• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Soru Bir Cevap
  • Vefâ Tezahürleri

Vefâ Tezahürleri

19.10.2014 21:27
Bir Soru Bir Cevap
4872
Osman Nuri Topbaş

Efendim; Vefâ nedir? Peygamber Efendimiz’in hayatından vefâ tezahürleriyle misallendirerek bu konuda bizleri aydınlatır mısınız?

Vefâ, sevilen veya sevilmesi gereken kimselere verilen değerin bir nişânesi ve bir dostluk borcudur. Müslüman şahsiyetine ait şiarların en mühimlerinden biridir. Peygamberlere, velîlere ve fazîlet sahibi kimselere âit bir husûsiyet olarak, beşerî hayata seviye kazandıran mânevî bir haslettir.

Rasûlullah Efendimiz’in hayatı, baştanbaşa vefâ tezâhürleriyle doludur. Meselâ Allah Rasûlü Efendimiz, “anne-babaya karşı vefâ”ya ayrı bir ehemmiyet vermiştir.

Nitekim bir defasında uzun bir yolculuğun ardından kendisiyle birlikte cihâda katılmak maksadıyla yanına gelen ve;

“-Anne-babamı ardımdan ağlar bırakıp Sana geldim yâ Rasûlâllah!” diyen bir gence;

“-Onların yanına geri dön ve ikisini de nasıl ağlattıysan öylece güldür!” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 31; Nesâî, Biat, 10; İbn-i Mâce, Cihâd, 12)

Bir keresinde Abdullah bin Ömer , Mekke yolunda bir bedevî ile karşılaşır. Ona selâm verir, binmekte olduğu merkebe onu bindirir, başındaki sarığı da ona giydirir.

Bu manzaraya şahit olan Abdullah bin Dînar, İbn-i Ömer’e;

“-Allah hayrını versin, bunlar bedevîdir. Basit şeyler onları mutlu eder.” der. Abdullah bin Ömer ona şu şekilde cevap verir:

“-Bunun babası, babam Ömer bin Hattâb’ın dostu idi. Ben Rasûlullâh’ın şöyle dediğini işittim:

«İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun âilesini kollayıp gözetmesidir.»” (Müslim, Birr ve Sıla, 11-13)

Bir gün Sevgili Peygamberimiz , Hazret-i Âişe ile beraberken huzûr-i saâdetlerine ihtiyar bir hanım gelir. Allah Rasûlü ona adını sorar. O da; “Cessâme el-Müzenî” diye cevap verir. Bunun üzerine Efendimiz , “çirkin” mânâsına gelen bu adı, “güzel” anlamındaki yeni bir isimle değiştirerek, “Hayır, senin adın «Cessâme» değil, Hassâne el-Müzenî’dir.” buyurur. Sonra da ihtiyar kadına hâlini hatırını sorar, pek çok iltifatlarda bulunur. Yaşlı hanım gittikten sonra Allah Rasûlü’nün ona gösterdiği ihtiram, ilgi ve alâkası dikkatinden kaçmamış olan Hazret-i Âişe merak ederek;

“-Bu yaşlı hanım kimdi yâ Rasûlâllah?” diye sorar. O da;

“-Hatice’nin arkadaşı olup onun sağlığında bize gelip giderdi. Kuşkusuz ahde güzel bir şekilde vefâ göstermek îmandandır.” buyurur. (Hâkim, Müstedrek, I, 20)

Peygamber Efendimiz’in, Ebû Leheb’in câriyesi Süveybe’ye duyduğu vefâ hisleri de çok muhteşemdir. Nitekim Süveybe, sık sık Efendimiz’i ziyarete gelir, Allah Rasûlü de ona hep izzet ve ikramda bulunurdu. Peygamber Efendimiz Hazret-i Hatice ile evlendikten sonra Hazret-i Hatice de Süveybe’ye hürmet ve ikramda bulunmuştur. Efendimiz’in Medîne’ye hicretinden sonra Ebû Leheb tarafından âzâd edilen Süveybe’ye Peygamber Efendimiz, Hayber’in Fethi’nden sonra ölünceye kadar bakmış, onun bütün ihtiyaçlarını karşılamıştır. Süveybe’nin vefat haberi kendisine ulaşınca da ikram etmek için yakınlarını soruşturup, araştırmıştır. (İbn Abdilber, İstîâb, I, 27-28)

Rasûlullah Efendimiz’in, dostlarına karşı gösterdiği vefakârlık örnekleri de dillere destan olmuştur.

Bir gün Hazret-i Ebû Bekir , diz kapağı görülecek şekilde elbisesinin eteğini toplayarak büyük bir telâşla Allah Rasûlü’nün huzûruna gelmişti. Hazret-i Ebû Bekir selâm verdi ve;

“-Yâ Rasûlâllah! Hattâb oğlu Ömer’le tartıştık. Ben biraz ileri gittim. Ancak sonra pişman oldum, Ömer’den özür diledim, fakat kabul etmedi. Ben de Sana geldim.” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah r Efendimiz üç kere;

“-Allah seni bağışlasın Ebû Bekir!” buyurdu.

Önce Hazret-i Ebû Bekir’in özrünü kabul etmeyen Hazret-i Ömer de pişman olmuş ve onun evine gitmişti. Evde olmadığını öğrenince de Peygamber Efendimiz’in huzuruna geldi ve selâm verdi. Hazret-i Ebû Bekir de o esnada mescitte idi. Ancak Peygamber Efendimiz’in ona karşı tavrı değişikti. Bunu fark eden Hazret-i Ebû Bekir endişelendi, dizleri üzerine çöktü ve;

“-Yâ Rasûlâllah! Vallâhi, ben ileri gittim.” dedi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber orada bulunan herkese hitâben şöyle buyurdu:

“-Şüphesiz ki Allah, beni size peygamber göndermişti. Bunu size tebliğ ettiğimde hiçbiriniz beni tasdik etmemiştiniz. Ebû Bekir ise; «Doğru söyledin.» demiş ve bana canıyla malıyla yâr ve yardımcı olmuştu.”

Sonra Rasûlullah Efendimiz şu sözleri iki defa tekrar etti:

“-Şimdi sizler dostumu bana bırakırsınız değil mi?”

Bunu işiten ashâb, Hazret-i Peygamber’in hatırı için Hazret-i Ebû Bekir’e özel bir saygı göstermeye başladı ve bir daha onu hiç kimse incitmedi. (Buhârî, Fedâilü Ashâbi’n-Nebî, 5)

Günümüzde insanlar, izleri silinmiş, unutulmaya yüz tutmuş iyilikleri, nefsânî arzularının galebesi sebebiyle hatırına bile getirmemekte ve ekseriyetle vefâ kelimesi, âdeta lügatte bir kelime ve sırf İstanbul’da bir semt adı olarak kalmış bulunmaktadır.

Sevgili Peygamberimiz, dosta yapılan iyiliğe bizzat ve en güzel şekilde karşılık vermeyi de vefânın gereği olarak addetmişlerdir.

Nitekim Habeşistan’dan Necâşî’nin gönderdiği heyet, bir gün Hazret-i Peygamber’i ziyarete gelmişti. Efendimiz kalkıp kendisi onlara hizmet etmeye başladı. Bunu gören ashâbı;

“-Yâ Rasûlâllah, Siz bırakın, Siz’in yerinize biz yaparız.” dediler.

Bunun üzerine Allah Rasûlü duygularını şu şekilde ifâde etti:

“-Onlar benim ashâbıma iyilik yaptılar, ben de bizzat onlara iyilik yapmak istiyorum.” (İbn Kesîr, Bidâye, III, 99)

Zira gelen heyete yapılacak olan ikram ve iltifat, onların şahsında bizzat devlet başkanı olan Necâşî’ye iltifat olacaktı. Peygamber Efendimiz de onlarla bizzat ilgilenerek zor zamanda kendisine ve ashâbına yapılan iyiliğe ne kadar değer verdiğini göstermiş ve vefakârlığın en güzel misâlini sergilemiştir.

Allah Rasûlü dâvâsı uğrunda şehid olanların geride bıraktıkları çoluk çocuklarına ve yakınlarına da büyük bir şefkat ve merhamet göstermiş, onlara sahip çıkmış, böylece onlara karşı da vefakârlığını sergilemiştir.

Allah Rasûlü’nü, Medîne’de kendi evinden sonra en çok Ümmü Süleym’in evine gittiğini gören sahâbe-i kirâm, bunun sebebini merak etmişler, Rasûlullah Efendimiz de;

“Ben ona merhamet ediyorum, çünkü onun kardeşi (Bi’r-i Maûne’de) benim (ashâbımla beraber şehid edilenler) arasında idi.” buyurmuştur. (Buhârî, Cihâd, 38)

Peygamber Efendimiz’in yüksek vefâsıyla alâkalı son olarak da şunu zikredelim:

Akabe bey’atlerinde Medîneli heyetin içerisinde bulunan Ebu’l-Heysem bin et-Teyyihân;

“-Ey Allâh’ın Rasûlü, bizimle Sen’in kavmin arasında anlaşma var. Biz bu şekilde Sana söz verince anlaşmayı ortadan kaldırıyoruz. Biz Sana bey’at edip söz verdikten sonra, Allah Sana tekrar kavmine dönecek güç ve kuvveti verirse, Sen’in onlara dönüp bizi bırakmandan endişe ederiz.” demesi üzerine, Sevgili Peygamberimiz gülümsedi ve ona şu cevabı verdi:

“-Kanınız kanım, mezarlığınız mezarımdır. Ben sizdenim, siz de bendensiniz. Düşmanlarınız düşmanım, dostlarınız dostumdur.” (İbn-i Hanbel, III, 461)

Aynen de böyle oldu. Tarih; Allah Rasûlü’nün sözüne sâdık kaldığına, kendisine kucak açanlara karşı hiçbir zaman vefakârlıktan ayrılmadığına, kendisine yapılan iyiliği aslâ unutmadığına şahitlik etti. Bir gün Mekke’yle beraber bütün Arap Yarımadası’na hâkim olmasına rağmen, doğduğu ve büyüdüğü şehir olan Mekke’ye geri dönmedi. (Müslim, Zekât, 133) Söz verdiği gibi vefat edinceye kadar hep Medîne’de ikâmet etti, orada vefat etti ve oraya defnedildi.

Vefâ bahsinde Mehmed Âkif merhumun şu hatırasını da anlatmadan geçemeyeceğim:

Mehmed Âkif, kızının nikâh akdine çok sevdiği ahbâbından olan Bosnalı Ali Şevki Efendi’yi dâvet etmiş. Yaşlı hocaefendi bu dâvete biraz geç gelmiş ve gecikme sebebi olarak da Vefâ Yokuşu’ndan çıkışının biraz vakit aldığını söylemiş. Merhum Âkif de bu yerinde mâzereti, yerinde bir hakîkatle mezcederek mütebessim ve mânidar şekilde şöyle cevaplamış:

“–Hangi Vefâ Yokuşu’ndan bahsediyorsun hocaefendi? Şimdiki nesil, o yokuşu çoktan düzledi.”

Âkif merhum, bugünkü toplumumuzu görse, kimbilir bu duygusuzluk karşısında nasıl feryat ederdi. Bugün insanlar, izleri silinmiş, unutulmaya yüz tutmuş iyilikleri, nefsânî arzularının galebesi sebebiyle hatırına bile getirmemekte ve ekseriyetle vefâ kelimesi, âdeta lügatte bir kelime ve sırf İstanbul’da bir semt adı olarak kalmış bulunmaktadır.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Osman Nuri Topbaş

1942 yılında İstanbul Erenköy’de doğdu. Babası Musa Topbaş, annesi de H. Fahri Kiğılı'nın kerîmesi Fatma Feride Hanım’dır. İlk eğitimini Erenköy Zihni Paşa ilkokulunda tamamladı. İlkokul yıllarında özel Kur’an eğitimi aldı. 1953 yılında İstanbul İmam -Hatip Okulu’na girdi. O yıllarda bu okul, Osmanlı’nın ulu çınarlarının bakiyyeleri sayılan M. Celaleddin Ökten, Mahir İz gibi üstadların, Nureddin Topçu gibi Bat...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Niyetlerimiz Hâlis Olsun
Muhterem Efendim, bir müs...
Huzurlu Aile Yuvası
Huzurlu Aile Yuvası
Ailede huzur için nelere ...
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
İslâmofobi Değil, İslâm Fazîleti
Bugün dünyada "İslâmofobi...
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Eşitlik Maskesiyle Kadın İstismârı
Son yıllarda önce "Kadın ...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431693

Bagamoyo Afrika... 4919463

Kasım Sayımız Çıktı! 3502172

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1188047

Bkz: Doğu Türkistan 480658

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287776

10 Soruda Sen Kimsin? 276426

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS