• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Gönül Dergâhından Hikmetler: Ramazan

Gönül Dergâhından Hikmetler: Ramazan

10.10.2015 03:34
Bir Soru Bir Cevap
4391
Osman Nuri Topbaş

Ramazân-ı Şerîf, Hakk’ın dostluğuna dâvettir. Dostluğu güçlendiren de, fedakârlıktır. İnsan, sevdiğine karşı, sevgisi ölçüsünde fedakârlık yapmayı zevk ve vazîfe olarak telâkkî eder. “Kişi sevdiği ile beraberdir.” (Buhârî, Edep, 96) hadîs-i şerîfi gereği, bu Ramazân-ı Şerîfte Hak ile dostluk iklîmine girebilmek; Peygamber Efendimiz’in ahlâkıyla ahlâklanmanın, O’nun fedakârlığından hisseler alabilmenin gayretinde olmakla mümkündür.

Ashâb-ı kirâm, Peygamber Efendimiz’le dost oldu. O’nun Ramazandaki eşsiz sehâvetini, cömertçe infâkını, huşû ve tevâzû ile edâ ettiği ibadet hayatını kendilerine örnek aldılar.

Nasıl ki, dünyevî, ticârî meslek erbapları uzman olmak istedikleri iş husûsunda, sporcular da girecekleri müsâbakalarda gâlip gelebilmek maksadıyla kamplara çekilip, ihtilattan men kararı alıyorlarsa, bu Ramazân-ı Şerîf de bizler için Hakk’a dostlukta yoğunlaşmanın husûsî bir mevsimidir. Bu bereketli mevsimin neticesini Peygamber Efendimiz şöyle haber veriyorlar:

“Kim fazîletine inanarak ve ecrini Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Savm, 6) Lâkin unutulmamalıdır ki, borçlar ve kul hakkı bunun dışındadır.

Ramazân-ı Şerîf, ilâhî affın âdeta tuğyân ettiği bir arınma mevsimi… Sanki yoğunlaştırılmış mânevî bir tekâmül mektebi... Öyle ki; gönülleri zenginleştiren, kalplere seviye kazandıran; oruç, iftar, sahur, terâvih, mukâbele, duâ-zikir, fitre-zekât, îtikâf, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi ve bayram, bu mektebin temel dersleri... Bütün bu dersleri lâyıkıyla idrâk edip imtihanlarından yüksek not alabilmek ise, ilâhî af bayramına ererek ebedî kurtuluş berâtını alabilmenin en güzel yolu…

Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyorlar:

“−Cibrâîl bana göründü ve:

«Ramazan’a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi, ben de «Âmîn» dedim...” (Hâkim, Müstedrek, IV, 170)

Ramazân-ı Şerîflerde; sahur ve iftar sofralarında normal zamanlardan bile daha fazla lüks, ihtişam ve debdebe sergileyerek, açlık tâlim eden bir mevsimi, nefse oburluk fırsatına dönüştürmek; Ramazân-ı Şerîfin rûhuna, özüne, mânâ ve gâyesine tamamen zıt bir durumdur.

Hele fukarâya sadaka, zekât, fitre ve ikramlarla ulaşmanın tâlim edildiği bu mevsimi, sadece eşrâf ile, yalnızca zenginlerle dolu sofralarda geçirmek, çok hazin bir israftır.

Ramazân-ı Şerîf, mâtemlerin civârına varmaya, yoksul evlere kumanyalar taşımaya, Kur’ân talebeleriyle, yetimlerle, muhâcirlerle mütevâzı sofralarda iftarlar açmaya vesîle edilmelidir…

Ramazân-ı Şerîf, helâlleri dahî riyâzat hâlinde kullandırarak haram ve şüphelilerden ne kadar sakınmamız gerektiğini tâlim eden bir aydır.

Orucun Hak katında makbûl olması için mîdenin açlığına ilâveten dil, göz, kulak gibi diğer uzuvlara da oruç tutturulmalıdır.

Oruçlu iken ağza bir şey girmemesine dikkat edildiği gibi ağızdan çıkan her kelimeye de dikkat edilmelidir. Rasûlullah Efendimiz buyurur:

“Oruç; sadece yemek, içmek vesâireden kesilmek değildir. Kâmil ve sevaplı oruç ancak; faydasız sözden, boş vakit geçirmekten, kötü söylemekten, (dedikodudan) ve nefs-i emmârenin bütün temâyüllerinden vazgeçmektir. Şayet biri sana söver yahut sana karşı câhilce herhangi bir harekette bulunursa, kendi kendine; «Şüphesiz ki ben oruçluyum!» de; sabret!” (Hâkim, Müstedrek, I, 595)

Allah Rasûlü bir gün;

“–Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.” buyurmuştu.

Ashâb-ı kiram;

“–(Oruçlu) onu ne ile zedeler?” diye so­runca Rasûl-i Ekrem;

“–Yalan ve gıybetle... (yani diliyle...)” ceva­bını verdiler. (Nesâî, Sıyâm, 43)

Ramazanda kazanılan sahur disiplini, aynı zamanda teheccüd ve seherleri ihyâ alışkanlığı kazanma eğitimidir.

Bu mübârek ayda fitre/fıtır sadakası, şer’an zengin sayılan her mü’­mine vâcip, hattâ bâzı mezheplere göre farzdır. Fitre, bayram namazına kadar verilirse makbul olur. Peygamber Efendimiz fakir mü’minlerin de bayrama huzurla girebilmeleri için, fitrelerin bayramdan önce verilmesini istemiş;

“Onları bu (bayram) gününde aç dolaşmaktan kurtarınız!” buyurmuştur. (İbn-i Sa‘d, I, 248)

Ramazân’ı güzelce ihyâ edip onu kendimizden râzı ederek uğurlaya­bilmek ve onda kazandığımız mânevî kıymetleri kaybetmeden gelecek se­nenin Ramazan’ına bağlayabilmek, böylece hayatımızı dâimî bir Ramazan rûhâniyeti içinde yaşayabilmek, büyük bir saâdettir. Gerçek bir bayram da, esâsen bu saâdetin bir tezâhürüdür.

Behlül Dânâ Hazretleri buyurur:

“Bayram, güzel ve yeni elbiseler giyenler için değil, ilâhî azaptan emîn olup ebedî hüsrandan kurtuluşa erenler içindir. Yine bayram, güzel güzel binitlere binenler için de değil, hatâ ve kusurlarını terk ederek hâlis bir kul hâline gelebilenler içindir...”

Kâmil bir mü’min, yalnız kendi evini aydınlatan bir kandil değil; bütün yeryüzünde, dünyası kararmışların başını cömert ziyâsıyla okşayan, ruhları üşümüş garipleri müşfik sıcaklığıyla saran bir şefkat ve merhamet güneşi hâlinde, insanlığın fazîlet semâsında parlamalıdır. Zira gerçek bayram saâdeti­nin seyredileceği en berrak ayna, bayram ettirilen kırık gönüllerdir.

Bayram, yanık yüreklere Cennet serinliği veren ilâhî bir ziyafettir. Yine bayram, belli bir kesimin şımarıkça yaşadığı, israf çılgınlıklarıyla dolu tatil ve eğlence gibi şahsî mutluluk günleri değildir. Bilâkis, sıla-ı rahimde bulunmak, geçmişlerin ruhlarını hayırlarla şâd etmek, îman kardeşliğini cemiyet plânında yaşatmak, dargınlıkları-kırgınlıkları ortadan kaldırmak ve din kardeşleriyle kaynaşmak gibi nice ictimâî ibadetlerin îfâ edildiği, müşterek sevinç günleridir.

Muallâ bin Fadl şöyle der:

“Selef-i sâlihîn, Cenâb-ı Hakk’a, altı ay kendilerini Ramazân’a ulaştırması için duâ ederlerdi. Geri kalan altı ayda da idrâk ettikleri Ramazân’ı kabûl buyurması için duâ ederlerdi.” (Kıvâmu’s-Sünne, et-Terğîb ve’t-terhîb, II, 354)

Mirzâ Mazhar Cân-ı Cânân şöyle buyurur:

“Ramazân-ı Şerîf, zikirle uyanık olarak geçirilirse, senenin kalan kısmında da bu güzel hâl devam eder. Eğer bu ayda bir kusur ve gevşeklik olursa, bunun izi bütün sene boyunca görülür.”

Yani Ramazan’daki ibadetlerimizin kabûlünün delîli; Ramazan’dan sonra­ki hâl ve istikâmetimizdir.

Câfer-i Sâdık Hazretleri Ramazan ayının sonunda şöyle duâ ederdi:

“Ey Ramazan’ın Rabbi olan ve Kur’ân’ı indiren Allâh’ım! İşte bu, kendisinde Kur’ân’ın indirildiği Ramazan ayıdır ve artık bitmek üzeredir. Yâ Rabbi! Bütün günahlarım affedilmeden fecrin doğmasından veya Ramazan’ın çıkıp gitmesinden, ikram sahibi olan Zât’ına sığınırım!”

Geçen Ramazanda hayatta olan dost ve ak­rabâmızdan bâzıları artık aramızda değiller. Geçen Ramazan, onların son Ra­mazanıydı. Bizler de bu gufrân ayını son Ramazanımız olabileceği şuuruyla değerlendirip ondan tertemiz çıkmaya gayret etmeliyiz.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431120

Bagamoyo Afrika... 4919021

Kasım Sayımız Çıktı! 3480418

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1186889

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287341

10 Soruda Sen Kimsin? 275545

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 165989

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS