30 Mart seçimlerine az bir zaman kala Twitter Türk Mahkemeleri’nin kararlarına uymadığı gerekçesi ile erişime kapatıldı. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı’nın gizliliğinin ihlal edilmesi sonucu mahkeme kararı ile Youtube’a erişime de tedbir kararı getirildi. Seçim sonrası Anayasa Mahkemesi kararıyla Twitter’a erişim açıldı ve ilerleyen günlerde Twitter yetkilileri ülkemize gelerek mahkeme kararlarını tanıyacaklarını teyid etti. Bu sözlerinin ne kadar samimi olduğunu gelecekte göreceğiz. Fakat bir sorun var!
Bu tür sosyal medya firmaları Amerikan menşeili. Merkezleri ABD’de, ve dünyada ofis açtıkları ülkelerde de bir küçük merkezleri bulunuyor. Ofis olan her yerde o ülkenin yasalarını tanıyor ve reklamlar için vergi ödeniyor. Türkiye’de ise Twitter’ın ofisi yok, vergisi yok, yasa tanıması yok, reklamı ise çok!
30 Mart seçimleri öncesinde yaşananları bir kenarda tutun, bir de şuna bakın:
Nisan ayının ortasında Amerikan Havayolları şirketine Twitter üzerinden bir tehdit geldi. Adının İbrahim olduğunu söyleyen bir Afganistanlı 1 Haziran’da büyük bir eylem gerçekleştireceğini yazdı.
Amerikan Havayolları ise bu mesajı ciddiye aldığını yazarak durumu FBI’a bildirdi. Twitter ise hesabı askıya aldı. IP adresi üzerinden bu kişinin 14 yaşında Hollandalı bir kız olduğu tespit edildi. Rotterdam polis teşkilatı Twitter üzerinden bu kızın tutuklandığını ve soruşturmasının devam ettiğini doğruladı.
Her ne kadar şaka yaptığını defalarca yazmış olsa da kızın hesabını askıya alan Twitter, bilgilerini de paylaşarak yakalanmasını sağlamış oldu.
Fazla söze gerek yok, her şey ortada. İşine gelince böyle, gelmeyince başka nağmeden öten kuş olmaz!