• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Yitik Hikmet
  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz
  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!
  • Ölümün Hikâyesi
  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan
  • Gönül Elçileri Konuşuyor!
  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci
  • Rahmet Dolu Misafir
  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?
  • Yeni Dünyanın Ebabilleri
  • Bu Da Geçer Ya Hu
  • Tüm Mutluluklar Yürekte
  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer
  • Ecdada Vefa(!)
  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?
  • Bireycilik Tufanı
  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan
  • Şu 10 Kişinin Cennetlik Olduğunu Duydum
  • ANASAYFA
  • Gençlik Manifestosu
  • Gazali Yıkıcı mı, Kurucu mu?

Gazali Yıkıcı mı, Kurucu mu?

07.10.2015 02:56
Gençlik Manifestosu
5841
Yusuf Kaplan

Hz. Peygamber (s.a.v.), akîdevî açıdan, Gazâlî fikrî açıdan, Osmanlı da siyâsî açıdan hem dün “kurucu” roller oynamıştı; hem de daha önemlisi de yarın yine bu kurucu rollerini oynayacaktı.

Önceki yazımda, Batılıların son iki asırda, İslâm dünyası üzerinde uygulanmak üzere geliştirdikleri üç büyük yıkıcı proje’den sözetmiştim. Kısaca, anabaşlıklar hâlinde hatırlatmak gerekirse, bu üç büyük oryantalist proje şuydu:

Birincisi, Osmanlı’yı unutturmak.

İkincisi, İslâm düşüncesinin Gazâlî’yle bittiği masalını yaymak.

Üçüncüsü de, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) konumunu sarsmak.

İSLÂM’IN “KURUCU” TEMELLERİNİ YIKMAK!

İlk yazıda, birinci proje’yi, Osmanlı’nın unutturulması meselesini çeşitli açılardan mercek altına alarak tartışmıştım.

Orada da dikkat çektiğim gibi, Batılıların bu üç mesele üzerinden Müslüman toplumları hedef tahtasına yatırmasının başlıca nedeni, Osmanlı’nın da, Gazâlî’nin de, Efendimiz’in (s.a.v.) de buluştukları çok hayatî ortak bir noktanın olması/ydı: Üç’ü de farklı açılardan, kendilerine göre, “kurucu” konuma sahipti: Hz. Peygamber (s.a.v.), akîdevî açıdan, Gazâlî fikrî açıdan, Osmanlı da siyâsî açıdan hem dün “kurucu” roller oynamıştı; hem de daha önemlisi de yarın yine bu kurucu rollerini oynayacaktı.

Burada Efendimiz’in (s.a.v.), konumu ile Gazâlî’nin ve Osmanlı’nın konumlarını ontolojik olarak elbette ki ayırmak, ayrı bir yer’e yerleştirmek gerekiyor. Hz. Peygamber’in “kurucu” akîdevî konumu, belli bir zamanla ve mekanla sınırlı değil ve olamaz da.

Özetle... Batılılar, İslâm dünyasını, dolayısıyla İslâm’ı nereden vuracaklarını çok iyi biliyorlar: Kurucu temellerini yıkmak.

DOZY VE RENAN’DAN DE BOER’E...

De Boer denen “sıradan bir adam” yaklaşık yüzyıl önce “Arabic Philosophy” başlıklı bir kitap yazar: Küçük bir risaledir bu aslında. De Boer, ne tarihçidir, ne de felsefeci. Gerçekten de “sıradan bir adam’’dır ama yazdığı bu kitap İslâm dünyasında sadece seküler kesimlerin değil, İslâmî duyarlıklı çevrelerin akademisyenlerinin ve entelektüellerinin zihin dünyasını şekillendirir.

Daha önceki süreçte, Dozy, Renan gibi oryantalistler, İslâm dünyasının Osmanlı coğrafyası başta olmak üzere Hint-Pakistan coğrafyasında, Tatar, Türkistan ve İran coğrafyalarında da bütün münevverler, fikir adamları üzerinde derin etkilere, dalgalanmalara yol açan İslâm düşüncesine ve tarihine ilişkin kitaplar, risaleler yazmışlardı.

Dozy, Renan gibi oryantalist yazarların fikirlerinin 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İslâm dünyasında yoğun tartışmalara yol açması iki açıdan dikkat çekicidir: Birincisi, oryantalist yazarlara gösterilen ilgi ve tepki, özelde Osmanlı coğrafyasındaki, genelde ise bütün bir İslâm coğrafyasındaki fikir hayatının canlılığına işaret eder.

İkinci olarak ise, İslâm dünyasının Avrupa’nın modern meydan okumasından sonra yoğun bir medeniyet buhranı yaşadığını, Müslümanların her alanda hem bu buhranı zihnî ve tarihî olarak iliklerine kadar yaşadıklarını hem de Batı’ya karşı özgüvenlerini yitirdiklerini, o yüzden Batı’ya yalnızca reaksiyoner tavırlar geliştirdiklerini, özgün çıkışlar yapamadıklarını, hem fikir hem de fiil planında “aksiyon”Iar ortaya koyamadıklarını, yalnızca savunmacı dolayısıyla edilgen/reaksiyoner ve marazî tavırlar ortaya koyabildiklerini gözler önüne serer.

Fakat Dozy ve Renan gibi yazarların fikirleri her şeye rağmen tartışılmış, görüşlerine reddiyeler yazılmıştı. Oysa De Boer’in “Arap Felsefesi” başlığıyla yayımlanan kitabı, Müslüman fikir adamlarının, akademisyenlerin ve yazarların zihinlerini tarumar ettiği hâlde, de Boer’in görüşleri handiyse hiç tartışılmadı, olduğu gibi benimsendi.

GAZÂLÎ YIKMADI, YENİDEN-KURDU!

Gazâlî faslında De Boer’in “Gazâlî, akla darbe vurdu, İslâm düşüncesini dondurdu” şeklindeki iddiası bugün hâlâ -ilahiyat camiasında bile- genel olarak benimsenmiş, çok tehlikeli bir iddiadır.

Bu iddia hem de o kadar sorgusuz sualsiz kabul edilmiştir ki, elimizde mevcut bütün İslâm felsefesine dâir yazılan kitapların kalkış noktasını oluşturuyar -hâlâ!

İnanması zor ama dahası da var: İslâm felsefe tarihiyle ilgili yazılan bütün kitapların konuları, başlıkları, meseleleri ele alış tarzları yani metodolojik yaklaşımları, hep De Boer’in kitabı eksene alarak belirlenmiştir.

Tam bir zihin tembelliği ve daha da vahimi zihin körleşmesi ile karşı karşıyayız burada.

GAZÂLİ’NİN DEHASI, MÜSLÜMANLARIN ZİHNÎ SAVRULMASI

Önce şu: Gazâlî, İslâm düşüncesini dondurmak şöyle olursun, sil baştan yeniden kurdu: Gazâlî’nin çabası, üstelik de, çığır açan, önaçan kurucu, öncü bir çaba: Gazâlî, İslâm düşüncesini Grek düşüncesinden, Hint düşüncesinden ve bütün diğer yabancı düşünce geleneklerinden arındıran, özgün İslâm düşüncesinin temellerini atan tarihî bir atılım gerçekleştiriyor.

Öyle ki, İslâm medeniyetinin yaşamaya başladığı, Moğol ve Haçlı saldırılarıyla zirveye ulaşan birinci büyük medeniyet buhranın fikrî/varoluşsal değil siyasî bir buhran olarak yaşanmasına yol açıyor Gazâlî’nin gerçekleştirdiği bu atılım. Ve daha da önemlisi bin yıl süren Ehl-i Sünnet omurganın muhkem bir şekilde kurulmasını sağlıyor.

Birinci medeniyet krizi, esas itibariyle siyasî bir kriz olarak gerçekleşiyor ve bu kriz Gazâlî’nin kurucu dehasıyla aşılıyor.

200 yıldır ikinci büyük medeniyet buhranını yaşıyor İslâm dünyası ve Gazâlî gibi bu krizin aşılması sürecinde kurucu roller oynayacak dehâlardan yoksun. Üstelik de bu kriz, siyasî değil; fikrî-varoluşsal. Yani Gazâlî gibi öncü, kurucu şahsiyetlere hayatî ihtiyaç duyduğumuz sarsıcı, kapsamlı ve çok katmanlı bir kriz.

İşte Gazâlî gibi şahsiyetlere ihtiyaç duyulan bir zaman diliminde 2 asır öncesinden Gazâlî’nin önünün kesilmesi, İslâm dünyasının yaşadığı ikinci medeniyet krizini aşacak öncü, kurucu şahsiyetlerin önünün kesilmesi anlamına geliyor.

Batılılar, nereden vuracaklarını çok iyi biliyorlar ama biz bu hayatî meseleyi henüz kavrayabilmiş hatta görebilmiş bile değiliz!

Üçüncü yazıda, Batılıların neden Hz. Peygamber’e saldırdıklarını, bunun yıkıcı sonuçlarını ve bu saldırıyla nasıl başedebileceğimizi göstermeye çalışacağım.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Yusuf Kaplan

1964 yılında Şarkışla'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Kayseri'de tamamladı. 1986 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü, Sinema-TV Ana Sanat Dalından mezun oldu. Üniversite öğreniminden sonra İngiltere'ye gitti. 1989 yılında M.E.B.'dan İngiltere'de "master+doktora" yapmak üzere burs kazandı. 1991 yılında East Angila Üniversi...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Yitik Hikmet

  • Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

  • Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

  • Ölümün Hikâyesi

  • Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

  • Gönül Elçileri Konuşuyor!

  • Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

  • Rahmet Dolu Misafir

  • Her Kesrette Bereket Var Mıdır?

  • Yeni Dünyanın Ebabilleri

  • Bu Da Geçer Ya Hu

  • Tüm Mutluluklar Yürekte

  • Dünya Yine De Yaşamaya Değer Bir Yer

  • Ecdada Vefa(!)

  • Deliriyor Muyuz Yoksa Işıklar Mı Kısıldı?

  • Bireycilik Tufanı

  • Kendine Merhamet Etmeyi Unutan İnsan

  • Şu 10 Kişinin Cennetlik Olduğunu Duydum

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • Tümü

Benzer Yazılar

Gazali Yıkıcı mı, Kurucu mu?
Gazali Yıkıcı mı, Kurucu mu?
Hz. Peygamber (s.a.v.), a...
Osmanlı Neden Unutturulmak İstendi?
Osmanlı Neden Unutturulmak İstendi?
Osmanlı`nın unutturulması...
Cemaatler Olmadan Aslâ!
Cemaatler Olmadan Aslâ!
Her şeyi silip süpüren, b...
Ramazan Medeniyeti: İslâm`ın Üç Mevsimi
Ramazan Medeniyeti: İslâm`ın Üç Mevsimi
Oruç tutmakla sadece oruç...

Genç Dergisi 189. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Yitik Hikmet

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

Bir Selam Bin Kelam Doğurur, Bakarsın Kalpleri İslam`la Yoğurur

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

Ölümün Hikâyesi

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

Gönül Elçileri Konuşuyor!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8021371

Bagamoyo Afrika... 4913540

Kasım Sayımız Çıktı! 3348481

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1163346

En Güzel Cuma Hediyeleri! 281566

10 Soruda Sen Kimsin? 261602

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 161935

11.08.2022

Yitik Hikmet

07.08.2022

Düşerek Büyüyen Bir Çiçeğiz

01.08.2022

Eğer Ölürsem Benden Başka Kimseyle Evlenme!

01.08.2022

Ölümün Hikâyesi

31.07.2022

Yetim: İnsanlığı Yetiştiren İnsan

29.07.2022

Gönül Elçileri Konuşuyor!

26.07.2022

Ringelmann Etkisi: Bireyin Psikolojik ve Fizyolojik Süreci

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2022 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS