• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Zahmetsiz Rahmet Olmaz

Zahmetsiz Rahmet Olmaz

01.12.2014 03:06
Bir Soru Bir Cevap
7394
Osman Nuri Topbaş

Efendim; zahmetsiz rahmet mümkün değil midir? Bu mânâda zahmet ve rahmet münâsebetini nasıl anlamak gerekiyor?

Öncelikle Cenâb-ı Hakk’ın her şeye kâdir olduğunu ifâde ederek başlayalım. Zira Cenâb-ı Hak için hiçbir güçlük yoktur ve dilerse kullarını zahmetsiz de rahmete nâil edebilir.

Lâkin bu kâinatta var olan sünnetullah gereği, her netice bir sebebe, her muvaffakıyet bir gayrete bağlanmış ve geceler, gündüzlerin; karanlıklar aydınlıkların; zahmetler de rahmetlerin müjdecisi olmuştur.

Mevlânâ Hazretleri bu hakîkati şu misâlle ifâde etmektedir:

“Bir hamal yük altında koşup gider. Hattâ kendisini ezen o ağır yükü başkalarının elinden kapar. Hamalların yük için yaptıkları kavgalara bak, işte her iş için çalışıp çabalamanın böyle olduğunu bil. Sıkıntılar rahatın, huzurun temelidir. Acılar nîmetin öncüleridir.”

“Hazineyi hiç bilinen yere koyarlar mı? İşte bunun gibi, feraha kavuşma, kurtulma da, sıkıntılarda gizlidir.”

Yani her nîmetin bir külfeti vardır ve hiçbir şey bedelsiz / karşılıksız değildir.

Meselâ Cenâb-ı Hak, ümmetlerini hak yola dâvet eden peygamberlerini sıkıntıya uğratmadan ve zahmete sokmadan da pekâlâ muvaffak kılabilirdi. Lâkin hepsi de sıkıntı, cefâ, hattâ ıztırap çekti. Büyük zahmetlere göğüs gerdi. Hattâ peygamberlerin sertâcı olan Fahr-i Kâinât Efendimiz, en büyük çilelere, musibet ve zahmetlere katlandı. Nitekim kendileri:

“...Allah yolunda hiç kimsenin görmediği eziyetlere mâruz kaldım...” buyurmuşlardır. (Tirmizî, Kıyâmet, 34/2472)

Hakîkaten, Efendimiz Kâbe’de namaz kılarken üzerine bedbaht müşrikler tarafından ağır deve işkembeleri atılmış, Tâif’te taşlanmış, yedi evlâdından altısı O’nun sağlığındayken vefât etmiş ve daha nice çilelere mâruz kalmıştır. Fakat Efendimiz bütün bunları büyük bir sabır, rızâ ve tevekkülle karşılamış, ümmetine bu hususta da emsalsiz bir örnek şahsiyet sergilemiştir.

Yine Cenâb-ı Hak dilese, bir tohumu ağaç hâline getirmeden de meyveye dönüştürebilirdi. Lâkin kâinattaki âdetullah icâbı, zahmetsiz rahmet yok. Bu sebeple tohum, bir müddet toprak altında karanlıkta kalıyor, bir müddet sabrediyor. Sonra çatlıyor, yavaş yavaş filizleniyor. Nihayet belli bir olgunluğa geldikten sonra da meyveye duruyor.

Yine insanın, kâmil bir hüviyete nâil olabilmesi de, nefsinin aşırı isteklerine ve ihtiraslarına direnmek, hattâ ona istemediği bâzı zorlukları yüklemek sûretiyle çektiği binbir zahmet neticesinde gerçekleşiyor.

Fakat şu âyet-i kerîmeler, sıkıntı ve zorluklarla karşılaşan mü’min gönüllere, ne büyük bir huzur ve ferahlık müjdesidir:

“Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.” (el-İnşirâh, 5-6)

Dikkat edileceği üzere, her zorlukla beraber elbette bir kolaylığın bulunduğu iki defa ve te’kitli bir ifâdeyle vurgulanmıştır. Nitekim bu âyetlerin nâzil olduğu, nübüvvetin ikinci yılında Allah Rasûlü ve beraberindeki bir avuç sahâbî, müşriklerin binbir türlü eziyet, işkence ve baskıları altında ıztırap çekiyordu. Bu hâl hem Efendimiz ’i hem de mü’minleri çok üzüyordu. Cenâb-ı Hak bu müjde ile onlara, şimdi pek çok sıkıntı ve zorluklarla karşılaşsalar da, sonunda İslâm dâvâsının başarıya ulaşacağını, bu zorluk ve zahmetlerin ardından büyük bir kolaylık ve rahmetin geleceğini müjdeliyordu.

İnşirah Sûresi nâzil olduğunda Rasûlullah Efendimiz, her zorluğun yanında mutlaka bir kolaylığın da bulunacağının iki kez zikredilmesinden hareketle, mü’minlere şöyle hitap etmiştir:

“Müjdeler olsun! Size kolaylık geldi; artık bir zorluk iki kolaylığa asla gâlip gelemez!” (Muvatta, Cihâd, 6)

Burada şunu da ifâde etmek lâzımdır ki, insan karşılaştığı zorluğa sabır, gayret ve azimle göğüs gerdiği takdirde kolaylığa erebilir.

İbrahim Edhem Hazretleri hakkında şöyle bir menkıbe anlatılır:

Bir gün Hazret hamama gider. Temizlenip çıkarken kendisinden ücret istenir. Bunun üzerine oturup ağlamaya başlar. Sebebini soranlara da şu ibretli cevabı verir:

“Dünyada bedendeki maddî kirlerin döküldüğü şu yerlere bile ücretsiz girilemiyor. Ya âhirette peygamberlerin ve diğer gözde kulların gireceği Cennet’e amelsiz nasıl gireriz?!”

Unutmamak gerekir ki büyük muvaffakıyetler, hep nefse ağır gelen gayretlerin ardında gizlidir. Nitekim sahâbe-i kirâmdan Abdurrahman bin Avf t diyor ki:

“İslâm, nefse hoş gelmeyen zor emirler getirmişti. Biz hayırların en hayırlısını, nefislerin hoşlanmadığı bu zor emirlerde bulduk. Meselâ Rasûlullah r ile Mekke’den çıkıp hicret etmiştik. Nefsimize zor gelen bu hicretimizle bize üstünlük ve zafer bahşolundu (zafer yolları açıldı). Yine Allah Teâlâ’nın Kur’ân-ı Kerîm’de:

«(Onların bu hâli) mü’minlerden bir grup kesinlikle istemediği hâlde, Rabbinin Sen’i evinden hak uğruna çıkardığı (zamanki hâlleri) gibidir. Gerçek ortaya çıktıktan sonra bile sanki gözleri göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi (cihâd husûsunda) Sen’inle tartışıyorlardı.» (el-Enfâl, 5-6) buyurarak târif ettiği hâl üzere, Allah Rasûlü’yle beraber Bedir’e çıkmıştık. Allah Teâlâ burada da bizler için üstünlük ve zafer lûtfetmişti.

Velhâsıl biz, en büyük hayırlara hep böyle nefsimize zor gelen emirler sâyesinde ulaşmıştık.” (Heysemî, VII, 26-27)

Ayrıca zahmet çekilmeden aranan rahatlık, esasen tembellikten başka bir şey değildir. Tembellik ise aslında sonu gelmez zahmetlerin ve bitmek bilmez zorlukların başlangıcıdır. Mü’mine yakışan ise, âyet-i kerîmelerde şöyle ifâde edilmiştir:

“O hâlde mühim bir işi bitirdiğinde hemen başka bir mühim işe sarıl. Duâ ve niyazla yalnızca Rabbine yönelip yalvar!” (el-İnşirâh, 7-8)

İnsan ömrü o kadar kısa ve âhiret hayatı için o kadar ehemmiyetlidir ki, onun bir saniyesini bile boşa geçirmek akıl kârı değildir. Zira bir insanın hiçbir şey yapmadan boşu boşuna oturması yahut ne dünyasına ne de ukbâsına faydası olmayan lüzumsuz işlerle meşgul olması, ya aklının kıtlığına ya da derin bir gaflete dûçâr olduğuna işarettir.

Nitekim âyet-i kerîmede:

“Kurtuluşa erecek o mü’minler, her türlü boş söz ve faydasız işlerden yüz çevirirler.” (el-Mü’minûn, 3) buyruluyor.

Bütün gayretini sadece dünyaya has kılanların kıyâmet günü düşecekleri hazin durum, âyet-i kerîmede şöyle beyân edilmektedir:

“(Sadece dünya için) çalışmış; fakat boşuna yorulmuştur (o gün eli boş kalmış olmaktan ötürü yorgun ve bitkin düşmüştür.)” (el-Ğâşiye, 3)

Câfer-i Sâdık Hazretleri de şöyle buyurur:

“Allah Teâlâ dünyaya şöyle vahyetti: «Ey dünya! Bana hizmet edene (Hak yolunda gayret gösterene) sen de hizmet et! (İhtirâsına mağlup bir sûrette) sana hizmet edeni ise (kendi işlerinde çalıştırıp) yor ve yıprat!»”

Bu sebeple hayatın her ânını Allah Teâlâ’nın râzı olacağı ibadet, tâat ve hizmetlerle doldurmak zarurîdir. Meselâ farz bittiyse nâfileye, namaz bittiyse duâya, duâ bittiyse Kur’ân kıraatine, o bittiyse zikre ve tefekküre geçmek; o bittiyse fayda verecek bir başka mühim işe, o bitince de bir başka mühim işe başlamak lâzımdır.

Nitekim İbrahim-i Havvâs Hazretleri:

“Sâdık kimseyi ya üzerine farz olan bir ibadeti yaparken, ya da nâfile bir ibadetle meşgûl iken görürsün; bundan başka bir hâlde göremezsin.” buyurmuştur.

Bir de şunu ifâde edelim ki, kulun Rabbine yakınlığı arttığı nisbette, ilâhî imtihan tecellîlerine sabredebilme dirâyeti de artar. Hattâ Allah için çekilen bütün acılar tatlanır; külfetler nîmete, cefâlar safâya, zahmetler rahmete dönüşüverir.

Velhâsıl, insanı olgunlaştıran, çilelerdir, zahmetlerdir. Bir sâhildeki taşlara baktığımız zaman, üzerinde hiçbir sivrilik ve pürüzün kalmamış olduğunu görürüz. Zira dalgalar asırlarca onları döve döve bütün sivriliklerini âdeta torna etmiştir. Çileler de böyledir. Ve hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur:

“Allah hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.” (Buhârî, Merdâ, 1)

Dolayısıyla mü’mine düşen de, bu sıkıntıları bir zahmet olarak değil, günahlarının affına veya derecesinin yükselmesine vesîle olarak birer rahmet tecellîsi olarak görebilmeye çalışmasıdır.

Cenâb-ı Hak bizleri, karşılaştığımız her hâdisenin ilâhî bir imtihan olduğu şuuruyla yaşayan firâset sahibi kullarından eylesin. Zahmet imtihanlarına sabır, rızâ, hamd ve tevekkülle; rahmet imtihanlarına da şükür, cömertlik ve hizmetle mukâbele ederek her hâlükârda kazanan kullardan olabilmeyi cümlemize ihsân buyursun.

Âmîn!..

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431430

Bagamoyo Afrika... 4919268

Kasım Sayımız Çıktı! 3498209

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187706

Bkz: Doğu Türkistan 480205

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287569

10 Soruda Sen Kimsin? 276085

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS