon seçimi yaparken bu gibi çok anlaşılmayan bölgeleri mümkün mertebe daha az kullanmalıyız. Mesela sol alt köşede çok az bir siyah zemin ve otların üst kısmını almamız yeterli olurdu. Sağ tarafta yer alan ağaç ise kareye yarım girmiş. Ayrıca ağacın solunda yerde oturan insanlar ve köpek neredeyse hiç görünmüyor. Yeri gelmişken şunu da hatırlatmak gerekiyor. Ters ışık fotoğraflarında unutmamamız gereken ilk konu hatların belirgin olması ve koyu noktalardan net olarak ayrılması olmalı.
Dijital makinalarda çoğunlukla kullanımı unutulan ya da ihmal edilen noktalardan birisi beyaz ayarını dikkate almamak oluyor. Oysa dijital makinalarda beyaz ayarı doğru kullanırsa çok iyi sonuçlar veriyor. Özellikle güneş ışığına karşı çok duyarlı. Bu fotoğrafımızda beyaz ayarı (White Balance) olarak otomatik ( Auto white balance) ayar seçilmiş. Otomatik ayar genel olarak ortalama bir doğruluk yakalar. Ama hiçbir zaman bizim seçtiğimiz doğru ayar kadar keskinlik sağlaması mümkün olmaz. Eğer bu fotoğrafımızda güneş ayarı seçilmiş olsaydı, hem güneşin renkleri hem de gökyüzünün mavisi daha berrak olurdu.
Bunları okuyunca fotoğrafın ne kadar eksiği varmış diye aklınıza gelmesin. Bu değerlendirmeler daha güzel fotoğraf çekmek için ipuçları. Eminim Rabia Hanım aynı kareyi birkaç şekilde daha çekmiştir. Belki o fotoğraflarda bu söylediklerimizin bir çoğu yer alıyordur.
Sizlerin de fotoğraflarınızı bekliyoruz. En güzel fotoğrafları çekmeniz dileğiyle...
İsrail Her Zaman Katil!
Bu fotoğraf 1982 yılında ABD`li Robin Moyer tarafından Beyrut`taki Filistinli mülteci kampından çekildi. Fotoğrafta Beyrut`taki kamplarda öldürülen Filistinli mülteciler görülüyor... Katil İsrail askerleri hiçbir sucu olmayan yüzlerce insanı, bugün olduğu gibi kurşun yağmuruna tuttu. ABD`li Moyer, dayanılmaz koku arasında fotoğrafları çekmeye çalışırken İsrailli askerlerin şakalaştığını duyuyordu. Katiller bu gün olduğu gibi hiç bir zaman yargı karşısına çıkmadı.
Bu fotoğraf 1982 yılında `Dünyada Yılın Basın Fotoğrafı` seçildi.