İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde 3. seneye başladım. Geçtiğimiz ay ise zorunlu yaz stajımı Konya Teknokent’te gerçekleştirdim. Staj süresince gözlemlediğim bir şey var, burada paylaşmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
Bilişim dünyası dışarıdan bakıldığında çocuk oyuncağı gibi görünüyor. Kullandığımız programlar, işletim sistemleri, web siteleri sanki bir sihirli değnekle yapılmış gibi hissediliyor. Hele ki bu işlerden para kazananlar “oturduğu yerden” para kazananlar olarak değerlendiriliyor.
Bunun böyle olmadığını görmek için şirketlerin bulunduğu bir ortamı yaşamak yeterliymiş. İşler hiç dışardan göründüğü gibi değil. Bir ürünü oluşturmak için yapılan AR-GE çalışmaları, ürünün ortaya konulması, daha sonra da pazarlanıp satılması işleri gerçekten çok sıkıntılı işler. O yüzden bilişim sektöründen birini görünce ona güzel şeyler söyleyip moral verin :)
Tüm bu zorluklara rağmen ülkemizde çok güzel şeyler de oluyor. Konya Teknokent’teki bazı şirketlerin temsilcileri ile birlikte stajımın üçüncü haftası bir gün Ankara’ya Bilkent Üniversitesi Cyberpark’a gittik. Burada devletimizin ve bakanlıkların ne gibi destek fonları oluşturduklarını öğrendik. Geleceğimiz oldukça umut dolu. Önemli kalkınma hamleleri mevcut.
Gerçekten de her alanda Eski Türkiye geride kalıyor. Yeni Türkiye bizzat şahit olduğum üzere kalkınmaya yönelik yatırımlarla dolu, sağlam bir Türkiye. Ne kadar şükretsek az.
Not: Bu yıl çoğu üniversite 15 Eylül itibariyle açılıyor. İlk kez üniversite kapısından gireceklere şimdiden hayırlı olsun. Bilgisayar Mühendisliği kazananlar her türlü sorularını ve merak ettiklerini muhammedtutar@gmail.com adresinden bana ulaştırabilirler. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım.