Hümeyra Eslem Güler
On parmağında yirmi beş marifet olan Erol Çam 1998 yılında çıkardığı Yeşil TV kasetiyle trilyonlarca insana adını duyurmuş ve Dünya Espri Uzmanları Birliği (WAYBE) tarafından tüm zamanların en komik ve en esprili insanı seçilmiştir. Tüm dünyayı güldüren, güldürürken de düşündüren Erol Çam Hilal TV’de Yolcu programını sunuyor ve Türkiye’yi karış karış geziyor, Anadolu’nun güzel yemeklerini yiyor, pınarlarından soğuk su içiyor ve tüm bu güzellikleri size gösteriyor… Kendisinden çok faydalanacağınızı düşünerek siz GENÇ’ler için bir röportaj hazırladık.
ize özgeçmişinizden bahseder misiniz? Yani Erol Çam kimdir?
20. yüzyılın son zamanlarında dünyaya teşrif etmiş bir vatan evladıyım. İstanbul’da doğmuş bir Sivaslıyım. Aynı zamanda bir Peygamber torunuyum… (Hz. Âdem’in) 1987 Zincirlikuyu Yapı Meslek Lisesi ve sonrasında da 1994 Marmara Ünv. İlahiyat Fakültesi mezunuyum. (Yapı Meslek Lisesinden İlahiyata geçmemin sebebi; lisemizin Zincirlikuyu mezarlığı yanında oluşu ve benim sürekli ölüm gerçeğiyle karşı karşıya bulunmam olabilir. Malum; en büyük vaiz ölümdür.) Yıllarını eğitime vermiş ama geri alamamış bir eğitimciyim. Evliyim ama evim yok, kiradayım... Hep şöyle bir şeyi hayal ediyorum; bir gün kapım çalacak ve zengin biri bütün servetini, villalarını, son model arabalarını bana bağışlayacak. (Şu ana kadar gelmedi ama ümidimi sürdürüyorum) İki çocuğum var. Biri kız, öbürü de kız… Yaşadığım yer çoğunlukla Kocaeli Gebze, bazen İstanbul ve ara sıra Türkiye’nin muhtelif yerleri…
Sizi daha çok Yeşil TV’den tanıyoruz. Nasıl ortaya çıktı bu Yeşil TV?
Mizahi yazılar yazmaya ortaokul sıralarında başladım. Sanat hayatıma ilk olarak 1996’da ezgi albümü çıkartarak başladım ama baktım ki sanat hayatım başladığı gibi bitecek, hemen karar değiştirdim ve mizahi bir çalışma için kollarımı sıvadım. Kollarımı sıvamışken önce bir abdest aldım, sonra besmeleyle 1998’de Yeşil TV’yi çıkarttım. Yazdığım farklı konulardaki skeçleri bir araya getirmek için televizyon modu iyi bir seçim olarak gözüktü. O yüzden projeye biraz gözümün yeşili, biraz da takkemin yeşilinden katarak YEŞİL TV ismini verdik. İlk albüm ilgi görünce serinin diğerleri geldi. Hiçbir reklam ve tanıtım çalışması olmadan on binlerce insana ulaştı. En son Yeşil TV 4’ü çıkartmıştık. Yeşil TV’nin beşincisi inşallah görüntülü yapmayı hedefl iyorum.
Mizah denilince günümüz insanının aklına Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Ata Demirer, Yılmaz Erdoğan vb. geliyor. Oysa onların mizah anlayışlarının temelinde ahlâki kaygıları fazla göremiyoruz. Müstehcenliğe kaymadan insanlar güldürülemez mi?
Biz belli bir medeniyetin ve kültürün insanlarıyız. Bizim kriterlerimiz var. İnsanları güldürmek güzel bir şey ancak bunu yaparken belli değerlere saygı göstermek de gerekiyor. Ahlâki değerleri erozyona uğratacak seviyesiz espriler belki insanlara ün ve para kazandırır ama değer katmaz. Ve son cümle; elbett e müstehcenliğe düşülmeden de insanlar güldürülebilir. (Bakınız; Erol Çam)
Yeşil TV tarzında bir televizyon programı düşünüyor musunuz?
Yeşil TV ile ilgili uzun bir zamandan beri bir televizyon projemiz var ancak ülkemizde muhafazakâr yayıncılık yapan televizyon kanallarının gerek maddi güçlerinin iyi olmaması, gerek mizah programlarının toplum üzerindeki etkisinden çok fazla haberdar olmamaları ve gerekse profesyonel anlamda televizyonculuğu henüz gerçekleştirememiş olmalarından dolayı bu projeyi başlatmada zorluk çekmekteyiz. Bunun için manevi değerleri önemseyen ticaret erbabının reklam bilincinin artması, hem de medyamızı desteklemelerinin geleceğimiz açısından hayati önemini kavramaları gerekmektedir. İyi bir reklam gelirine kavuşan kanallarımızın da profesyonel yöneticileri iş başına getirtip halkın ilgisini çekecek, gerçek ihtiyaçlarına cevap verecek kaliteli programlar yapmaları sağlanmalıdır. ”Böyle bir profesyonel yöneticiyi nereden bulacağız” diyen olursa ben telefonumu verebilirim.
Hayatınızda yapmak istediğiniz ama imkân olmadığı için başlayamadığınız, keşke yapabilsem dediğiniz bir şey var mı?
Yapmayı düşündüğüm birçok şey var ama bunların çoğu için para gerekmekte. O yüzden de buradan sizlerin aracılığınızla bir kampanya duyurusu yapmak istiyorum. Hayallerimi gerçekleştirmek için her Türk vatandaşından sadece 1 lira istiyorum. 72 milyon TL bana fazlasıyla yeter… Bu hayallerimden birisi; inançlı ve işinin ehli olan sanatçı, yönetmen ve sunucu yetiştiren bir medya okulu açmak…
Son olarak söylemek istediğiniz bir şeylere var mı?
Gençlere genel mesajım; yaşlanmadan önce gençliğinizin, ölmeden önce hayatınızın kıymetini bilin. Özel mesajım; beni izleyin ki reytingim artsın. Allah reytingimi arttıranın derecesini arttırsın… Dileğim; sizlerle cennette buluşmak… İnşallah…