İnsanoğlunun eğitim hayatı Hz. Adem’le başlar. Allah, Hz. Adem’e isimlerin hepsini öğretti, böylece bu dünyaya ait ilk öğrenme sürecimiz başlamış oldu.
Daha sonra 5000 yıl kadar önce Sümerler’in çivi yazısını bulmasıyla eğitim bambaşka noktalara taşındı, nesilden nesile bilgiler değişmeden aktarılabilir hale geldi. O tarihten bu yana dağlara taşlara, ceylan derisinden papirüse ve nihayetinde de selülozdan üretilen beyaz kâğıda yazılar yazıldı, insanlığın birikimi geleceğe taşınmış oldu. Elbette ki bu şekilde insanlığın eğitim-öğretim kalitesi de iyice yükselmiş oldu.
Dijital Çağa geldiğimizde ise olay bambaşka bir boyut aldı. Artık ağır kitaplar, kocaman ansiklopediler eğitim sistemi içerisinde yavaş yavaş yok olmaya, kâğıdın kıymeti gittikçe azalmaya başladı. Günümüzde bilgiye erişim internet bağlantısı olan herhangi bir cihazdan sağlanabiliyor. Akıllı telefondan tabletlere, bilgisayardan e-kitap okuyuculara kadar birçok cihaz sayesinde hızlı ve kolay bir şekilde bilgiye erişebiliyoruz.
Bu durumun sonucunda eğitim sistemi de kendine yeni alanlar buluyor. Eskinin kara tahtalarının yerini akıllı tahtalar, dijital ekranlar alıyor. Öğrenciler deftere yazmak yerine tabletlerinden kolayca not tutuyor, deneyler gerçekleştiriyorlar. Birkaç yıl sonra tüm eğitim kurumlarının tamamen dijital altyapıyla hizmet vereceğini tahmin etmek hiç de zor değil. Okulların dijital hale dönüşmesi ise şimdiden başladı bile.
Dijital Mektep diyebileceğimiz yeni nesil eğitim hizmetleri konusunda birçok alternatif var. Zira dijital imkânların ucu bucağı yok!
Uzaktan Eğitim Fakülteleri
Dijital mektep deyince ilk akla gelen üniversitelerin uzaktan eğitim fakültelerinin sayısı gittikçe artıyor. Artık öğrenciler diledikleri yerden diledikleri zaman dersleri takip edebiliyorlar. Hocalar canlı olarak ders anlatıyor, öğrenciler çevrimiçi olarak soru sorabiliyorlar. Uzaktan eğitim sayesinde zaman-mekân bağımsız olarak öğrenciler derslerine çalışabiliyorlar. Açık öğretimden çok daha iyi olduğu muhakkak!
Google Amca
Google nihayetinde bir arama motoru fakat o kadar çok şey biliyor ve gün geçtikçe o kadar çok akıllanıyor ki hakkında “Google Amca’ya Sormak” gibi bir tabir kullanılabiliyor. Ne sorarsanız sorun mutlaka bir cevabı var Google’ın. Ancak dikkat etmek gerekiyor ki verdiği her cevap doğru olmayabiliyor. Dolayısıyla Google’a bir şey danışırken bulduğunuz yanıtın kaynaklarının sağlam olmasına dikkat etmeniz gerekiyor. Kaynaklar doğru olduğu müddetçe Google en iyi dijital mektep.
Youtube
Youtube aslında çevrimiçi video akış hizmeti olmasına rağmen dijital dünyadaki en iyi mekteplerden biri olabilir. Zira binlerce eğitim videosunu Youtube’da kolaylıkla bulabilirsiniz. Sadece ders eğitimleri değil, “nasıl yapılır?” tarzında günlük hayatta kullanılabilecek birçok konuyla da alakalı eğitici videolar Youtube’da izleyicilerini bekliyor. Üstelik sadece izleyici konumunda olmak zorunda da değilsiniz, uzman olduğunuz bir konuda eğitim videoları çekebilir, bu eğitimleri Youtube’da paylaşarak birçok insanın faydalanmasını sağlayabilirsiniz!
Dahası Saymakla Bitmez…
Dijital Mektep olarak daha birçok sanal kursu, ücretsiz veya ücretli çevrimiçi eğitim hizmetlerini, blog olarak yayınlanmış birçok yazılı eğitim serisini sayabiliriz ancak malum olduğu üzere saymakla bitmeyecek kadar çok alternatif var. Kimi ücretsiz hizmetlerle dünyanın saygın üniversitelerindeki eğitimlerin videolarını izleyebilirken ücretli hizmetlerle dünyanın bir ucundaki kişilerden sanal ders alabiliyorsunuz. Tek yapmanız gereken konuyu internette araştırmak.
Sonuç olarak dijital dünyanın birçok mektebi bulunuyor. İhtiyaca veya tercihe göre dilediğiniz mektebe yazılarak dilediğiniz mekânda ve zamanda eğitim almanız mümkün. Üstelik çoğu ücretsiz!