• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Gönül Dergâhından Hikmetler: Merhamet ve Şefkat

Gönül Dergâhından Hikmetler: Merhamet ve Şefkat

02.08.2015 04:21
Bir Soru Bir Cevap
7203
Osman Nuri Topbaş

İslâm, bir medeniyet dînidir. Her medeniyet, kendi insan tipini yetiştirir. İslâm medeniyetinin inşâ ettiği insan ise evvelâ hak, adâlet, şefkat, merhamet, nezâket ve zarâfette bir ihtişam sergilemelidir. Gönlünü, bütün mahlûkâtı şefkatle kucaklayan bir rahmet dergâhı hâline getirmelidir. Zira İslâm’ın mü’minlere en çok telkin ettiği ahlâkî vasıflar, “merhamet ve şefkat”tir.

Merhamet, bir müslümanın kalbinde hiç sönmeyen bir ateştir. Merhamet, insanlığımızın bu âlemdeki en mûtenâ cevheridir ki kalp yoluyla bizi Hakk’ın vuslatına istikâmetlendirir. Merhametli mü’min; cömert, mütevâzî, hizmet ehli ve aynı zamanda rûhlara nizâm ve hayat aşısı yapan bir gönül doktorudur.

Merhamet etmek/acıyabilmek, Allâh’ın büyük bir lûtfudur. Ancak merhamet sahibi bir insan için, kalp, iz’ân ve vicdandan söz edilebilir.

Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’inde bizlere en çok “Rahmân” ve “Rahîm” sıfatlarını bildirmektedir. Yine Cenâb-ı Hak, merhametli kullarını sevmektedir. Bu sebeple merhametli olmak, müslüman şahsiyetinin mânevî kartviziti durumundadır.

Zulüm gören kardeşimizi düşünmek, “Ben onun için ne yapabilirim?” diye çareler aramak, hepimiz için bir vicdan vazifesidir. Hiçbir şey yapamıyorsak, en azından seherlerde onlar için duâ edebilmek bile, bir merhamet ifâdesidir.

Bugün dünyanın her tarafında müslümanlara yapılan zulümlere karşı bizim merhamet hislerimiz ne durumda? Bu zulümlerin içinde kendi oğlumuz yahut kızımız olsaydı bizi ne kadar teessüre gark ederdi? Ya din kardeşlerimizin ıztırapları karşısında teessürümüz ne kadar? Gözlerimiz mazlum kardeşlerimizin ıztıraplarıyla ne kadar yaşarıyor, dillerimiz onlara duâ için ne kadar kımıldıyor? İmkânlarımızla yaralarına ne kadar merhem olabiliyoruz?

Mevlânâ Hazretleri buyurur:

“Şems -kuddise sirruh- bana bir şey öğretti: «Dünyada bir tek mü’min üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin.» Ben de biliyorum ki yeryüzünde üşüyen mü’minler var; ben artık ısınamıyorum!..”

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Andolsun size kendi içinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatli ve pek merhametlidir.” (et-Tevbe, 128)

Şu med-cezirlerle dolu dünyamızda ve feryat meydanı mahşerde saâdetimiz için, hayatımızın her safhasında Hazret-i Peygamber Efendimiz’i örnek alarak davranış beraberliği içinde olma zarûretimiz vardır.

Soralım kendimize:

–Âile hayatımızda O ne kadar var?

–İbadet hayatımızda O’ndan akseden ne kadar bir huşû ve rûhâniyet var?

–İçtimâî hayatımızda; garibin, yetimin, yalnızın ve bîçârenin ne kadar yanı başındayız?

–Mârûfu emretmek ve münkerden nehyetmek için ne kadar gayret, vecd ve istiğrak hâlindeyiz?

Hülâsa;

Her zaman ve mekânda O’nu kendimize ne kadar fiilî kıstas alıyoruz?

İnsan hem dindar hem de kaba, geçimsiz ve nezâketsiz olamaz. Zira İslâm’ın özü ve rûhu; îtikadda tevhîd, amelde ise başta edep ve merhamettir.

Çocuklara ve gençlere gösterilecek şefkat ve merhamet, hayatı sadece bu dünyadan ibâretmiş gibi görerek onların karınlarını doyurup güzel elbiseler giydirmek, nefislerini eğlendirmek, ten rahatlarını temin etmek değildir. Bilâkis asıl şefkat ve merhamet, onların ebedî istikbâllerini bir azap faslı olmaktan kurtarıp sonsuz bir saâdet baharı kılacak mânevî değerleri geç kalmadan şahsiyetlerine kazandırmak, öncelikle onların ruhlarını doyurmaktır. Bu mânâda çocuklarımızı, Kur’ân ve Sünnet ikliminde yetiştirmemiz, sevgi ve merhamet muktezâsı; bu hususta ihmâl ise gaflet ve zulmet muktezâsıdır.

Kur’ân-ı Kerîm, bir fânînin eseri değil, Kâinâtın Hâlıkı’nın kullarını dünya ve âhiret saâdetine erdirmek için lûtfettiği hidâyet rehberidir. Bu yüzden Kur’ân-ı Kerîm’den lâyıkıyla istifâde için Mushaf-ı Şerîf’in kapağı, hürmet, tâzim ve edep duygularıyla açılmalı, onu insanlara Rahmân olan Cenâb-ı Hakk’ın öğrettiği şuuruyla ve âdeta yeni nâzil oluyormuşçasına bir şevk ve iştiyakla okunmalıdır. Zira Kur’ân-ı Kerîm, Hâlık’ın kuluna gönderdiği bir mektuptur.

Kur’ân’dan uzak bir hayat, mutlak bir ebediyet intihârıdır.

Hayat, bize uhrevî saâdeti kazanmak için lûtfedilmiş sınırlı bir nîmettir. Ne tekrarı vardır, ne de telâfîsi... Unutmamak gerekir ki müslümanlık, ömrün belli mevsimlerine has bir merâsim değil, ömürlük bir takvâ hayatıdır.

Îman güneşinden mahrum sahalar ve sîneler, mânen bir harabeliktir. Îman güneşiyle aydınlanan kalpler ise ebedî saâdetin bahar ülkesidir.

Saâdet, hayatı olduğu gibi kabûl ile, yani hem zorluk ve çilelerine rızâ göstermek, hem de onu ıslâha gayret etmekle mümkündür.

Temâyül ve yönelişleri, insanın aynasıdır. İnsan aradığı şeyi düşünüp hayâl eder, düşünüp hayâl ettiği şeyin arayışı içinde olur. O hâlde dikkat: Neyi arıyoruz? Arayışlarımızın kıblesi dünya mı ukbâ mı? Hayallerimizin rotası nefsâniyet çizgisinde mi, rûhâniyet istikâmetinde mi?.. Unutmayalım ki saâdeti sefâlet çarşısında aramak, en büyük ahmaklıktır!..

Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Hazretleri buyurur: “Şefkatli bir babaya isyan eden evlâda mecnun derler. Merhametlilerin en merhametlisi olan Cenâb-ı Hakk’ın emirlerine muhâlefet eden kişiye ise ne söylense azdır!..”

Dinden mahrum olan kişi; aczini kuvvet, sefâletini saâdet bilen zavallı bir gâfildir.

Maddî mevzularda en basit idrâk bile dâimâ bir kâr-zarar hesâbı yapar, kendi durumunu sık sık gözden geçirir. Kârını artırıp zararını telâfî etmenin yollarını arar. Hâl böyleyken, ebediyet yurdunun saâdet veya felâket sermâyesi olan fânî dünya günlerini hayırda mı şerde mi tükettiğini düşünmemek, âhiret yolcusu olan insanoğlu için ne hazin bir gaflettir! Bunun içindir ki Hazret-i Ömer şöyle buyurmuştur: “Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz. En büyük arz (Allah Teâlâ’nın huzûruna çıkarılıp O’na arz edileceğiniz gün) için (sâlih ve güzel amellerle) süsleniniz! Şüphesiz dünyadayken nefsini hesaba çeken kimse için kıyâmet günündeki hesap hafif olacaktır.” (Tirmizî, Kıyâmet, 25/2459)

Huzur ve saâdetin sırrı, aslâ doymayacak olan nefsi doyurmaya çalışmakta değil, onu bencillikten kurtarıp terbiye etmekte gizlidir.

İlâhî bir emânet olan malı sırf nefsi için harcamak israftır. İsraf ise, aşağılık duygusunu bastırma ameliyesidir. Yine malı nefsi için biriktirmekse cimriliktir. Korkaklığın neticesi olan cimrilik, kulun Cenâb-ı Hakk’a sığınması gerekirken, fânî olan malına sığınmasıdır. İkisi de insanın ebedî saâdetini felâkete döndürür.

Nasıl ki ekip-dikme mevsiminde rehâvete kapılarak tembellik eden bir çiftçinin ambarı boş kalırsa, dünya tarlasında hayır-hasenat ve amel-i sâlih tohumu ekmeyenler de, âhirette saâdet mahsulü biçemezler. Bu sebeple fânî hayatımızda Allah yolunda hizmet edelim ki bâkî hayatımız, Rabbimiz’e vuslatın rahmet gölgesi altında geçsin.

Yâ Rab! Dünyaya dalıp kendisini bir bardak suda helâk edenlerin âkıbetinden bizleri koru! Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbim! Hayatımızı ve ölümümüzü sâlih kullarına lûtfettiğin bereket, nîmet, ulvî güzellikler ve Sana vuslat ile müzeyyen ve mükerrem kıl!..

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431394

Bagamoyo Afrika... 4919245

Kasım Sayımız Çıktı! 3498135

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187613

Bkz: Doğu Türkistan 480159

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287542

10 Soruda Sen Kimsin? 276033

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS