• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Yazı Atölyesi
  • Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak

Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak

05.12.2020 13:32
Yazı Atölyesi
1992
Metin Karabaşoğlu

Eski zamanlarda bir tasavvuf büyüğünü ziyarete gelen bir topluluğun içinde küçük de bir çocuk vardır. Mecliste misafirlere bal ikram edilir ve işe bakın ki o çocuk balı çok sevmektedir! Çok sevdiği için de bala o kadar odaklanmıştır ki, o ara tasavvuf büyüğü kendisine ismini sorduğunda, gayriihtiyarî ‘Bal!’ kelimesi çıkar ağzından. Babası bu sebepten bir derece mahcup olur. Ama tasavvuf büyüğü bu cevabı hayra alâmet bir durum olarak görür. Çünkü çocuk sevdiği şeyde odaklanabilmekte, öyle ki kendinden geçip kendi ismini bile unutabilmektedir. Demek ki, bu çocuk gönül verdiği hayırlı bir yolda da aynısını yapabilecek kabiliyettedir.

Aslında bu durum, manevî veya dünyevî, sâlik olduğumuz, izini sürdüğümüz her yol ve her meslek için geçerlidir. Yazarlık için ise daha bir geçerlidir. Bir işin hakkını vermek, künhüne vâkıf olmak, o işte ilerlemek ve ustalaşmak, o işte ve o yolda odaklanmayı, onu hayatının merkezine koymayı gerektirir.

Özellikle kendileriyle ilgili hatıralarda yazarların genellikle ‘dalgın insanlar’ olarak anlatılması esasen bu sebeptendir. Hakikat-ı halde, yazarlar dalgın ve dikkatsiz insanlar değillerdir; bilakis, odaklandığı şeye bütün dikkatini verdiği için öyle görülürler. Neticede yazı hayatı, sadece eline kalem kağıt aldığında yahut bilgisayarın başına geçtiğinde yazacağı şeyi düşünmekten ötesini gerektirir. Yazıda ilerlemek, yolda, otobüste, yürürken, bir ortamda otururken, bir sohbete iştirak ederken dahi zihninin bir köşesinde yazmayı düşündüğü konu için bir ‘açık pencere’ bırakmayı; gördükleri, duydukları, gözlemledikleri, okudukları ile o konu arasında sürekli bir ağ ve bağ kurmayı gerektirir. ‘Hayatın içinde yazmak’ ancak böyle mümkün olur. Yazarın bir tarafı herkes gibi yaşarken, bir tarafı yazıya odaklanmış halde olmalıdır. Tamamen yazacağı konuya odaklanıp kalan ‘hayattan kopuk’ hale, tamamen yaşanan hayatın akışı içinde ilgisini dağıtan yazamaz hale gelir. Mesele, hayatın içinde iken yazıyı odağında tutmayı başarabilmektir.

Neticede yazar sadece yazmak üzere masasına oturduğu anda yazıyı düşünen kişi değildir. Bilakis sürekli yazıyla, kelimelerle, düşündüğü konuyla meşgul olduğu ölçüde yazıyı kıvama kavuşturabilir. Bu ise, ‘pasif düşünme zamanları’ dediğim anları da yazı için değerlendirmeyi gerektirir. Tamamen yazıya odaklandığımız ‘aktif düşünme anları’dır, lâkin hayatın içindeki sorumluluklarımızla birlikte onları çok da bol halde bulamayız. Ama her gün bize düşünme, özellikle de yazı üzerine düşünme imkânı tanıyan epeyce zaman vardır. Meselâ evden işe gidiş geliş zamanları, meselâ—beraber veya yalnız—yemek için sofraya oturduğumuz anlar, meselâ sohbet zamanları, meselâ başımızı yastığa koyduğumuz anlar. Yahut, yürüdüğümüz, dişimizi fırçaladığımız, tıraş olduğumuz zamanlar… Yazılar, esasen böylesi ‘pasif düşünme anları’nda olgunlaşır. Birçok yazının çatısı bu anlarda kurulur; giriş cümlesi, sonuç cümlesi, en kritik cümle, en hayatî imge böylesi anlarda belirir ve birikir zihnimizde.

O yüzden, yazıda ilerleme ve bir yazar olarak yaşama gibi bir gayemiz varsa, yazmanın bir ‘hobi’ olmadığını, bir ‘heves’ten ötesini gerektirdiğini bilmemiz gerekiyor. Yazmak bir yaşama biçimidir. Ve biz ne kadar odaklanıp kendimizi ona verirsek, o da sırlarını o derece bize verir…

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Metin Karabaşoğlu

1964 yılında İzmir’in Tire ilçesinde doğdu. Yazı hayatı, ilkokuldan önce başladı. Ablasına bakarak yazmayı öğrendikten sonra yazdığı ilk yazısı, başlığıyla birlikte sadece iki cümleden ibaretti: “Allah kimleri sever? Allah doğru yolda gidenleri sever, eğri yolda gidenleri sevmez.” (Aradan geçen bunca zaman içinde yazdıklarıyla, hâlâ daha bu iki cümlenin açılımını yapmaya çalıştığını düşünüyor.)...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

"İçindeki Editörü Kovmalısın"
Sadece yazı yolunun başın...
"Hiç Yoktan İyidir"
Neredeyse kırk senedir ya...
Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak
Bir Yaşama Biçimi Olarak Yazmak
Eski zamanlarda bir tasav...
Yazdırmayı Seven Adam: Âsım`ın Ardından
Yazdırmayı Seven Adam: Âsım`ın Ardından
Sevgili gençler, geçtiğim...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431465

Bagamoyo Afrika... 4919291

Kasım Sayımız Çıktı! 3498277

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187765

Bkz: Doğu Türkistan 480243

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287599

10 Soruda Sen Kimsin? 276112

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS